43. Bölüm

32.6K 2.9K 757
                                    

Selammm. Ben geldim. 😍

📍Yoğun istek üzerine bu bölüm sadece Osman ve Nazlı'ya ait. Sadece Zeliha ve Polat okumak isteyen arkadaşlarım bu bölümü atlayabilirler.

Bazılarınız kitapta yan karakterlere yer vermemin kitabı zenginleştirdiğini ve heyecan kattığını söylese de bazılarınız sadece Zeliha ve Polat okumak istiyorlar. İki tarafı da memnun edemeyeceğimi bildiğim için içimden geleni yapacağım arkadaşlar. 😇

📍Nazlı ve Osman'ın aralarındaki gerginliği ve kırgınlığı sonlandıracak bir bölüm oldu bence. Büyük bir yokuş çıktık bundan sonra kamyonun frenleri boşalacak arkadaşlar. Sinsi bir yazar sırıtışı da yapayım. Niahahahahhahaha!

Bolca yorum yapmayı unutmayınnn. ✨

🌼Keyifli okumalar.🌼

***

Her beş dakikada bir kızının kapısının önünden geçip duran Ayla Hanım her geçtiğinde ağzının içinde bir şeyler geveliyordu. Burada kaldığı süre zarfında Osman'dan yana bir saygısızlık görmemişti ancak daha öncesinde başından geçen evlilik yüzünden buz gibi bir adam olduğunu düşünüyordu. Kızı eve gelip de durumu anlatınca üstelik dışarı çıkmalarına bizzat abisinin izin verdiğini söyleyince kısa süre için fenalık geçirmişti. Nazlı'nın gözlerindeki isteği ve ışıltıyı gördüğünde ise olayı biraz akışına bırakmak istedi. Önce kızını güzelce telkin etti. Ardından giyeceği kıyafeti beraber seçtiler.

"Nazlı! Acele et kızım! Şimdi gelir adam!"

Beyaz renkli, kalın askılı tulumunun beline güzel bir kemer taktı Nazlı. Boynuna pırlanta uçlu kolyesini mi yoksa fularını mı takacağı konusunda kararsızdı. Aklına gelen düşünceyle dalgalı saçlarını tepeden toplayıp fularla bağladı. Varla yok arasında zarif kolyesini de beyaz gerdanına taktığında kaküllerini de iki yana çekti. Siyah kalem çektiği gözleri iyice yoğunlaşmıştı. Bu yüzden daha hafif tonlarda bir ruj sürmeyi tercih etti.

"Anne baksana bir olmuş muyum?"

Ayla Hanım mutfaktan çıkarken ellerinin ıslaklığını önlüğüne sildi. Kızını görür görmez dudakları iki yana kıvrıldı. "Ay çok güzel olmuşsun Nazlı." Uzatarak söylediği cümlesinden sonra genç kız da keyiflendi. Tekrar döndü aynaya.

"Abartılı falan olmamış, değil mi? Onun için hazırlandım gibi olmasın." dediğinde annesi sabırla nefes verdi.

"Adam beyaz gömlek giydi deyince sen de beyaz giyinmek istedin. Utanmasan nikah masasına oturacaksın. Hala kendini ağırdan alma peşindesin!"

"Aman anne! Sen abartılı mı değil mi onu söyle!"

Kapının önünden gelen araba sesiyle Ayla Hanım pencereye yöneldi. Osman'ın arabadan indiğini görünce, "Herif geldi. Abartılı olduğunu söylesem değiştirecek misin bu saatten sonra?" dedi. Kızının sızlandığını görünce eliyle pışpışladı. "Hadi kızım hadi! Abartılı falan değil. Gayet güzel oldun! Kendine mukayyet ol. İyice ölç tart bakalım adamı." O sırada kızı çantasını odada bırakıp çıkarken sabır dilendi Ayla Hanım. "Kime diyorsam! Leyla olmuşsun sen! Saf saf bakma adamın yüzüne! Sor soruştur! İyice öğren niyetini!"

"Ay tamam anne! Dur germe beni. Açıyorum kapıyı. Adama surat asma." deyip saçlarını düzelttikten sonra kapıyı açtı Nazlı.

Osman arabasına yaslanmış bir vaziyette sabırla beklerken kapının açıldığını duyar duymaz iki yanı çiçeklerle dolu taş döşemeli bahçeden çıkıp onlara doğru yaklaştı. Ayla Hanım'ı selamlayıp elini öperken içtenliği Nazlı'nın yüreğini ısıtmıştı. Ayak üstü birkaç sıradan diyalog kurduktan sonra Ayla Hanım, "Dikkat edin kendinize. Fazla geç kalmayın." deyince genç adam kendinden eminlikle başını salladı. Arabanın kapısını açıp genç kızı içine oturtana kadar bilhassa göz göze gelmemeye çalışmıştı. Bu durum Nazlı'yı daha da fazla germişti.

MuhtarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin