55. Bölüm

42K 3K 795
                                    

Selammmm. Ben geldim. Keyifleriniz nasıl? 🥹

📍Canlarım be... Çalışan anneniz veya babanız varsa onlardan yardım alıp şu tezimin anketini doldurur musunuz? Kendiniz de çalışıyorsanız doldurabilirsiniz. Biliyorum bu konuda sizi çok sıktım ama istediğim sayıya bir türlü ulaşamıyorum. Sizin beş dakikanız benim için çok önemli. Anket linkine profilimden ulaşabilirsiniz, göremezseniz bana yazın özelden atayım size.

Boolll yorum yapmayı ve oy vermeyi unutmayın. 🤩

🌼Keyifli okumalar. 🌼

***

Masanın üzerine biraz un serpip beze halindeki hamuru açmaya başladı genç kadın. Fazla un serpmek hamurun tadını kaçırırdı, kaynanasından öyle öğrenmişti. Hamuru bir tabak büyüklüğünde genişlettikten sonra kenara açtığı bezin üzerine serdi. Yaklaşık on beş kez bunu tekrarladıktan sonra yufka haline getirmek için pişirdi.

"Hehhh!" dedi elinde son hamuru saca atarak. "Bunu da yaptım mı bitti iş." Karnına dikkat ederek yerinden kalkarken yükü iyice ağırlaştığının yeni yeni farkına varıyordu. Yufkayı ters çevirip, elini de beline koydu. "İyiyim iyi. Gör bak anne. Kızın neler yapıyor. Hey yavrum hey!" diyerek kendine gaz verdiğinde son yufkayı da alıp mutfağa geri gitti. Kıyma ile soğanı kavurup ardından domates, biber, sarımsak ve çeşitli baharatlardan bir harç hazırladı.

"Off... Bu koku ne ya?" diyerek mutfak kapısının önünde görünen Osman'ın yüzündeki mahmur ifade uykusunu alamadığının göstergesiydi. "Ne yapıyorsun, güzelim?"

"Böyle değişik bir şey. Arife annem gösterdi. Sen yatsana hayatım."

"Bu kokudan sonra yatıp uyuyamam ki ben." deyip karısına yanaşıp arkasından sarıldı Osman. Boynuna derin bir öpücük bırakıp burnunu ensesine gömdü. Ellerini karnına koydu. Gezdirdi biraz. "Bebeğimiz nasıl bugün?"

"Gördüğün gibi. Annesini bol bol acıktırıyor. Ben sabahın köründe bu kadar yağlı bir şeyi yiyecek insan mıydım Osman ya?"

Osman kahkaha attığında karısı ona sitemli bir bakış attı. "Seni hiç zorlamadan kendi kendine kilo alıyorsun ya bayılıyorum sana bir tanem."

"Ya ne demezsin! Doğumdan sonra nasıl verilecek bu kilolar acaba!"

"Vermesen de olur." deyip karısının kalçalarından kavradığı gibi sıktı Osman. "Böyle apayrı bir ateş parçası oldun."

"Sen de hep aynı şeyi diyorsun." dedi Nazlı gerçek anlamda nazlanarak. "Zaten ne yapıp ne edip kandırdın beni! Hep kandırıyorsun da zaten." Nazlı'nın hesaplarına göre çocuk yapmaya karar verdiklerinden günler sonra hamile kalmıştı. Demek ki bazı zamanlar o hapları hiç kullanmasaydı ya da kocası kendisini korumayı bırakmasaydı Yiğit Alp'e çoktan oyun arkadaşı gelmişti.

"Demek öyle?" dedi Osman tek kaşını kaldırarak. Yeşil gözlerinin berraklığıyla karısını çoktan etki altına almıştı bile. "Bir bakışıyla beni gecenin ortasında karpuz almaya yollatan karımı mı bunu söylüyor? Ya da bir öpücüğüyle haftalardır yemek ve temizlik işlerini bana yıkan güzel karım mı söylüyor? Bebeğim..." diyerek kendini iyice karısına yasladı Osman. Karısının karnının şişliğini hissetmek yüzündeki tebessümü daha da genişletti. "Ben seni bu kadar severken bunu kullanıp hep sen beni kandırıyorsun. Buldun tabii saf adamı. Kandır."

"Hah! Safmış! Kendin de inandın mı bari buna?" sorusuna başını sallayarak cevap verdi Osman. "Sen var ya az değilsin. Çocuk yapalım der demez bir insan bu kadar çabuk hamile bırakabilir mi karısını?"

MuhtarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin