Arabama binip sakin kalabilmek için derin derin nefesler aldım. Elimi karnıma koyup gözlerimi kapatarak burnumdan aldığım nefesi ağzımdan verdim.
"Her ne olursa olsun seni doğuracağıma söz veriyorum bebeğim. Buna baban da dahil olsa engel olamayacak. Sana çok güzel bir yaşam sunacağım, bunun uğruna her şeyi yapacağım."
Arabamı çalıştırmadan önce Koray Şan'ın önceden attığı mesajlarda ki numarayı aradım. Daha ikinci çalışta açmıştı.
'Arayacağını düşünmüyordum.'
"Buluşmak istiyorum."
'Ne konuda konuşacağına bağlı?'
"Sana buluşalım dedim!"
'Emir veriyor, hoşuma gitti bu. Senin evinde buluşalım.'
"O ev yok artık, sana atacağım kafeye gel."
Cevap vermeden telefonu kapattığında yakınlarda bulunan kafenin adresini atarak arabayı çalıştırdım. Bunu yapacaktım, bebeğim için Koray Şan ile evlenecektim. Eğer beni gerçekten istiyorsa bebeğime babalık yapacaktı.
Çok geçmeden verdiğim adreste ki kafenin önüne arabamı çekerek indim. İçeri girdiğimde en uzak masayı seçerek oturdum.
Bana cevap vermemesinin sebebi hamile olduğumu bilmesiydi. Fakat hayır da dememişti, bu da kabul edeceği anlamına gelirdi.
Garsona su siparişi verdikten kısa bir süre sonra Koray Şan siyah takım elbisesi ve güneş gözlüğüyle kafeye giriş yapmıştı. Güneş gözlüğünü çıkartırken neredeyse kafede ki bütün kızların ağzının suyu akmıştı.
Karşıma geçip oturduğunda kızların bakışları ölümcülleşmiş ve bana dönmüştü. Onları umursamadan Koray Şan'a baktığımda dikkatle yüzümü incelediğini gördüm.
"Sen yine mi ağladın?"
"Şimdi bunu boşver Koray, sana hastanede sorduğum soruyu hatırlıyor musun?"
"Hemde çok iyi." diyerek garsona işaret etmiş ve acı kahve sipariş etmişti.
Gözlerimde ki çaresizlikle Koray'a bakmaya devam ettim.
"Ne evet dedin ne hayır. Bana net bir cevap verebilir misin? Bu benim için çok önemli."
Koray gelen kahvesinden büyük bir yudum alarak yaslandığı sandalyeden beni süzdü. Gözlerinde ki o küçümseyici bakışları anlayabiliyordum.
"En başından benim teklifimi kabul etmiş olsaydın şimdi bu durumlara düşmezdin. Ne ağabeyin ölürdü ne de karnında ki bebekle ortada kalırdın."
Sözleri çok fazla kinayeliydi. Bu durumda olmam onu da öfkelendirmişti ama bana karşı sözleriyle belli ediyordu.
"Ben sevdim Koray, eğer sevmeseydim asla böyle bir hatanın içerisine düşmezdim."
Diyerek elimi karnıma koyup titrek bir nefes aldım.
"Ağabeyimi benden aldı ama karşılığında bir hediye verdi. Onu kaybedemem..."
Gözlerimden birer damla yaş süzülürken yeniden ona baktım. Dikkatle beni dinliyordu.
"Babasız büyümesini istemiyorum ama babasının, dayısının katili olduğunu da bilmesini istemiyorum. Bu yüzden..."
Masaya doğru yaklaşıp masada ki elinin üstüne elimi koydum. Ellerimize baktı.
"Bebeğime baba bana eş olur musun?"
Bir kaç saniye sessiz kalmış ve sonra elini elimin altından çekerek kendini toparlamıştı.
"Beni yanlış anlama Zola ama ben başkasının çocuğuna babalık yapmam. Bu yüzden seninle evlenmem."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTUNAMAYAN ELLER🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ III)
Teen Fiction"Sana dokunamam." dedi ellerini ellerimin arasından çekip. "Ne? Neden?" "Sana dokunamam çünkü kalbim sana ait değil." ...... "Bana dokunma." dedim korkuyla. "Sana söz veriyorum sen istemeden sana dokunmayacağım." Arkadaşının ölümünden sonra iki aşk...