-Chapter 58-

219 22 60
                                    

İnatla izlemekte ısrar ettiğim ikinci filmin bitiş jeneriği akmaya başladığında gözlerimi yanımda uyuklamaya başlamış Baekhyun'a çevirdim. Filmin bittiğinden bile bir haber görünüyordu. Gülümseyerek saçlarını geriye itekledim. "Baekhyun?"

"Hım?"

"Filmi beğendin mi?"

"Hı-hım. Çok."

"Son sahne hakkında ne düşünüyorsun? Gülmekten karnıma ağrı girdi neredeyse."

"Evet. Çok komikti." Başını omzuma düşürüp mırıldandığında kahkaha attım. Film kötü sonla bitiyordu. Eğlenceli hiçbir yanı yoktu yani anlayacağınız. 

Kendi kendime onun bu haliyle eğlenip zorlukla ayağa kalktım. Günün yorgunluğu üzerime çökmüş, tüm vücudum ağrımaya başlamıştı. Onu da kolundan tutup kaldırmaya çalıştığımda söylenerek kalktı. "Hadi... Uyumaya gidelim."

Arkasından onu itekleyerek eve kadar götürdüm. Yavaş yavaş uykusunun açıldığını anlasam bile o gizlemeye çalıştığı için bozuntuya vermedim. Bana yaslanmak hoşuna gidiyor gibi görünüyordu. 

İçeri girdikten sonra onun odası daha yakın olduğu için sorgulamadan oraya girdim ve ikimiz için yorganı açtım. Az önceki uykulu halini bir kenara bırakıp yüzüme baktığında onu önemsemeden kendimi yatağa attım. 

"Ne yapıyorsun?"

"Yatıyorum?" Suratıma yerleştirdiğim ifadeyi geçtim ses tonum bile sorduğu gereksiz soruyu eleştiriyordu. Bu tavrıma karşılık iç çekip elimi tutmak yerine poların kol kısmını yakalayıp çekiştirdi. Boş boş havada sallanan koluma baktım. "Ne oldu Baekhyun? Uymak istediğini düşünüyordum."

Yorgun olduğu yüzünden çok net bir şekilde belli olduğu için tüm gece benimle yapmak istediği şeyleri sonraya ertelemiştik. O yüzden şu an ne yapmak istediğini anlamakta zorlanıyordum. "Kalk hadi?"

"Nedeeen?" Huysuzca kelimenin son hecesini uzattığımda gülecek gibi olsa da dudaklarını içeri çekti ve bunu sakladı. "Senin odanda uyusak olmaz mı?"

"Baekhyun manyak mısın? Ne fark eder? Ayrıca ben senin yatağını daha çok seviyorum. Kocaman ve daha rahat." Bacaklarımı açıp yatağa daha çok yayıldığımda yumuşak zemin beni içine çekmiş gibi biraz daha gömülmüştüm. Üstüne üstlük Baekhyun'a ait kokuda etrafımı sardığında gülümsememi engelleyemedim. 

"Olabilir ama ben burada uyumak istemiyorum." Küçük çocuklar gibi dudağını sarkıtıp kolumu biraz daha çekiştirdiğinde ben de inatlaştım ve bileğimi onun elinden kurtardım. Başımın altındaki yastığa sarılırken bıkkınlıkla kendini yatağa yanıma bıraktı ve beni kaldırmak için belimden tutup çekiştirdi. "Ya! Beni rahat bırak!" Huysuzca ellerini çekmeye çalıştım ama bu çok işe yaramamış havalanan vücudum yüzünden ona sıkıca tutunmuştum. 

Beni omzundan aşağı sallandırıp yataktan destek alarak kalktı. Söylenerek yüzümü kapatan saçlarımı geriye iteklemeye çalıştım. "Baekhyun şu an manzaram çok hoş olmasa seni çok pis döverdim biliyorsun değil mi?"

"Bunu her zaman söylüyorsun." Kelimelerine yüklenmiş 'bunlar sadece laf' anlamı yüzünden -aslında sadece canım bunu yapmak istemişti- ellerimi beline çıkartıp tutundum ve o çok değerli poposunu ısırdım. Tiz bir çığlık attıktan sonra da beni yatağa attı. Aslında fırlattı desem daha doğru olurdu. Düşmemek için kumaşa sıkıca tutunup gülerek onun irileşmiş gözlerini izledim. "Sana inanamıyorum!"

"Karşımda öyle mükkemmmel bir görüntü olunca dayanamadım ne yapayım?"

Tepki olarak ne yapacağını merakla beklerken mimiksiz yüzüyle üzerime gelmeye başladı. İyice üzerime kapandığında nefesimi tutup ne yapacağını bekledim. Nefesi yüzüme çarpmaya başladığında ise gözlerimi kapattım. Çok, çok yakınıma girdiğini hissedebiliyordum. "Bunu bir daha yaparsan..." 

Darkness | Byun BaekhyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin