20. Bölüm

76.1K 4.6K 1.4K
                                    

Selamlarrrrr. Ben geldimmm🤩

Ay sonunda bizim çocukları evlendiriyoruz. 💅🏻

Anneleri olarak çok heyecanlıyım. 🤗

Şuraya herkes gönlünden kopan takıyı taksın. Yuva kurmalarına yardım edelim ksjsksjs 🎀

📍Oy vermeyi ve en önemlisi booollll yorum yapmayı unutmayın. ✨🤩

Hadi okumaya geçin.

Keyifli okumalar 🌼

***

"Bak gel yanağına şunu da sürelim. Daha güzel olacak, inan bana!" 

Zeliha, bindallısının eteklerini yukarı kaldırıp, sabahtan beri en az elli kez yaptığı şeyi yaptı ve aynada kendisine baktı. Bir gelin gibi değil de daha çok kurbanlık bir koyun gibi Nazlı'nın ellerine kalmıştı. Ayla Hanım her ne kadar gelininin bir kuaför tarafından hazırlanmasını istese de Nazlı ısrarla bu fikre direnmişti. Şehirli olması Zeliha için bir anlam taşımıyormuşçasına Nazlı'nın elindeki fırça yüzüne her değdiğinde aynada kendisine bakıyor, kontrollü bir şekilde ilerliyorlardı. 

Yansımasına baktı Zeliha. Yüzünde en ortaya çıkarılan bölge gözleri olmuştu. Safir mavileri siyah bir kalemle çerçevelenmiş, göz kapakları gölgelenmişti. Beyaz tenini karartmayacak, tam tersi daha da kağıt gibi gösterecek şekilde pudralanmıştı çehresi. Dudaklarının etrafı önceden bir kalemle çizilmiş ardından içi kırmızıya yakın bir rujla doldurulmuştu. Yine de gerçekten bir şeyler eksik gibiydi. 

Nazlı elindeki allığı havaya doğru kaldırıp sağa sola salladı. "Bak bunu sürmezsek makyajın tamamlanmaz. Yanaklarına biraz renk gelmesi lazım." dediğinde Zeliha el mahkum sandalyesine geri oturdu. "Memnun olmadığın bir şey varsa söyle lütfen. Bugün senin günün." 

Öyleydi. Bugün gerçekten de Zeliha'nın günüydü. Kendi yaşıtlarının hatta kendinden daha küçük kızların birer birer gelin olup gitmelerine şahit olmuştu Zeliha. Evliliğe karşı olmamıştı hiçbir zaman. Sadece bu köyde aradığı insanı bulamayacağını düşünüyordu. Fakat hayatta bazı şeyler insanların elinde değildi. Doğum gibi, ölüm gibi, evlilik gibi... Bazen ilahi bir güç tarafından bir şeylere itiliyordunuz. Polat, Zeliha'nın kaderine yazılmış olan kişiydi. Kim ne derse desin. O gün karakolda karşılaşmamış olsalardı bile başka bir yerde hissederdi onlar birbirlerini. 

Çünkü onlar birbirlerine eş olsunlar diye yaratılmışlardı ve sonunda öyle de olacaktı. 

"Vallahi çok güzel oldun, Zeliha!" dedi Nazlı. Heyecanını saklayamıyordu, elinde değildi. 

"Gerçekten mi! Bir daha bakayım, çekilsene!" diyerek Nazlı'yı itekledi Zeliha. 

"Hadi hadi! Otur da şu saçını açalım. Şimdi herkes gelir!" 

Zeliha şöyle bir göz ucuyla kendisine bakıp tekrar yerine oturdu. Saçlarına sarılan bigudilerin teker teker açıldığını hissettiğinde içindeki heyecan giderek artıyordu. Kınayı kendi evinde yapacaktı, zaten çağıracağı insan sayısı azdı. Gayet yeterli olurdu. Fakat düğün Polat'ın diretmesi üzerine köy meydanında herkese açık bir şekilde olacaktı.

"Zeliha senin yaşın kaçtı tam olarak?" dedi Nazlı. Heyecandan yerinde sabit duramayan genç kızı oyalamaya çalışıyordu.

"Yirmi dört. Sen?"

MuhtarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin