Muhtar

54. Bölüm

Selammmm. Ben geldim. Umarım hepiniz çok iyisinizdir. 🥰

Hiç vakit kaybetmeden bölüme geçin ve boollll yorum yapmayı unutmayın. Bakın yakında Muhtar final yapacak heeee... Sonra ararsınız bugünleri. 👀

📍Muhtar'dan sonra buram buram kaos olan yeni bir dönem hikayesi gelecek. Okurken saçlarınızı falan yoldurabilir. Muhtar'ın dinginliğinden uzak bir hikaye olacak. Ben de aynı zamanda bir okuyucuyum hatta bazı hikayelerde benim yorumlarımı gören okurlar sen de mi buradaydın yazarım diye şaşırıyorlar. Bu yüzden biz okurlar hikayeleri yönlendirmeyi seviyoruz. Hatta bazen "Şu olursa okumam, bu olursa okumam." diye yazarları baskılıyoruz.

Sözü kısaltmam gerekirse bir sonraki kurgum bayağı saç baş yolduracak. Ama biliyorum ki aranızda kaosun hayranı olan birçok kişi var. Ehehehhehe. Biri de benim. 🥲 O yüzden yeni kurgumu yazarken ne olur beni baskılamayın ki rahat rahat yazabileyim.

🌼Keyifli okumalar canlar. 🌼

***

Annesi tarafından karısına atılan iftiranın sabahında Samet söylediği gibi annesini otobüse bindirmiş, babasının yanına yollamıştı. Yaşlı kadın bin çeşit bahane üretse de Samet asla ve asla onu dinlememiş, gönlünün huzurunu bozmamak adına annesini onlardan uzaklaştırmıştı.

Samet, annesinin evinde bile bulamadığı huzuru bulmuştu Özlem'in yanında. Doğrusu her ne kadar başlarda Orhan'ın zoruyla onunla evli kalsa da zaman içerisinde bu evliliğe çok fazla alışmıştı. Hele de karısını tekrar arzulamaya başladığı ilk an felaket gibiydi onun için. İlk geceleri mümkün olabildiğince sıradan ve birleşmeye yönelik olmuştu. Aralarında ne bir tutku vardı ne de muhabbet. İkisi de sadece o anı yaşamak istemişler ve yaşadıkları gibi sırtlarını birbirlerine dönüp uyumuşlardı. Karısının ayan beyan hiçbir hattı aklının ucunda değildi Samet'in.

Ancak karısının sırtını ovaladığı o gün yok muydu? O bembeyaz sırtından aşağı doğru gözlerini indirip de kalçalarına dikkat ettiği gün yok muydu! İşte o gün Samet'in tüm duyguları birbirine karışmıştı. Vicdan azabından değil de karısını hem arzuladığı hem de sevmeye başladığı için yanında tuttuğu günün başlangıcı o zamandı.

Annesinin iftira attığı o gece Samet karısını göğsünde uyutmuştu. O kadar ağlamıştı ki Özlem, o kadar iç çekmişti ki annesine karşı en ufak merhamet bile duyamamıştı. Aylardır ilk kez karısını göğsüne almıştı, bunu Özlem istemişti. Ona kalsa bir şeyleri çoktan yaşayacakken genç kadın hep kendini geri çekmişti. Fakat dün gece çok güzeldi onlar için. Birbirlerine karşı olan son buz kırıntıları da eriyip gitmişti.

Gün boyu kendini bu geceye hazırladı Özlem. Önce kocası ve kendisi için güzel bir sofra hazırladı. Kaynana dırdırı olmadan çok keyifli bir şekilde yapmıştı bunu. Samet'in işten gelmesine bir saat kala -saat yedi suları gibi- banyosunu yapmış, sadece gözleriyle anlaştıkları bu gece için aklanıp paklanmıştı. Ardından tam üç elbiseden kazandığı parayla aldığı parfümünden sürünmüştü. Özellikle boyun ve göğüs arasına dokundurmuştu. Bu gece kocasının ona yanaşacağını çok iyi biliyordu.

Geçen ay diktiği kırmızı elbisesini giymeden siyah gecelik takımını giymişti içine. Arkadan ve önden çapraz bağları gelen sütyeni giymek onu çok uğraştırsa da sonunda aynadaki görüntüsünden çok memnun kalmıştı. Tüm bunları yaparken kasıklarındaki ağrı bir nebze olsun dinmemişti. İlk geceleri onun için tam bir felaketken hele de reddedildiği geceden sonra bir daha asla Samet'in koynuna girmemek için yemin etmişken ona bu kadar çekiliyor olmak, onunla bütünleşmeyi istiyor olmak gururunu zedelemiyordu. Samet'teki ve kendindeki değişimin farkındaydı.