Elimi yumruk yapıp vurmak üzereyken Dilay abla bize doğru yürüyüp ikimize de ciddi bir ifadeyle bakmıştı.
"İkiniz de yemişsiniz belli. Çocuk gibi birbirinizi yemeyi bırakın ve arka bahçeye gidin. Davetliler gelmeye başladı."
Şirince başımı sallayıp arka bahçeye açılan mutfak kapısına bir adım atmıştım ki yeniden konuşmuştu.
"Bir de çocuk gibi davetlilerin yanında birbirinizi yemeyin bozuşuruz."
Haktan ile aynı anda Dilay ablaya dönüp sessizce başımızı sallamış ve arka bahçeye çıkmıştık.
Neredeyse davetlilerin çoğu gelmişti. Elbisemi düzenleyerek derin bir nefes alıp hoşgeldin demek için davetlilere yaklaştım.
"Merhabalar, hoşgeldiniz."
Çok tatlı bir çiftti ama kadın tanıdık geliyordu. Fakat çıkartamamıştım.
"Sen..." dedi işaret parmağıyla beni göstererek.
"Ben?" dedim gülümseyerek.
"Beni tanımadın mı?"
"Yok hayır çıkartamadım kusura bakmayın."
"Patronunun kız kardeşiyim ben, dün akşam yapılan provada vardım."
Şimdi çıkarmıştım, provada iliğimizi kurutmuştu. Sanki çok biliyormuş gibi. Kaşlarımı kaldırıp gülümseyerek elimi uzattım.
"Ah, benim hatam tanıyamadım. Hoşgeldiniz..."
İsmini hatırlayamamıştım bu sefer de.
Eşi eliyle kadını göstermişti.
"Şule."
"Hah, hoşgeldiniz Şule hanım."
Şule hanım elimi tutup sallayarak beni boydan süzmüştü.
"Zola'ydı değil mi?"
"Evet Şule hanım." dedim gülümseyerek.
"Yarın benim şirketime gelebilme ihtimalin var mı Zola'cığım?"
"Ne için?"
Eşi hemen araya girmiş ve gülerek konuşmuştu.
"Şule senin performansını çok beğenmiş."
"Bunları şirketimde konuşuruz." diyerek çantasından bir kart çıkartıp uzatmıştı bana.
Kartı alıp üzerindeki yazılara bakarken sözlerine devam etmişti.
"Ben Yakın'la konuşurum. Sabah on buçukta seni bekliyor olacağım."
Başımı sallayıp bir adım geri attım.
"Tamam Şule hanım, yarın görüşmek üzere o zaman."
Kadın gülümseyerek başını salladığında karta bakarak yürümeye başladım.
Şule Tomurcuk Teknoloji Şirketi
05*********
Adres;**********
Teknoloji şirketi varmış kadının, baya başarılı bir kadın olmalıydı. Zaten belliydi ciddi duruşundan ve bizi süründürmesinden.
Kendi kendime düşünürken biriyle çarpışmıştım. Taşla çarpışmış gibi alnım acımıştı. Alnımı tutarak kafamı kaldırdığımda gördüğüm kişi beni daha çok sinirlendirmişti.
"Yavaş ayı!" dedim sinirle.
Karşımda sırıtarak ellerini arkasında birleştirmişti.
"Bence bana çarparak daha iyi yaptın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTUNAMAYAN ELLER🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ III)
Ficção Adolescente"Sana dokunamam." dedi ellerini ellerimin arasından çekip. "Ne? Neden?" "Sana dokunamam çünkü kalbim sana ait değil." ...... "Bana dokunma." dedim korkuyla. "Sana söz veriyorum sen istemeden sana dokunmayacağım." Arkadaşının ölümünden sonra iki aşk...