"Bu sanki olmadı."
Evin içerisine girdiğim anda duyduğum ilk ses Arzu'nundu. Çalışanlarla konuşuyordu.
Çalışanların elinde tatlı çeşitleri vardı.
"Bence en iyisi baklava." diyerek geldiğimi duyurduğumda anında bana dönmüştü.
Üzerinde beyaz uzun bir elbise vardı. O kadar güzel görünüyordu ki hayranlıkla bakmıştım.
"Sonunda geldin Zola, baksana hangi tatlıyı ikram etmeliyiz?"
Çantamı bir kenara koyup gerginliğimi belli etmemeye çalışarak derin bir nefes aldım ve çalışanların önünde durdum.
"Siz bunları götürün ve sütlü baklava getirin. Malum parti kızımızın en sevdiği tatlı olmalı."
Çalışanlar başını sallayarak yanımızdan uzaklaşırken Arzu bana döndü.
"Emin misin? Çok önemli kişiler de geliyormuş."
Kollarını tüm samimiyetimle tutarak gülümsedim.
"Eminim Arzu, inan bana zengin usülü tatlılar çok klişe olur."
Arzu rahatlayarak gülümsemiş ve sarılmıştı.
"İyi ki geldin, hadi arka bahçeye bakalım."
Benden ayrılıp yanımda yürürken elini karnında gezdiriyordu.
"Bu önemli kişilerin cinsiyet partisinde ne işi var? Aile içi olmalı diye düşünüyordum."
"Babamın işleri işte Zola ne bekliyorsun? Neymiş torununun cinsiyetini herkesle birlikte öğrenip gururlanacakmış. Gösteriş işte."
Gülerek arka bahçeye çıktığımda hayranlıkla göz gezdirdim. O kadar harika görünüyordu ki gözlerimi alamamıştım.
"O da ne?" diyerek karşıyı gösterdim.
"Yeni modaymış, içine bir şey döküyormuşuz ve bebeğin cinsiyetinin rengi buhar olarak akıyormuş. Bana sorarsan-"
"Saçmalık ötesi." dedim lafını tamamlayarak.
Arzu gülerek bana baktı. Arkadaşımı çok iyi tanıyordum ve bu tarz şeyleri sevmediğini biliyordum.
"O zaman neden böyle bir şey yapıyorsun? Organizasyonu istediğim gibi yapsana."
Onuz silkti.
"Annem bana hamile kaldığında bunu yapmak istemiş ama nasip olmamış. Bana nasip olsun istedi bende kıramadım."
"Sen harikasın."
Yeniden gülümseyerek son kez arka bahçeye baktı.
"Birazdan annemler gelir misafirleri ağırlarlar. Bende biraz odaya çıkıp dinleneceğim. Çok yoruldum, herkes geldiğinde beni çağır olur mu?"
"Tamam kuzum sen git dinlen ben her şeyi hallederim."
Minnettar bir gülümsemeyle yeniden eve girdiğinde çalışanlara yardım ederek son hazırlıkları tamamlamıştım.
Ve saat gelip çatmıştı. Dilay abla ve Savaş ağabey gelmiş misafirleri ağırlıyorlardı. Ateş ise gelir gelmez Arzu'nun yanına çıkmıştı.
Etrafa son bir bakış atarken kapıdan içeri Alina'nın girdiğini görünce gözlerim büyümüş ve ona doğru koşmuştum.
"Alinoşum!"
Alina kucağıma atlayıp boynuma sıkıca sarılmıştı.
"Teyze!"
Yanağından kocaman öperek Zeynep ablaya döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTUNAMAYAN ELLER🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ III)
Jugendliteratur"Sana dokunamam." dedi ellerini ellerimin arasından çekip. "Ne? Neden?" "Sana dokunamam çünkü kalbim sana ait değil." ...... "Bana dokunma." dedim korkuyla. "Sana söz veriyorum sen istemeden sana dokunmayacağım." Arkadaşının ölümünden sonra iki aşk...