32. Bölüm

62.4K 3.7K 426
                                    

Selamlar ben geldimmm. Nasılsınız?🤗 

Valla benim iş hayatım çok yoğun. O yüzden bu kadar gecikti bölüm.😩 

Neyse geç olsun, güç olmasın. 

📍Bir de canlar... Birkaç bölüm önce bir çalışmam için sizden bir yardım istemiştim. Anketi doldurmak için benimle iletişime geçen herkese çok teşekkür ederim. Ancak hala istediğim sayıya ulaşamadım. 

📍Yeni gelen arkadaşlarımdan rica ediyorum. Şu anda çalışan ya da daha önceden kısa bir süre bile olsa çalışmış olan herkes anketimi doldurabilir. Hele bir el atın da şu işi bitirelim artık. Özelden bana yazabilirsiniz. İlk mesajı ben attığımda watty engel atıyor. Anket beş dakika bile sürmüyor. Yaklaşık 100 kişiye ihtiyacım var...

Şimdiden çok teşekkür ediyorum. ❤️

🌼Keyifli okumalar.🌼

***

Gün doğalı saatler geçmişti ancak ne Zeliha ne de Polat yatağından kalkmamıştı. Diğer günlerden daha farklı bir şekilde ağırlık çökmüştü ikisine de. Cam pervazına konan kumrular birbirleriyle yarışırcasına ötüşürken üzerindeki ince pikeyi ayaklarıyla aşağı doğru iteledi Zeliha. Gözlerini zar zor aralayıp sağ eliyle yüzünü ovuştururken yanında duran adamın sıcak bedeninden yayılan ateş vücudunu terletiyordu. 

Geçen gece Polat'ın uyuyakalmasıyla yarıda kalan sevişmelerinin intikamını kaç gündür sürdürüyordu Zeliha. İşaret parmağını yanında yatan adamın ensesinden başlayıp sırt çizgisini takip ederek beline kadar yavaş yavaş sürtmeye başlar başlamaz içi bir garip olmaya başlamıştı bile. Kocasını cezalandırmaya çalışıyordu aklınca ama en çok yanan kendisinden başkası değildi. Bu kadarının asla yetmediğini düşünüp hafifçe doğruldu. Omuzundan aşağı düşen gecelik askısını düzeltme gereği duymadığında Polat'ın sırtını ufak ufak öpmeye başladı. Başını uzatıp uyanıp uyanmadığını kontrol etti. Bir mimik bile oynamıyordu resmen. Uykusu ne ağırdı bu adamın! 

Devam etti öpüşlerine. Kokusunu içine çeke çeke, mümkünmüş gibi her defasında daha çok seve seve öpmedik yer bırakmadı. Beline dudaklarını değdirir değdirmez Polat'ın kalçasının oynadığını fark edince dudakları kıvrıldı. Demek uyanmıştı. Zaten bu temaslar karşısında uyanmayacak adam mı vardı sanki! 

Hiçbir şey yapmamış gibi Polat'ın yanına geri yattığında sırtını da ona döndü. Elini göğsüne götürüp beklemeye başladı. Tam da tahmin ettiği gibi bu sefer hareketlenen Polat oldu. Bir el yılan gibi belini sarmaladığında kıkırdamamak için zor tuttu kendini. Polat'ın eli yavaş yavaş kalçasına doğru indiğinde dizinin az üzerinde olan geceliğini iyice yukarı doğru sıyırdı. 

"Polat rahat dur." dedi cilvelene cilvelene. Sanki az önce öpüşleriyle adamı tahrik etmemiş gibi. 

"Niye devam etmedin?" diyerek sağ omuzuna dudaklarını değdirdi Polat. 

"Sabah sabah dengen şaşmasın diye." 

"Dengemi şaşırttığının farkındasın ve bundan yararlanıyorsun, değil mi?" diyerek kalçasına şaplak attı Polat. "Çok acımasızsın!" 

"Aaa! Üstüme iyilik sağlık! Sen azgın biriysen ben ne yapayım?" diyerek kalçasını farkında olmadan daha fazla bastırdı kocasına Zeliha. "Gören de ben azdırıyorum zanneder!"

MuhtarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin