Savaş Keskin'in ağzından...
Viskimi yudumlarken pencereden dışarıyı izliyordum. Yağmur usul usul atıştırıyor ve yeni bir güne günaydın diyordu.
"Hayatım?"
Dilay'ın sesi içime huzuru doldururken arkamdan sarılarak göğsümde ellerini gezdirirken başını sırtıma yaslamıştı.
"Hiç uyumadın değil mi?"
"Uyku tutmadı."
"Zola'dan dolayı mı?"
Evet der gibi mırıldandım.
"Ailesini kaybetmek nasıl bir acı bilirim. Ama şu an yalnız kalmaya ihtiyacı var. Eğer ısrarla yanında olmak istersek hastanede bize söylediklerinin fazlasını yapar."
"Sorun da yalnız kalması."
"Anlamadım?" diyerek benden uzaklaştığında ona döndüm.
Daha dudaklarımı bile aralamadan kapı çalmıştı. Kaşlarımı çatarak Dilay'a baktım.
"Birini mi bekliyordun?"
"Hayır."
Çalışanlardan biri kapıyı açtığında hiç beklemediğim bir adam girmişti eve. Bakışlarımı Dilay'a çevirdim ve yukarı çıkması için işaret verdim.
Dilay ikiletmeden yukarı çıkarken Koray Şan bana doğru gelip tam karşımda tok ifadesiyle durmuştu.
"Artık konuşmanın zamanı geldi diye düşünüyorum."
Bakışlarımı eline çevirdim. Daha iyi görünüyordu, fizik tedavisi iyi gidiyor olmalıydı.
"Ne konuda?" dedim nötr ses tonuyla.
"Zola'nın hamile olduğunu biliyorum."
"Ee? Bu konuda mı konuşmaya geldin? Seni ilgilendiren kısım nedir?"
"Beni ilgilendiren kısım benimle evlenmeyi kabul etmesi."
Anında kaşlarım çatıldı.
"Böyle bir şeyi yapamayacağını biliyorsun. Ortada bir anlaşma var."
"Zola'nın verdiği karar anlaşmayı bozar Savaş."
Viski bardağımı masaya bırakıp Koray Şan'ın tam karşısında durdum.
"Başkasından hamile bir kadınla hala evlenme peşinde misin Koray? Seni böyle bilmiyordum."
Koray Şan bıyık altı sırıtarak gözlerime sırıtmasının aksine ciddiyetle baktı.
"Benim dediğim insan benim olur Savaş. Fakat bu durum tabi ki de her şeyi değiştirir. Benden olmayan bir bebeğe babalık yapmam."
"O zaman sorun ne?"
Ellerini pantolonunun cebine koyarak kaşlarını hafiften çattı.
"Benim dediğim kadının gönlünü kapan adamı araştırdım. Emre Tomurcuk..."
O bilgilere ben bile ulaşamazken Koray Şan bulmuştu.
"Babasının şizofren hastası olduğunu biliyor muydun?"
Kaşlarımı çatarak başımı hafiften sağa doğru çevirdim.
"Bir ayağı çukurdayken teşhis konulmuş ve bu genetik olarak oğluna da geçti demektir. Yani Emre Tomurcuk'un muayene olması gerekiyor. Hatta Zola'nın o bebeği aldırması bile gerekiyor. Babadan oğula, oğuldan ise oğluna ya da kızına..."
"Emin olmadan konuşmamalısın Koray. Belki de genetik değildir."
"Kızının en yakın arkadaşı olması ve kendi kızınla bir tutmanı anlıyorum Savaş ama eğer onun iyiliğini istiyorsan bunu yap. Aksi taktirde Zola çok büyük bir bataklığa adım atmış olur. Çok geç olmadan bunun önlemini alsan iyi olur."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTUNAMAYAN ELLER🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ III)
Ficção Adolescente"Sana dokunamam." dedi ellerini ellerimin arasından çekip. "Ne? Neden?" "Sana dokunamam çünkü kalbim sana ait değil." ...... "Bana dokunma." dedim korkuyla. "Sana söz veriyorum sen istemeden sana dokunmayacağım." Arkadaşının ölümünden sonra iki aşk...