Muhtar

50. Bölüm

Selammm. Ben geldim. Umarım hepiniz çok iyisinizdir. 🥰

Birçok kişinin beklediği o bölüm sonunda geldi. 🫣🤤 Bu arada finalimize üç bölüm falan anca kaldı. O yüzden bollll yorum yapmayı unutmayın.

📍Sonuçta aylarımız geçti sizinle. Beni de takip etmeyi unutmayın canlar.

Hadi hemen okumaya geçin.

🌼Keyifli okumalar.🌼

***

Genç adam bakışlarını karısının dudaklarına dikti önce, yavaş yavaş göğüslerine doğru indi. Süt beyaz göğüslerini kaplayan iç çamaşırının kopçasını çözmek için neyi bekliyordu ki? Nazlı'nın gözlerindeki çekingenliği de görebiliyordu, arzuyu da. Bu halleri daha da sabırsız bir adam yapıyordu onu. Daha rahat nefes alabilmek için hafifçe aralıklı duran dudakların arasına yerleşmeden hemen önce belinden sertçe tutup kendine çekti. İri elleri genç kadının belini okşar okşamaz daha sıkı bir şekilde kavranıp koltuğa doğru ilerlediler.

Çok farklı bir his, çok farklı bir tattı. Bütün utanç ve çekingenlik duygusu gitti Nazlı'nın. Genç kızlığı boyunca hep merak ettiği öpüşme demek böyle bir şeydi. Dudaklarını sımsıkı kavrayan dudakların arasından yüzüne çarpan sıcak nefes böyle büyüleyiciydi demek ki. Gömleğini sıyırdı genç adamın. Bunu yapmasıyla sırtı koltukla buluştu ve koca bir bedenin altında kaldı.

Osman geniş vücuduyla neredeyse kızı kaplamışken alt dudağını daha sert bir şekilde ağzının içine alınca öpüşmeleri daha da alevlendi. İki elini yumruk yapmış bir şekilde koltuktan destek alırken Nazlı'nın ellerini hissediyordu sırtında. Tam bel boşluğunu sıktığını hissedince nefes nefese ayrıldılar birbirlerinden.

"Üçüncü seçenek..." deyip tekrar soluklandı Osman. Zeytin gibi kara gözler kendisini dikkatle süzerken kendi gözlerinin nasıl şehvetli bir hale büründüğünden bir haberdi. "Banyoyu siktir et. Bu anı bölmek istemiyorum." Yavaşça alt dudağını emip ayrıldı karısından. Alınlarını birbirlerine yasladı. "Sen şu an resmen altımdasın Nazlı. Altımdasın... Tüm kıvrımlarını hissediyorum." Baş parmağını kadının dudaklarına sürttü. "Tadını alıyorum. Resmen aklımı kaçıracak gibiyim. Ben neredeyse seni kaybedecektim amına koyayım. Sikeyim böyle işi." der demez tekrar kapandı kadının dudaklarına. Bir yandan kasıklarını bastırdığının farkında değildi ama bastırmak kendini çok iyi hissettirdiği için devam etti. "Ben seni kaybedecektim." diye fısıldıyordu ara ara.

"Ucundan döndün." dedi Nazlı güçlükle. Göğüsleri hızla kalkıp iniyor daha davetkar bir görüntü sunuyordu. "Bütün bu her şeyin ucundan döndün."

"Biliyorum bebeğim." dedikten sonra karısının çenesini kavradı. "Seni çok seviyorum. Biliyorsun, değil mi?"

Gülümsedi Nazlı. İstekle ve beklentiyle bakan yeşil gözlerinden ateş çıkıyordu neredeyse. Kesinlikle şu anki adam gündüz gözüyle gördüğü adamla aynı değildi. "Ben de seni çok seviyorum."

Osman bakışlarını karısının göğüslerine indirdi. Baş parmağıyla okşamaya başladı. Bir kadın memesine dokunmak bu kadar zevk vermemeliydi fakat sadece şu görüntü bile yetecekti neredeyse ona. İç çamaşırından taşan yere sürttü kızıl dudaklarını. Önce minik bir buse kondurdu. Yeter mi, asla yetmedi. Kopçasını çözmek aklına bile gelmeden sütyeni aşağı çektiği gibi karısının memelerini meydana serince Nazlı'nın ağzından ufak bir çığlık çıktı.