Selamlar, efendimmm. Ben geldim yine ve yine. 🤩
Hadi hemen okumaya geçin ve her zamanki gibi yorumlarınızı ve oylarınızı benden esirgemeyin. ✨
Keyifli okumalar 🌼
***
"Zeliha! Uyudun mu? Seninle bir şey konuşmam gerek."
Genç kızın sıcacık boynundan ayrılması yetmiyormuş gibi kapının arkasından gelen Samet'in sesiyle daha da bir öfkelendi muhtar. Akşamın bu saatinde kendisinin de bu odada olduğunu unutup kapıyı açmak için hareketlendiğinde Zeliha tarafından engellendi.
"Ne yapıyorsun, Polat!" diyerek muhtarın kolunu kavradı Zeliha. Az önce kendisine arzuyla dolu bakarken şimdi o gözlerden ateş çıkması onu da tedirginleştirmişti.
Muhtar kolunu tutan ele baktıktan sonra, "Bu saatte seninle ne konuşacakmış onu öğreneceğim." deyip kapının kilidine uzandığında Zeliha önüne siper oldu. Tam o sırada sırtı kapıya yaslandığı için odada büyük bir gürültü oluştu.
"Zeliha! Uyumadıysan açar mısın kapıyı?" dedi Samet. Konuşacağı şey her ne ise ısrarla kapıya tıkladı yine.
Polat parmaklarını şakağına götürüp alnını ovuşturdu önce. Burnunu çekip başını geriye attığında sakinliğini korumak için mücadele verdiği çok belliydi. Fakat olmuyordu, bir an olsun sakinleşemiyordu.
"Zeliha, çekil şuradan! Bu şerefsizin sabahtan beridir derdi ne, öğrenmem lazım!" diyerek göz ucuyla Zeliha'nın kenara çekilmesini işaret etti.
"Çekilmem!"
"Zeliha çekil dedim!"
Başta fısıltı şeklinde başlayan tartışmaları git gide büyürken Zeliha kapının önünden çekilip Polat'a yaklaştı. Şu anda onunla zıtlaşmak yalnızca işleri daha da çıkmaza sürükleyecekti. Baş parmağı yanağını okşayacak şekilde muhtarın yüzüne yerleştirdi elini. Siyah gözlerinin titrediğine şahit oldu. Yeni çıkmaya başlayan sakallarında parmağını gezdirirken sağ elini kavradı.
"Şu an nasıl bir durumda olduğumuzun farkındasın, değil mi?" dedi başını sallarken. "Senin bu odada olduğunu görürse çok kötü şeyler olabilir."
Yanağında gezinen parmaklar her ne kadar onu kendinden geçirse de Zeliha'nın son sözleriyle daha da alevlendi muhtar. "Onun bu saatte senin odanda olduğunu görmemden daha kötü şeyler olamaz."
"Samet akrabam, Polat." diye çıkıştı Zeliha. "Aynı evde yaşıyoruz. Üstelik ne anlatacağını bile bilmiyoruz. Neden bu kadar gerildiğini anlamıyorum."
"Akraban?" dedi Polat, alayla kaşlarını kaldırdı. "Zeliha kuzene bile nikah düşüyor. Sen neden bahsediyorsun? Kaldı ki adam senin kuzenin bile değil!" Elini Zeliha'dan çekti ve siyah dalgalı saçlarına daldırdı. Her parmağının arasına dolanan saçlarını sinirle kavradı ve kapattığı gözlerini tekrar genç kıza çevirdi. "Ya eşek kadar adam olmuş! Herif benimle aynı yaşta! Aynı evde olmanız bile saçma. Akrabaymış! Başlarım öyle akrabaya!"
"Sen niye taktın Samet'e bu kadar?" dedi Zeliha kaşlarını çatarak.
"Sözlendiğim günün sabahında bir adam çıkıp geliyor ve bana posta koyacak şekilde hesap soruyor. Beni sululuk yapmakla itham ediyor ve gecenin bu saatinde onun yüzünden tartışıyoruz. Sence yeterli bir sebep değil mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhtar
Romansa"Yanında fazladan yazma taşısan iyi olur. Çünkü bir sonrakinde yazmayı başına takmak yerine ceketimin sol cebine koyacağım." *** Köy yaşantısına adımını attığı anda köylülerin cahilce fikirleri ve davranışları üzerinde devrim yapmak isteyen genç mu...