37. Bölüm

44.1K 3.4K 749
                                    

Selammmlarr! Ben geldim. 😍

Nasılsınız? Umarım çok iyisinizdir. 🤗

📍Bölümü okumaya başlamadan önce Allah aşkına çalışan arkadaşlarım bana bir yazsın özelden. Müdürümle beraber yapacağımız çalışma için belli bir anket sayısına ulaşmam gerekli ve sıkıştırıp duruyor beni. 5 dk bile sürmüyor. Şimdiden çok teşekkür ederim. 

🌼Keyifli okumalar. 🌼

***

"Deli bu senin karın! Valla deli!"

"Ne oldu!" derken adamı iki kolundan da hapsetti Polat. "Konuşsana be adam!"

Zorlukla nefesini kontrol eden adam bir Polat'a bir de arkasındaki köylüye baktı. "Eline bir fırın küreği almış fırıncıya meydan dayağı atıyor! Aklını kaçırmış bu kadın! Kafayı yemiş! Hepimizi gebertecek bu valla!"

***

Polat ile evlenmeden önce de köyün dilinde asabiliğiyle nam salmış olan Zeliha'yı evlilik de durultamamıştı. Kaç kere karakolun kapısından girdiğinin kaç kere insanlarla hesaplaştığının çetelesini kendisi bile tutamıyordu artık. Ancak Polat'ın bile zar zor zapt edebildiği bu olayda fırıncının suçu neydi kimse bilmiyordu. 

Kahve iki bölüme ayrılmıştı. Bir tarafta Zeliha, Polat ve Osman diğer tarafta ise genç kadını ayıplayan köylü ve alnı yarılan fırıncı vardı. Beyaz tenli olduğu için en ufak sinirlenmesinde bile kızaran Zeliha şu an resmen domates gibi görünüyordu. Alnındaki ve boğazındaki damarlar belirginleşmiş, öfkeyle arada bir yerinden kalkıp kocasının yüreğini hoplatıyordu. 

"Bu kaçıncı vukuat be Zeliha!" diyerek kahvenin ortasında mekik dokuyan komutan Zeliha yüzünden kafayı yiyecek konuma gelmişti. "Evlenirsen durulursun dediydim de yok! İçin kaynıyor senin! Kurt var bir taraflarında duramıyorsun yerinde!" der demez Polat iki elini de dizlerine koyup komutana döndü. 

"Sözlerine dikkat et komutan!" dedi oldukça sert bir üslupla. Ne kadar işgüzar bir herif olduğunu bilmiyor muydu sanki Polat. Adam akıllı görevini yapsa köyde bu kadar huzursuzluk olabilir miydi? Sanki Zeliha durduk yere sinirlenen birisi miydi ki? Kesin fırıncı denen adam bir ibnelik yapmıştı. 

Komutan kaçamak bakışlar attığı Polat'tan gözünü çekip fırıncıya döndü. "Niye dövdü bu kadın seni?" 

"Dövme falan yok komutan!" diyerek şahlandı fırıncı. Ellilerinin sonunda olmasına rağmen oldukça dinç görünüyordu. Bıyıklarının ortası tütün içmekten sararmıştı ve beyaz atletinin açıkta bıraktığı yerden grili siyahlı tüyleri fışkırıyordu. "Kadın diye elimi kaldırmadım ama"

"Höst lan! Kaldırsaydın bakalım bir elin olacak mıydı daha!" Polat bu kez adama doğru atılmıştı ki Zeliha tuttu kocasını. Fırıncı, Polat'ın celallenmiş halinden korkup biraz kendini geri çekse de tüm köyü arkasına almanın cesaretini gösteriyordu hala. 

"Sakin olun." diyerek araya girdi komutan. Fırıncıyı susturup Zeliha'yı konuşturmak istedi. "Zeliha sen anlat!" 

Zeliha öldürücü bakışlarla fırıncının canını alacak gibiydi. "Bu şerefsiz, bu haysiyetsiz, bu cibiliyetsiz..."

"Ohoooo!"

"Komutanım! Ne diyor ya bu!"

"Komutan sen de tam adamını konuşturdun!" 

MuhtarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin