38. Bölüm

46.9K 3.2K 922
                                    

Selammmm. Ben geldim. Umarım hepiniz çok iyisinizdir. 😍

Çok uzun bir bölümle karşınızdayım. 🤗

Bolca yorum ve vote bekliyorummm✨

🌼Keyifli okumalar. 🌼

***

"Polat! İnanamıyorum ya! Hayır, olamaz!" 

Polat karısının feryat figan kendisine seslenmesinden korkup boynuna bağlamaya çalıştığı kravatı yatağın üzerine savurdu. Ahşap merdivenleri acele acele inerken Zeliha'nın kendi kendine konuşmalarını duyuyor gibiydi ama kelimeleri seçemiyordu. Banyonun kapısını önce tıklattı ve beklemeye başladı ancak Zeliha'dan ses gelmeyince açmaya yeltendiği sırada kapı açıldı. Karısının dolu dolu bakan gözlerinden neredeyse yaş akacaktı. 

"Ne oldu Zeliha'm?" 

"Kötü bir şey oldu." 

Duyduğu cevapla iyice gerilen Polat'ın nefesi sıklaşmış kaşları çatılmıştı. Parmaklarıyla karısının çenesinden kavradı ve gözlerini birbirine kenetledi. 

"Beni korkutuyorsun güzelim. Ne oldu?" 

"Adet olmuşum." der demez sırtını kocasına döndü Zeliha. "Baksana elbisemde bir şey var mı?" Polat şaşkın şaşkın Zeliha'ya bakarken genç kadın omuzlarının üzerinden tekrar seslendi Polat'a. "Hadi Polat! Bak bakayım elbisem kirlenmiş mi?" 

Genç adam bembeyaz elbisenin her yanını güzelce inceledi ancak hiçbir sorun görünmüyordu. "Bir şey görünmüyor." 

"Polat iyi bak! Valla rezil olurum insanlara. Bir de beyaz elbise, yanarım valla. Kurtulamam milletin dilinden. Kıçına başına sahip çıkamıyor derler. Sen bilmezsin bunları! Ay ne yapsam değişsem mi ben bunu?" 

Polat panikle banyodan çıkmak isteyen karısının ellerini tuttu. "Güzelim valla değiştirmene gerek yok." Zeliha'nın yaklaşık üç saattir hazırlanıyor oluşuna ek birkaç saat daha beklemek istemiyordu genç adam. "Harika görünüyorsun. İnan bana." 

"Aylar süren hamilelik şüphem de sonlanmış oldu böylece." Omuzları düşmüştü Zeliha'nın. Üzgündü, inkar edemezdi. Fakat yine de içten içe hayırlısının bu olduğunu düşünüyordu. İsyan edemezdi. Henüz yolun çok başındalardı. 

"Sıkma canını. Hamile olmamana rağmen adet olmaman esas sıkıntıydı o da hallolmuş oldu. Kafamız rahatladı en azından." 

"Öyle." dedi Zeliha buruk bir şekilde. "E ben bu elbisemi değiştirsem mi ne yapsam şimdi? Gerçi ilk gün fazla gelmez ama." 

"Sen nasıl rahat edeceksen öyle yap bebeğim." 

Umursamaz bir şekilde omuzlarını silkti Zeliha. "Değiştirmem o zaman. Offf..." diye şikayetleneceği sırada bu durumun Allah'tan geldiğini hatırlayınca toparladı kendini. "Olsun artık ne yapalım! Hormonlarım da tavan yapmışken milleti daha güzel pataklarım." 

Polat'ın kahkaha sesi banyoda yankılandığı sırada panayır sahipleri olarak geç kalacaklarını fark edip hızlıca evdeki son işlerini de halledip evden çıktılar. Sabahın ilk ışıklarıyla köy meydanındaki tüm organizasyona yardım edip sonra da hazırlanmak için eve gelmişlerdi. Yaklaşık üç hafta süren hazırlıklarının her aşaması özenle planlanmıştı. İşin garip tarafı köyde alınan bir karara ilk defa Allah'ın bir kulu bile itiraz etmemişti. Hepsi biliyordu ki basından bile birkaç gazetecinin katılacağı bu panayır köyün ticari hayatını canlandıracaktı. Kadın erkek demeden tüm köylü Polat ve Zeliha'ya yardım etmiş, el birliğiyle bu işin üstesinden gelmişlerdi. Ankara'dan gelen misafirler de vardı tabii ki. Vural ve Cüneyt öğle saatlerinde kasabaya inmiş dinlenmek üzere lojmana çekilmişlerdi. Ayla Hanım ve Haşim Bey de birkaç gün evvel lojmana yerleşmişlerdi ancak Nazlı bugün gelecekti. 

MuhtarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin