31'🩸

545 29 2
                                    

Koca bir mekan hap paketleriyle doluydu ve kamera başta paketleri gösterirken sonradan eve baskın olmuştu.

Şok içerisinde ki bakışlarımı Emre'ye yönelttim. Elini yeniden şıklatarak ekranı kapattırmıştı.

"Gördüğün gibi..."

Şokun etkisinden hala çıkamıyordum.

"Bütün bunlar..." diyerek yutkundum.

"Benim için mi?"

Başını salladı sadece.

"Hemde hepsi ve daha bitmedi."

Oturduğu yerden usulca ayağa kalkıp bana doğru adımlamıştı. Bu sefer bana yaklaşmasına engel olmamayı tercih etmiştim.

Fakat ondan etkilendiğim için değil ne yapacağını merak ettiğim içindi. Tam karşımda durup elini ceketinin iç cebine sokarak içerisinden telefonunu çıkardı ve ekrana birşey açıp bana çevirdi.

Şule: Ayaz güvenli bir şekilde evine döndü.

Haktan uğruna günlerce çabaladığı ve acıdan kıvrandığı kardeşine kavuşmuştu. Gözlerim hafif dolmuştu, hem mutluluktan hem hüzünden.

O kadar çabama rağmen o anı benim görmem gerekirken Gümüş görüyordu. Ama ben başarmıştım...

Oturduğum yerden usulca kalkıp bakışlarımı Emre'ye çevirdim. Benden birşey söylememi bekliyordu.

Ne demem gerekiyordu? Boynuna atlayıp ona teşekkür etmeyecektim.

Derin bir nefes aldım ve yüzüme bir ciddiyet takındım.

"Bütün bunları yapman senin açından güzel oldu. İnsaları zehirlemekten vazgeçmen diğer öldürdüğün insanları geri getirmeyecek ve yine söylüyorum Emre, ben bir katili sevmem, sevemem."

Elindeki telefon usul usul inerken hafif boğazını temizleyerek bakışlarını yere çevirmiş ve birkaç saniye sonra bana gülümseyerek dönmüştü.

"Herşeyi hallettiğimize göre birbirimizi yeniden tanıma aşamasına dönebiliriz."

Diyerek eliyle bir işaret vermişti. İşaretin hemen ardından ruhunu dinlendirecek bir melodi çalmaya başlamıştı.

Elini bana uzattığında önce eline sonra ona baktım.

"Benimle dans eder misin küçük hanım?"

Onu sevmeyecektim evet, ama bunca yaptığından sonra en azından bu gece ona eşlik edebilirdim.

Elimi usulca elinin üzerine koyduğumda beni masadan uzaklaştırmış ve elini belime dolayarak kendine çekmişti.

Gözlerimiz birbiriyle çakışırken hafif tonda çalan o orta sesli melodi beni rahatlatıyordu.

Sadece gözlerine bakmaya devam ettim. Beni gerçekten sevdiğine emin olamıyordum.

Olsam bile ona asla güvenemezdim.

"Ne düşünüyorsun?"

Gözlerinin içine bakarken düşüncelere dalıp gitmiştim.

"Çeteyi ele verdin ya da dağıttın her neyse..."

"Evet?"

"Çetenin başı olarak kimin hayatını kararttın?"

Bakışlarını gökyüzüne çevirip oflamıştı.

"Bunun bir önemi var mı Zola?"

"Var, kimin hayatı karardı bilmek istiyorum."

"Suçsuz biri değildi merak etme."

TUTUNAMAYAN ELLER🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ III)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin