"Ne saçmalıyorsun sen!?"
Tepkimle birlikte kalkmaya dünden razı kaşları anında havalandı ve yüzüne ukalaca bir gülümseme yerleştirdi.
"Bunun nasıl bir his olduğunu biliyor musun? Hiç birinden hoşlandın mı, Baekhyun'dan önce yani? " Sesine karışan ciddiyet yüz ifadesiyle çatışıyordu. Hemen yanımda oturduğu için dirseğimi karnına geçirebilecek mesafedeydim. Acılı iniltisi dalga sesine karıştı.
"Ondan etkilenmediğini söyleyemezsin. Bugün çocuğa yiyecek gibi baktığını gördüm."
"Onu yakışıklı bulmuyorum demedim."
"İlerleme katediyoruz." Ellerini birbirine vurduğunda gözlerimi devirip yüzünü işaret ettim.
"Ama seni de yakışıklı buluyorum."
"Kavga etseniz bile onunlayken eğlendiğini biliyorum. Kahkahalarınız apartmanın girişinden duyuluyor Amara."
"Sen daha komiksin." Bir süre yüzüme bakıp beni ikna edebilecek bir şeyler aradı. Zaferimin yakın olduğunu hissettiğimden gülümsedim. "Bir şey bulamayacaksın Chanyeol."
"İkiniz... Öpüştünüz. Hatta daha fazlasını yaptınız. Bundan etkilenmiş olabilirsin. Bunu da benimle yaptığını iddia edemezsin?" Kibirli bir gülüşle çenesini eline yasladı.
Daha bilmediği şeyler var bu çocuğun. Onları da anlatsana Amara. Onu nasıl öptüğünü ve sana nasıl karşılık verdiğini. İkincisinde...
Zihnime yayılan kıkırtı beni ürkütmekten çok içimi titretti bu sefer. Elim yavaşça dudaklarıma giderken Chanyeol merakla ne tepki vereceğimi izliyordu. Sanki o anları yeniden yaşamışım gibi bir ürperti sardı bedenimi. Kollarımı vücuduma dolayıp nazik temasımızı yeniden zihnimin ücra köşelerine itelemeye çalıştım. "Ohooo! Baksana sen sadece hatırlatınca uçtun. Bir de gelmiş karşı çıkıyor."
Bana yaklaşan yüzünü alnına vurarak kendimden uzaklaştırdım. "Hala boş yapıyorsun Chanyeol."
Homurdanarak alnını tuttu. Bir taraftan da bana laf yetiştiriyordu: "Bir şeyleri kabul mi etsen artık? Ve lütfen bunları yaparken şiddet kullanma lütfen."
"Chanyeol, Baekhyun ile diyaloglarımız toplasan 3 dakika sürüyor ve bunun neredeyse tamamında kavga ediyoruz farkında mısın? Bildiğim kadarıyla birbirinden hoşlanan insanlar daha hoş bir ilişkiye sahip olur."
"Güzel bir noktaya değindin ama atladığın bir şey var: Sen Baekhyun'dan hoşlanıyorsun, o senden değil."
Konuşmak için dudaklarımı araladım ama diyecek hiçbir şeyim olmadığı için vazgeçip sustum. Ne diyebilirdim ki, haklıydı. Ve bu gerçek anlamda hiç hoşuma gitmemiş, karnıma bir sancının saplanmasına sebep olmuştu.
"Şu an nasıl hissediyorsun? Dürüst ol."
Elimi karnımın üstüne yerleştirdim. "Büyük ihtimalle insanlar karınlarına bir tekme yediğinde böyle hissediyordur."
"Gördün mü bak! Eğer ortada bir şey olmasa böyle hissetmezdin."
"Hala bunu reddetmeyi seçiyorum Chanyeol .Senden hoşlanma ihtimalim daha yüksek."
"Bunu bir iltifat olarak alıyorum güzelim ama üzgünüm sen ondan baya hoşlanıyorsun. Bu nasıl oldu hiçbir fikrim yok ama durum böyle. Baksana deli gibi kıskanıyorsun da."
"Onu nereden çıkardın?"
"Eun Mi'nin saçlarını yolmak istemediğini söyleyemezsin."
Yüzümü buruşturdum. "Ben saç yolmam."
![](https://img.wattpad.com/cover/211065203-288-k89260.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darkness | Byun Baekhyun
FanfictionGeceye değil gün doğumuna bir şarkı mırıldandı benim için. Unutulsun istemedim sesi, bende kapadım gözlerimi. Sesiyle bana eşlik ederkense gök gürledi. Sesini gölgeleyen çığlık önce onu susturdu sonra da bana unutturdu...