48'🩸

406 20 33
                                    

Burun buruna geldiğim kadın bana rahat bir gülümsemeyle bakarken kendimi geri çekerek kaşlarımı çattım.

"Yine ne istiyorsunuz benden?"

O kadar öfke doluydum ki saçlarını avuçlarımın arasına almak istiyordum. Ellerini göğsünün altına birleştirmişti. Yine takım elbise giyinmişti ve bu sefer pembeydi. Saçlarını açmış fön çektirmişti. Güzelliğinin altında iğrenç bir karakteri yatıyordu.

Kardeşinin kölesi olmuştu.

"İnan bana bu sefer hiç bir şey istemiyorum senden."

"O zaman neden karşımdasın?"

Usulca nefesini bırakıp beni boydan süzdü. Ardından gözleri gözlerime ilişti.

"Harika görünüyorsun Zola."

"Sadede gelir misin?"

Bana doğru bir adım attığında onunla birlikte bir adım geri çekildim.

"Sadece dikkatli olmanı istiyorum. Zira sana zarar gelirse hiç hoş zamanlar yaşamayız."

"Ne konuda dikkatli olacakmışım?"

"Çarpıştığın adam konusunda mesela."

Emre için söylüyordu bunu. Sinirle yüzüme bir gülümseme gelmişti. Geri attığım adımı tekrar öne alarak cevap verdim.

"Kardeşin için söylüyorsan eğer yanında ki sevgilisini görmemişsin Şule. O günden sonra ne onun benimle ne de benim onunla bir işim kalmadı."

Bende kollarımı göğsümün altında birleştirip tek kaşımı kaldırdım.

"Ha bu arada sırf benim canımı yakmak için tam karşı daireme sevgilisini taşımış olması benim için hiçbir şey ifade etmiyor. Tıpkı ona olan hislerimin yok olduğu gibi."

"Ha yani vardı?"

Beni tuzağa çekmeye çalışıyor ya da ağzımdan laf almak istiyordu. Ama bunu onun eline vermek gibi bir niyetim yoktu.

"Kendi kendinize gelin güvey olmayın. Benimle de uğraşmayın. Yakında o binadan taşınacağım ve elimden geldiği kadar sizden uzak duracağım. Aynı çabayı sizden de bekliyorum. Çünkü benim ne evli ne de sevgilisi olan adamlarla işim olmaz."

Sözlerimin ardından omzuna çarparak yanından geçip gittiğimde arkamdan seslenmişti.

"Çarptığın adama çok dikkat et Zola ciddiyim."

Sözlerini umursamadan merdivenleri inmeye başladım. Bunu bana yapmalarına izin vermeyecektim. Beni bir daha oyunlarına çekemeyeceklerdi.

Kendimi toparlayıp arka bahçeye çıktığımda herkes yerine geçmiş içecekleri ile şenlenirken bakışlarım yine onu bulmuştu.

Bu sefer göz göze gelmiştik. Gülce ona bişeyler anlatıyordu ama o tamamen bana odaklanmış durumdaydı.

Gülce de bunu fark edince baktığı yere yani bana bakmış ve anında gülümseyerek bana doğru gelmeye başlamıştı.

Onunla konuşmak bile istemiyordum. Kaçmak için bakışlarımla Arzu'yu ararken çoktan yakalamıştı beni.

"Zola sen iyi misin? Yanlış bişey mi yaptım? Geldiğimi gördüğün anda tersleyerek gittin. Bir sorun mu var?"

Sorusuna cevap vermeden önce Emre'ye baktım. Hala beni izliyordu ama asla mimik oynatmıyordu. Resmen nötrdü.

Gülce'ye gerçekleri anlatmalı mıydım?

"Zola?"

Bakışlarım yeniden Gülce'yi buldu. Çok masum görünüyordu. Ama her masum görünen masum olmuyordu. Bunu bizzat yaşayarak öğrenmiştim.

TUTUNAMAYAN ELLER🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ III)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin