-Chapter 28-

198 29 50
                                    

"Çünkü başkasını seviyorsun."

Dikildiği yerden sanki biri onu iteklemiş gibi bir adım geriledi. Uzaklaşmak yerine daha çok dengesini sağlamaya çalışıyor gibi görünüyordu. Konuşmasını, herhangi bir tepki vermesini her ne kadar istesem de karşılık alamayacağımı bildiğim için onu izlemeye son verip kucağımda uyuklayan kediyle ilgilenmeye başladım. 

Sessiz ortam git gide gerici bir hal almaya başlıyordu ki buna son veren kapıyı yavaşça aralayan Chanyeol oldu. Gülümseyerek ikimizi süzüşünü izledim. "İçeriye doğru zamanda girdim değil mi? Bir şeyi bölmedim?" 

Üzerimdeki bakışlarını Baekhyun'a çevirip cevap bekledi ama o tahmin ettiğim gibi soruyu duymazdan gelip dalgın bir şekilde dışarı çıktı. Bunun üzerine Chanyeol bana yaklaşıp yatağın kenarına oturdu. "Daha iyi bir zamanda gelemezdin Chanyeol."

"Tam olarak ne yaşandı? Gidip Baekhyun'u kontrol etmem gereken bir durum yok değil mi?" Alayla yukarı kalkmış kaşlarına güldüm ve baş parmağımla alnından geriye doğru itekledim. "Sanki kapının dışında bizi dinlememiş gibi mi davranacaksın gerçekten?"

"Eh tam olarak duyamadığım kısımları anlatırsın diye düşünüyordum aslında."

"Tam olarak hangi kısım o?" 

"Şu benimle alakalı olan yer. Aslına bakarsan tam olarak yeterince ayrıntı verdiğini düşünmüyorum hakkımda. Mükemmelliğim daha uzun cümleleri hak ediyordu."

"Voah! Seni gerçekten ağzım açık izliyorum Chanyeol. Az önce ilk itirafımı yaptım ve reddedildim, üstüne salya sümük ağladım ve sen karşıma geçmiş... Gerçekten türünün son örneğisin." 

Şaşkın çıkan sesim ona büyük bir kahkaha attırdı. Elini saçlarımdan geçirip karıştırdıktan sonra büyük avuçlarıyla yanaklarımı kuruladı. Elleri bana tezat sıcacıktı. "Ben reddedildiğine dair bir şey duymadım. Daha çok Baekhyun şok geçiriyor gibiydi."

"Yanlış hatırlamıyorsam hoşlanan kişinin sadece ben olduğumu söylemiştin?" Tek kaşımı kaldırıp kalbimin teklemesini göz ardı ettim.

"Arada bir boş konuşurum öyle. Her neyse sen iyi misin?" 

Konunun değişmesi içimi rahatlatırken abartılı bir şekilde başımı salladım. 

"Evet. Çok iyiyim. Hatta aç hissediyorum."

"Yixing birazdan burada olur. O gelene kadar bir şeyler hazırlayayım sana gel hadi." 

Onu başımla onaylayıp yavaşça yataktan kalktım. Anın adrenalini bedenimi terk etmeye başladığı için bacaklarım ilk baştaki kadar titremiyordu. "Chanyeol aslında sen bir şeyler hazırlarken ben kısa bir duş alsam? Kendimi biraz daha iyi hissedeceğim." 

Beni başıyla onaylayıp dışarı çıktı. Giyebileceğim birkaç şey hazırladıktan sonra hepsini kucaklayıp banyoya geçtim. Duşa girmeden hemen öncesinde Haru aklıma gelince odaya yeniden döndüm. Minik şey yatağın kenarına kadar gelmiş salak salak aşağı bakıyordu. Hızla onu ellerimin arasına alıp yukarı kaldırdım. "Oradan düşersen yaralanabilirsin ufaklık." 

Tiz bir miyavlamadan sonra elimden kaçabilmek için çırpındı. Kendi kendime mırıldandım: "Gerçekten çok sorumluluk sahibisin Amara!" 

Onu daha sağlam bir şekilde kucaklayıp içeri salona geçtim. Baekhyun'u koltuğa çökmüş kapalı televizyonu izlerken görmeyi beklemiyordum. Başka bir alemde gibiydi. 

Onu es geçip Chanyeol'e baktığımda yiyecek bir şeyler hazırlamakla çok meşgul olduğunu fark ettim. O yüzden ufaklıkla salona geri döndüm. Baekhyun hala varlığımızdan bir haber boş boş bakıyordu ekrana. İç çekip kediyi kucağına bıraktım. Silkelenip şaşkın bir yüzle bana baktı. "Duşa gireceğim onunla sen ilgilenebilirsin değil mi? Güzel. Teşekkürler." 

Darkness | Byun BaekhyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin