Selammmm! Ben geldim.🤗
Aslında bu bölümün yarısını çoktan yazmıştım ama diğer yarısına gelmeden yaşadığım heyecanlardan ötürü kafamı toparlayamadım. Panomu takip edenler mevzuyu zaten biliyor. Bu yüzden gecikme için kusura bakmayın... ❤️
Hadi bolca yorum yapmayı ve vote vermeyi unutmayın. ✨
📍Bu arada canım arkadaşlarım... Eminim aranızda çalışan birçok arkadaşım vardır. Rica etsem benimle iletişime geçer misiniz? Size ihtiyacım var.
🌼Keyifli okumalar...🌼
***
Göğsünde yatan kadının çıplak sırtında gezdirdiği parmakları mümkün olduğunca yavaş hareket ediyordu genç adamın. Gün doğalı epey bir vakit geçmesine rağmen uyandırmaya kıyamamıştı karısını. Burnunu gece rengindeki saçlarının arasına gömdü. Hissettiği duyguların yoğunluğundan tüylerinin ürperdiğini hissetti. Bu kadın için her şeyinden vazgeçebilirdi, ölmesi gerekiyorsa onu bile yapabilirdi.
Nedensizce heyecanlıydı. Bu gecenin hayatlarında yeni bir dönem açacağını hissediyordu. Elbette baba olmayı çoğu erkek gibi o da istiyordu fakat karısının henüz bunu kaldıracak kadar hazır olduğunu düşünmüyordu. Zaten öyle olduğunu kendi ağzıyla da itiraf etmişti Zeliha. Dün gece ise çok başkaydı, çok istekli görünüyordu. Polat'ın özellikle defalarca sormasına rağmen kararından dönmemişti. Üstelik belli aralıklarla üç kez tekrarlamışlardı.
"Polat..." diye mırıldandı Zeliha. Mahmur gözlerini zar zor aralayabildi. "Uyandın mı?"
"Çoktan, bebeğim."
Başını kocasının sıcacık göğsünden kaldırdı ve gözlerine baktı. "Neden beni uyandırmadın?"
"Yorgunsundur diye düşündüm. Malum en son kollarımda uyuyakaldın."
Sahiden de öyle olmuştu. Polat'ın güç kuvvetiyle dalga geçen Zeliha en son ki birlikteliklerinde zevkin en yüksek doruğuna çıktıktan sonra kocasının kollarında uyuyakalmıştı.
"İyi ki uyuyakaldım. Mart kedisi gibi bırakmadın yakamı."
"Uyuyakalmadan önce yarın devam ederiz diyen de bendim zaten!"
İşte şimdi açılmıştı Zeliha'nın uykusu. Yatağın başlığına dayadığı yastığa sırtını dayayıp doğruldu. "Başımdan savdım bir kere ben seni. Baktım bırakmıyorsun beni yalandan dedim öyle. Etimden sütümden faydalandın maşallah!"
"Sütünden faydalanamadık daha. Gün gelince o da olur." Bıyık altından gülerek yaptığı imadan sonra kolunu başının altına destek yapıp karısına döndü Polat. Çapkın bakışlarla karısının gerdanından başlayarak göğüslerine kadar süzdü.
"Doğmamış çocuklarının rızkına mı göz diktin şimdi de!"
"Ne güzel dedin kız sen öyle!" Zeliha'nın yanaklarından tutup kendine çekti Polat ve dudaklarına hırslı bir öpücük bıraktı. "Ağzından bal akıyor, bal!"
"Ya Polat dur sabah sabah..."
"Ne oldu Zeliha Hanım! Güçten kuvvetten düşen sensin galiba."
"Tövbe!" dedi Zeliha elini bağrına götürerek. "Ağzından yel alsın. O ne biçim laf!"
"Öyle öyle." diyerek ellerini Zeliha'nın kalçasına yerleştirdi ve okşamaya başladı. Karısının bundan huylandığı kadar hoşuna gittiğinin farkındaydı. "Kahvaltımızı odamıza söyleyelim mi?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhtar
Romance"Yanında fazladan yazma taşısan iyi olur. Çünkü bir sonrakinde yazmayı başına takmak yerine ceketimin sol cebine koyacağım." *** Köy yaşantısına adımını attığı anda köylülerin cahilce fikirleri ve davranışları üzerinde devrim yapmak isteyen genç mu...