Selammm. Ben geldim... Bu girişi yapmayı çok seviyorum. Umarım hepiniz çok iyisinizdir. Ben iyiyim Allah'a şükür. 😍
📍Bölüme başlamadan önce şu gariban yazarınızı takip edin yahu. El birliğiyle kalkındırın şu yazarınızı. 🤗
📍Bu arada merak ettiğim için soruyorum. Belki siz biliyorsunuzdur. İnstagramda wattmagazin diye bir sayfa var. Orada milyona ulaşan kitapların haberleri yapılıyor. Beni niye paylaşmadılar ya bir tık üzgünüm. Hayır sadece çok ünlü kişileri de paylaşmıyorlar. Hemen hemen benim seviyemde kaç tane yazar gördüm. Valla bir tık gücendim. Aranızda o sayfayı taciz edip bizim yazarımızı niye paylaşmıyorsunuz diye sıkıştıracak deli okurlarım var. Gidin de sıkıştırın şu sayfayı. Ahahhah aştım kendimi artık. 😈
Hadi okumaya geçin.
🌼Keyifli okumalar.🌼
***
Zeliha banyodan çıktığı gibi bedenine sardığı havluyu iyice kavrayarak merdivenlere yöneldi. Hazırlanması çok vakit aldığından dolayı kocasından önce uyanmış, güzelce banyo yapıp abdestini almak istemişti. Dün gece adetinin bittiğini düşünmüştü ama sabah gelen lekelenmeden dolayı abdestini alamadan banyosunu yapıp çıkmıştı.
Bu bir hafta nasıl geçti derseniz ikisi için de pek zordu açıkçası. Hormonlarından mıdır nedir Zeliha'nın ateşi başına vurmuştu. Birkaç kez Polat ile sevişseler de iş nihayetine bağlanmadığı için iyice kudurmuştu.
Yatakta yüzü koyun yatan kocasının yanına varıp kalçasına bir şaplak attığında Polat'tan gelen boğuk kıkırdama sesini duyar duymaz kendini kocasının üzerine bıraktı. Sırtına minik minik öpücükler bırakırken ıslak saçlarından akan su damlaları genç adamın uykusunu açmasına yaramıştı.
"Resmen mahmurluğumdan yararlanmaya çalışıyorsun. Bu böyle olmaz ben sana diyeyim." Zeliha tarafından sırtı istila edilmişti resmen. Bir şaplak daha yedi kalçasına. "Ohoooo! Ayıp be! Resmen taciz ediyorsun beni."
"Ederim yavrum." dedi Zeliha sesini kalınlaştırmaya çalışarak. "Kocam değil misin? Bugün kalçanı yarın-"
"Sen çok oldun artık!" diyerek karısını bir hamlede altına aldı Polat. Beyaz havlu çoktan Zeliha'nın beline inmişti ve göğüsleri ayan beyan meydana serilmişti. "Gün ışığıyla şöyle güzel bir seyredeyim karımı. Hımm..." dedi Polat ve ellerini karısının memelerine yerleştirdi. "Biraz zayıflamış gibisin. Çok koşturdun oradan oraya, normal."
"Yok ya..." dedi Zeliha. "Adet olamadığımdan şişmişti her yerim. Şimdi eski haline döndü."
Polat dudaklarını Zeliha'nın göğsüne bastırdı. Ardından burnunu iki göğsünün arasına soktu ve kokusunu iyice içine çekti. "Oh... Mis gibi de kokarmış benim güzel karım." Ardından yüzünü avuçları arasına aldı. "Maviş maviş de bakarmış... Teni de pamuk gibiymiş." Resmen bir bebek gibi seviyordu karısını ve Zeliha bundan hiç rahatsız değildi. "Bugün de yasaklar kalkıyormuş... Özgürce yanaşabiliyormuşum karıma..."
"Şey..." dedi Zeliha. "Yanaşamıyormuşsun Polat'ım."
"Yanaşıyormuş, yanaşıyormuş..." Karısının naz yaptığını düşünen Polat kendini Zeliha'yı sevmeye kaptırmıştı.
"Yanaşamıyormuşsun, kocacığım."
"Niyeymiş?"
"Hala bitmemiş. Son günlerimde olur böyle. Belki gün içerisinde normale dönersem abdestimi alırım ama..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhtar
Romance"Yanında fazladan yazma taşısan iyi olur. Çünkü bir sonrakinde yazmayı başına takmak yerine ceketimin sol cebine koyacağım." *** Köy yaşantısına adımını attığı anda köylülerin cahilce fikirleri ve davranışları üzerinde devrim yapmak isteyen genç mu...