-Chapter 21-

221 27 46
                                    

Çoktan marketin yarısını aldığımızı düşündüğüm bir sırada Baekhyun aldıklarımızın fazlalığını yeni fark ediyordu sanırım. Kocaman gözlerle taşmak üzere olan sepete baktı. Bu haline kıkırdadım. "Geri bırakmayı mı düşünüyorsun?"

"Bunların hepsini yersek midemizi aldırmak zorunda kalabiliriz."

"Aslına bakarsan benim bir günlük yemeğim tam da sepettekiler oluyor. Üzülme hepsini yerim ben." Onu kolundan çekiştirip sıraya geçmesi için kasaya yaklaştım. "Ne yani sadece abur cuburlarla mı besleniyorsun?"

Aklıma Minseok'un hazırladığı şeyler geldiğinde başımı iki yana salladım. "Zaman bulduğunda Minseok benim için bir şeyler hazırlıyordu."

"Minseok?"

"A-ah! Bir... Arkadaşım." Doğru kelimeyi seçemediğimde yüzümü buruşturdum. Minseok ile aramızdaki ilişkiyi ona nasıl anlatabilirdim ki zaten.

"O zaman neden kalmak için bir yere ihtiyacın var? Kuzenin ve arkadaşın var."

Arkadaş kelimesini vurgularken suratı buruştuğunda kahkaha atmamak için dudağımı dişledim

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Arkadaş kelimesini vurgularken suratı buruştuğunda kahkaha atmamak için dudağımı dişledim. Bazen gerçekten çok sevimli oluyordu.

Sorusunu cevaplamak yerine aldıklarımızı poşetlemek için arkasından geçeceğim sırada elimi koluna koydum. Aslında tek amacım kendime geçebileceğim daha geniş bir alan yaratmaktı. Ama bu hareketim bedeninin kasılmasına sebep oldu. Ceketinin hemen altındaki kasların gerildiğini hissetmek beni hem sevindirmiş hem de üzmüştü.

Ona dair bir şeyleri hala hissedebiliyordum ama tüm bu zaman boyunca benden kaçındığı anlar gözüme daha çok batınca onun bundan rahatsız olduğu gerçeği içimde bir şeyleri söküyordu sanki.

Gerginliğini hisseder hissetmez geri çektim elimi ve aldıklarımızla uğraştım. Bir anda değişen ruh halimi fark etse bile nedenini anlayamamış olacak ki bir süre yüzüme öylece bakmış, onu kendine getiren şey ise kasiyerin ödeme için söylediği sayı olmuştu.

Hızlı bir şekilde marketteki işimizi halledip eve doğru yürümeye koyulduk. "Sanırım arabayla gelmeliydik." Tek eline topladığı poşeti kaldırıp iç çektiğinde gülümsemeye çalıştım. "Neden? Bunun için yeterince güçlü görünüyorsun."

Sebebini bilmediğim bir şekilde yeniden ona dokunmak için havalanan elim geri kaçmasıyla cebimdeki yerini geri aldı. En azından benden kaçındığını bu kadar belli etmesine gerek yoktu!

"Sorduğum soruya cevap vermedin?"

"Hangisine?"

"Neden kalmak için bir yere ihtiyacın var diye sormuştum."

"Ah! Evet." Bahane olarak ne sunacağımı bilmediğim için bir süre duraksadım. "Eğer söylemek istemezsen sorun değil." Suratıma attığı kaçamak bakış deli gibi merak ettiğini gösteriyordu. Güldüm. "Aslında onlarla birlikte yaşıyordum. İkisiyle de ama artık onlarla yaşamak istemiyorum."

Darkness | Byun BaekhyunHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin