TUTUNAMAYAN ELLER🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ III)

6'🩸

"Hop, hop!"

Haktan üzerime doğru yürüdüğünde oklavayı üzerine doğru salladım. Geri çekilip oklavamı yakalamıştı.

"Gel biz seninle bir konuşalım."

Oklavayı kendime çekmeye çalışarak cevap verdim.

"Bırak!"

Tek hamlesiyle beni kendine çekip elini omzuma atarak ikizlere döndü.

"Biz geliriz hemen."

"Yahu-"

"Yürü."

Zorla beni mutfağa götürüp kapıyı arkamızdan kapattı.

"Önce o silahı bırak."

Elimdeki oklavaya baktım.

"Silaha benzer bir hali mi var?" dedim yeniden ona dönerek.

"Terlik bile silah sayılıyor artık. Hem.." diyerek ellerini beline yerleştirdi.

"Sen İtalya'lı değil misin? Evde oklavanın ne işi var?"

Sabır çekerek oklavayı masaya indirdim.

"Açıklama yapacak mısın yoksa polisi mi arayım?"

Kendini beğenmiş bir tavırla sırıttı.

"Polis tam karşında kızım."

"Haktan!" dedim daha çok sinirlenerek.

"Tamam be, otur önce."

Cık çekerek konuşmasını işaret ettim.

"Bir ay bizi idare etmek zorundasın. Çünkü neden olmasın? Bana borcun var, farklı şekilde ödemek istemezsin herhalde."

"Ulan!" diyerek kulağına uzandığımda elimi tutarak geri çekildi.

"O işi geç, bir kere yerim bu numarayı."

Elimi çekip sinirle yüzüne baktım.

"Bir ay idare et bizi. Yemekler benden, temizlik de ikizlerden."

Kaşlarımı alayla kaldırdım.

"Adamlar boxerlarını toplamaktan aciz. Temizlik mi yapacaklar?"

"Yaparlar, yaparlar sen bana bırak o işi."

"Ya sizin eviniz yok mu? Koskoca adamlarsınız, ortak bir ev tutamadınız mı?"

"Tutabilsek sana mı kalırız Zola?"

"Niye tutamadınız fakir misiniz?"

"Boş yapma bekar adamlara ev vermiyorlar."

Sinirle arkama dönüp derin derin nefesler aldım. Nerden bu adamla tanışıp başıma bela almıştım ben?

"Anlaştık mı?"

"Anlaşmadık desem gidecek misiniz?"

"Yoo."

Sözlerinin ardından ona dönüp vurmak istediğimde mutfağın kapısı açılmıştı. İkizler içeriye girip ikimize de birer bakış atmışlardı.

"Konuşmanızı yarıda bölüyoruz ama çok acıktık. Ayrıca geç kalacağız hemen kahvaltıyı yapıp çıkmamız lazım."

İkizlerden konuşana cevap verdim.

"Umarım iş içindir, para biriktirip ev alabilirsiniz ya hani."

Diğeri başını iki yana salladı.

"Yok maalesef öyle bir iş değil."

"Neyse, neyse geçin masaya hadi."

Haktan ikisinin de sırtına yavaşça vurup masaya oturmalarını işaret ettiğinde ikizlerden biri masaya bıraktığım oklavayı alıp arkasına saklamıştı.