Yeniden üst kata çıktığında olduğum yerde kaldım. Emre beni görünce böyle bir tepki vereceğini hiç tahmin etmemiştim.
Bu gece burada mı kalacaktım gerçekten? Kalamazdım, yarın işim vardı ve bu ev çok pisti. Ayrıca...
"Onun için elbisemle geldim aldığım karşılığa bak!"
Kendi kendime homurdanarak kendimi koltuğa atmak istedim ama koltuğun üzerinde gördüğüm şeyle gözlerim büyüdü.
"Hassiktir!"
Elimle ağzımı tutarak şok içerisinde koltuğa bakıyordum. Bu gördüğüm gerçek miydi?
Emre koltuğa mı boşalmıştı?
Şok içerisinde ki bakışlarımı merdivenlere çevirdim. Kimse yoktu, cidden bunu yapmış mıydı?
Çantamı temiz bir yere koymak istedim ama asla temiz bir yer yoktu. Zorla yere indirip adımlarımı merdivene yönlendirdim.
"Emre?"
Ses gelmiyordu. Merdivenleri tamamen çıkarak koskoca upuzun koridora bir bakış attım.
"Ben şimdi bunu nasıl bulacağım?"
Kendi kendime konuşurken tam karşımda ki odadan bir ses duymuştum.
"Gerek kalmadı galiba."
Diyerek odanın kapısını çaldım.
"Emre?"
"Ne istiyorsun?"
Cevap vermeden kapıyı açtığımda camdan dışarıya bakan Emre'nin geniş omuzlarıyla karşılaşmıştım.
Kapıyı açmama rağmen tepki vermemişti.
"Ne istiyorsun Zola?"
"Ne mi istiyorum? O koltukta ki gördüğüm şeyin ne olduğunu sormak istiyorum."
Bunu gerçekten soracak mıydım?
Bana dönerek kaşlarını kaldırdı.
"Öğrenmek istiyor musun?"
"Şey ben... Aslında evet istiyorum! Neden öyle bir iğrençlik yaptın?"
Ne? Bunu sordum mu cidden?
Emre bıyık altı sırıtarak bana doğru bir kaç adım atmıştı ama uzaklığımızı koruyordu.
"Üç senedir hapishanedeyim ve aynı cinslerle bir bölümde kalmak nasıl bir eziyet biliyor musun?"
"Bunun konuyla ne alakası var?"
"Beni tanımıyorsun Zola. Odamdan çık ve git uyu."
"Ben buraya senin için geldim ve aldığım karşılık bu mu gerçekten? Üç sene önce bana yaklaşmak için can atan adam şimdi benden kaçıyor mu?"
Ellerini dağınık saçlarından geçirip sinirle tısladı.
"Sevişmeyeceksek uzatma."
"Ben... Bir dakika ne?"
"Senelerdir senin hayalinle yanıp tutuştum ben. Yüzünü unutmamak için kendimle savaştım ve seneler sonra sana dokunmak beni ne kadar tahrik etti biliyor musun!"
Tam karşımda durup son sözünde sesini yükselttiğinde korkuyla ona baktım.
"Kokun, sesin, hatta bakışların bile şu an seni becermemi istememe yetiyor. O yüzden defol git odamdan."
Bu gerçekten Emre miydi?
Kendimden asla beklemediğim bir şey yaparak elimi Emre'nin yanağına koydum ve kan çanağı gözlerine baktım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTUNAMAYAN ELLER🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ III)
Ficção Adolescente"Sana dokunamam." dedi ellerini ellerimin arasından çekip. "Ne? Neden?" "Sana dokunamam çünkü kalbim sana ait değil." ...... "Bana dokunma." dedim korkuyla. "Sana söz veriyorum sen istemeden sana dokunmayacağım." Arkadaşının ölümünden sonra iki aşk...