"Şaka mı yapıyorsun tabi ki ediyorum!"
Ellerimi çırpıp gereksiz bir sevinç gösterisi sergiledim. Saniyelik bir süre sonra ise yaptığım şeyin anlamsız olduğunu düşündüm.
Ne kadar mutlu oldun sen öyle? Bunun doğru bir adım olduğundan emin misin küçüğüm?
Kendini kaybediyorsun...
Kulakları tırmalayan bir kahkaha...
Ses midemi bulandırdı. Yüzümdeki gülümseme solarken her şey yolundaymış gibi davranmaya çalışıp dikkatimi Baekhyun'a verdim.
"T-tamam o zaman... Ne zaman taşınırsın?"
"Birkaç güne? Uygun olur mu?"
"Sorun olmaz sanırım. Sana ayarlayacağımız oda her ne kadar boş olsa da temizlenmeye ihtiyacı var. Sen toparlanana kadar biz de onu hallederiz."
"Teşekkürler. Bu arada kira işini nasıl hallederiz?"
"Kira ödemene gerek yok. Sana olan borcumu ödüyormuşum gibi düşünebilirsin."
"Bana bir borcun yok?" Kaşlarımı çatarak ona baktım.
"Sana karşı davranışlarım yüzünden kendimi kötü hissediyorum."
Bakışlarını kaçırdığında ne diyeceğimi bilemedim. Daha önce böyle bir şeyle karşılaşmamıştım. Ne yani benim yüzümden vicdan mı yapıyordu?
"Gerçekten kötü davranış ne demek bilmiyorsun sanırım Baekhyun. Önemli değil. Kira olayını sormak için Chanyeol' e mesaj atarım."
Dizlerime vurup ayağa kalktım. "Neyse ben gideyim artık. Sen de yat uyu biraz. Tüm gece benimle uğraştın." Şaşkınca bana baktı.
"Odayı görmek istemiyor musun?"
"Görmeme gerek var mı?"
Omzunu silkip ayağa kalktı. "Yani... Sen yaşayacaksın sonuçta."
"Bir penceresi ve bir yatağı olduğu sürece yaşayabilirim. Hadi ben kaçtım."
Bir şey demesine izin vermeden hızlı adımlarla kapıya yöneldim. Beynim pıhtı haline gelmeye başlamıştı ve daha fazla onun yanında kalırsam şu ana kadar iyi yürüttüğümüz her şeyin çöp olacağını düşünüyordum.
Benimki kadar hızlı adımlarla peşimden geldi. Masanın üzerine bıraktığım telefonumu bana doğru uzattı.
Ah! Yeni telefonumun varlığını bile unutmuştum.
İnce parmaklarına dokunmaktan çekinerek telefonu alacaktım ki bir anda geri çekti. Boş bir ifadeyle yüzüne baktım. Ne yapmak istediğini anlamamıştım. İfademi önemsemeden telefonda bir şeyler yapıp yeniden bana uzattı. "İşte. Numaramı kaydettim. Bir şey sormak istediğinde beni arayabilirsin."
Demek kat ettiğimiz mesafe az uz bir şey değildi. Kalp atışlarım hızlandı. Yüzüme samimi olduğunu düşündüğüm bir tebessüm yerleştirdim. "Teşekkürler."
Bir süre daha amaçsızca dikilmiş daha sonra bunu uzatmak istemediğime karar vererek tanıdık merdivenleri koşarak inmiştim. Kendimi binanın dışına attığımda bir an için nabzım hızlansa da kendimi sakinleşmeye zorladım. Bu aşırı heyecanlı halim hiç hoşuma gitmiyordu.
Yürümeye başladığımda eve gitmek istemediğimden bilerek yolu uzatıyor kendimi dün geceyi düşünürken buluyordum. Tenime değen her dokunuş sanki kazınmış, asla silinmeyecekmiş gibiydi. Kollarımı bedenime sarıp Baekhyun' un siluetini beynimin ücra köşelerine itmeye çalıştım. Dikkatimi çok fazla dağıtıyordu.
![](https://img.wattpad.com/cover/211065203-288-k89260.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Darkness | Byun Baekhyun
FanfictionGeceye değil gün doğumuna bir şarkı mırıldandı benim için. Unutulsun istemedim sesi, bende kapadım gözlerimi. Sesiyle bana eşlik ederkense gök gürledi. Sesini gölgeleyen çığlık önce onu susturdu sonra da bana unutturdu...