Selamlarrr. Ben geldim. Umarım hepiniz çok iyisinizdir. 🥰📍Bu bölümü bugün on dokuz yaşına giren @mubestie adlı okuruma ithaf ediyorum. Sahte arkadaşlarına inat tüm samimiyetimle doğum gününü kutluyorum bebeğim. Umarım hayatının her gününe şükredeceğin güzel yılların olur. Kendini yalnız hissetme. Seviliyorsun. ❤️
📍O çok beklenen Osman ve Nazlı düğünü oldu artık. Boollll yorum yapmayı unutmayın. 😇
🌼Keyifli okumalar. 🌼
***
Kimileri için hayatın kendilerinden aldıkları değil onlara getirdikleri önemliydi artık. Göğüs sıkan, zihin bulandıran, bedeni halsiz düşüren tüm dert ve elemden arındıkları zamanlar gelmişti. O zamanlar bunun hayalini kurmak bile imkansızken şimdi hayatının en anlamlı zamanlarını yaşayacaklardı.
Düğün tarihi tam da Osman'ın istediği gibi gerçekleşmişti. Bir ay içerisinde aileler iyice kaynaşmışlar, yapılması gereken işleri kendi aralarında bölüştürmüşlerdi. Oğlunun ilk evliliğinde hevesini kursağında bırakan her ne olduysa hepsini gerçekleştirmişti Arife teyze. El emeği göz nuru dantellerini vitrinlere kendisi sermiş, renkli renkli iplerle işlediği kanaviçe takımlarını ele güne inat sergiye çıkarmıştı. Gelininin rahat etmesi ve aklında Yasemin ile ilgili bir şüphe kalmaması için Osman'a ayrı bir ev tutmasını söylemişti yaşlı kadın. Bundan sonra tek yaşardı, hiç mühim değildi. Onlar iki gençlerdi rahat etmelerini istedi. Osman da içten içe bunun doğruluğunu zaten biliyordu. O yüzden annesini ikiletmedi bile. Kasabadan güzel bir ev aldı. Her şeyin en güzelinden alarak dayadı döşedi evi nişanlısıyla. Başından hiç evlilik geçmemiş gibi heyecanlı ve hevesliydi bunları yaparken. Gereksiz bir olgunluk, gereksiz bir ağır başlılık yoktu üzerinde.
Haşim Bey ve Ayla Hanım da artık lojmandan ayrılarak yeni bir ev almışlardı kendilerine. Evlatları buradayken üstelik yakında bir torunları olacakken şehre dönmeyi akıllarından bile geçirmemişlerdi. Haşim Bey'in içten içe endişeleri vardı kızının evliliğiyle ilgili. Osman'ın efendiliğini, dürüstlüğünü görmüştü görmesine fakat başından geçirdiği evlilikten dolayı kızının bazı zamanlar zorluk yaşayacağını düşünüyordu. Ayla Hanım da öyleydi fakat Arife teyzeden oğlunun daha önceden eski eşiyle hiç aynı yatağa girmediğini duyunca derin bir nefes almıştı. Elbette girebilirdi de. Sonuçta bir evlilik geçirmişti, her şey olabilirdi. Fakat bu mesele kadının yüreğine su serpmişti. Osman'ın her şeyiyle kızına ait olmasını isterdi, aynı kızının öyle olacağı gibi. Bu durumu üstü kapalı kocasına da söyleyince Haşim Bey iyice durulmuştu. Kimsenin özel hayatlarına burun sokmak değildi yaptıkları. Kızlarının her şeyi kafasına takan huyunu bildiklerinden endişe duymuşlardı. İster istemez kendini o kadınla kıyaslama yoluna gidecekti. En azından bu konuda kafaları rahattı.
Osman'ın isteme kahvesinin içine bal koymuştu Nazlı. Müstakbel eşinin çektiği sıkıntılar yeterdi ona artık. Onunla beraber hayatının daha da güzelleşeceğinin sinyalini bir de böyle vermeliydi. Nitekim nişanlısından bir darbe bekleyen Osman ballı kahvenin tadını alır almaz çapkın bir bakış atmış, ardından son damlasına kadar tüketmiş, üstüne arsızca dudaklarını yalamıştı bir de.
Son ana kadar bir şey olacak da iş bozulacak korkusu yaşayan Arife teyze imam nikahını hemen araya sokuşturmuş, Haşim Bey ile Ayla Hanım'ın ağzından girip burnundan çıkmıştı. Nitekim resmi nikahtan tam üç gün önce imam nikahları kıyılmıştı iki gencin. Polat başta karşı çıksa da karısının hamilelik hormonlarıyla uğraşmaktan savaşacak gücü kalmamıştı. Osman da hem Nazlı'yı hem de kendisini zor duruma sokmamak ve ailelerin aklına şüphe sokmamak için karısından uzak durmuştu kına gecesine kadar. Aralarındaki duvarların kaldırılması bile yetiyordu nefsinin kabarması için. Annesinin ona hayrı mı şerri mi dokunmuştu anlayamamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muhtar
Romansa"Yanında fazladan yazma taşısan iyi olur. Çünkü bir sonrakinde yazmayı başına takmak yerine ceketimin sol cebine koyacağım." *** Köy yaşantısına adımını attığı anda köylülerin cahilce fikirleri ve davranışları üzerinde devrim yapmak isteyen genç mu...