14. Bölüm

66.9K 4.9K 955
                                    

Selam arkadaşlar. Ben geldim. 🤗

Hızla büyüyoruz ve verdiğiniz tepkileri görmek beni çok mutlu ediyor.🤩 

Bu arada bugün "Muhtarlar Günü'ymüş" E ben de böyle önemli bir günde sizi muhtarsız bırakmazdım. Polat' ımızın günü kutlu olsun. 💋🔥 

Yine boooolll yorumlarınızı bekliyorum. 

Keyifli okumalar. 🌼

***

Samet'in muhtarı tanıması ise çok daha kısa sürede gerçekleşmişti. Atik bir şekilde yerinden kalkarak tüm dişlerini ortaya çıkartacak kadar kocaman gülümsedi. Kollarını iki yana öyle bir şekilde açmıştı ki gömleğinin tüm düğmeleri kopacaktı neredeyse.

"Ooo! Devrem! Sen misin ya?"

Zeliha ve Kemal amcanın gözleri iki adam arasında şaşkınlıkla mekik dokurken salonda tek gülen yüz Samet'inkiydi. Polat üzerine ölü toprağı atılmış gibi donuk ve kaşları çatılmış bir vaziyette kendisine yapılan daveti hala yanıtsız bırakırken Samet birkaç adım atarak muhtarı kucakladı.

"Oğlum, tanımadın mı beni? Ne vefasız adam çıktın!"

Muhtarın kolları zoraki bir şekilde havaya kalktı ve sarılmaları bittiğinde kafalarını tokalaştırdılar. Bu esnada Zeliha ile muhtar göz göze geldiklerinde genç kız bir açıklama beklercesine göz kırptı.

"Tanımaz olur muyum? Koğuşun ispikçisi Samet." deyip ima dolu bir şekilde gülümseyen muhtara karşılık Samet de bozuntuya vermeden gülümsedi.

Aralarındaki husumet öyle çok derin değildi fakat Samet'in gevşekliği uğruna askerde çok fazla başları yanmıştı. Hayatındaki kızlarla sırf bir, iki saat daha fazla görüşebilmek için koğuş arkadaşlarını satar, sonra da hiçbir şey yokmuş gibi yine yanlarında biterdi. Üstelik yediği naneler sadece bu kadar da değildi. Arsız biriydi ve onun böyle bir karakterde olduğunu bu odada bilen tek kişi muhtardı.

"Aklında böyle yer edinmiş olmak istemezdim, dostum." diyen Samet, muhtarın omuzuna elini koydu. Polat birkaç saniye yandan yandan omzundaki eli izledi ve ardından o eli yavaşça yere indirdi.

"Herkes yaptıklarıyla akılda kalır Samet."

"Siz tanışıyor musunuz muhtar oğlum?" diyerek yanlarında biten Kemal amca parıldayan gözlerle ikisini de izlerken aralarındaki gerilimden hiç etkilenmemiş gibiydi.

"Askerlik arkadaşıyız, Kemal amca." diyerek muhtar yerine cevapladı soruyu Samet. Sonra aydınlanma yaşamış gibi tekrar muhtara döndü. "Senin burada ne işin var devrem! Muhtar mısın sahi?" deyince kısa bir an yüzünü buruşturdu Polat. Aynı soruyu kendisi sormalıydı ona. Konuşmadan cevap vermeyi tercih edip sadece bir kez başını yukarıdan aşağı hareket ettirdi. "Nasıl ya? Sen buralı değildin yanlış hatırlamıyorsam. Nasıl buranın muhtarı olabiliyorsun?" diyerek kendisini sorgulayan Samet'e açıklama yapmak bile gelmiyordu içinden. Ne çok soru soruyordu bu herif! "Üstelik muhtar ne oğlum? Senin baban vekil değil mi? Hoş, sen askerde de böyleydin. İstesen askere bile gelmene gerek yoktu. Amma da alçak gönüllü herifin tekisin!"

Eğer biraz daha bu zorlama muhabbeti devam ettirecek olursa Polat şuracıkta kafayı gömecekti bu Samet denen adama. Fakat önce kendisinin de kafasını meşgul eden sorunun cevabını bulması gerekti.

MuhtarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin