Silahın düşme sesini duyduğumda gözlemi açıp baktım. Emre'nin elinde ki silah gözyaşıyla birlikte yere düşmüştü.
"Hata ettin ama intikamımı aldım."
Mert sözlerinin ardından bana doğru koşar adımlarla gelip ellerimde ki ve ayaklarımda ki ipi keserek Gülce'ye işaret edip koşar adımlarla depodan çıkarlarken Emre olduğu yerde kalakalmıştı.
Şule alnının ortasından yediği kurşunla başı önüne düşmüştü. Ağlayarak bir Şule'ye bir Emre'ye bakıyordum.
Titreyen bacaklarımı zorla ayağa kaldırmış ve Emre'ye doğru yürümek istemiştim ama Emre benden önce davranarak ablasının yanına gitmişti.
Ellerini ve ayaklarını çözerek üzerine düşen ablasıyla birlikte yere atmıştı kendini. Dizlerinin üzerinde yatan ablasının yüzüne düşen saçlarını yüzünden çekerken gözyaşları yanaklarından süzülmüştü.
Elini yanağına koyup yanağını okşarken konuşmaya başlamıştı.
"Seni çoktan affetmiştim abla, sadece sana söylemiyordum. Seni umursuyordum ama kaybetmekten korktuğum için öyle davranıyordum. Eğer sevgimi gösterirsem bir felaket olacağını biliyordum."
Sesi titriyordu ve ağlayarak konuşuyordu. Şule'ye en son abla dediğinde ağabeyim ölmüştü. Gözyaşlarım yanaklarımdan süzülüp giderken Emre konuşmaya devam etti.
"Özür dilerim, çok özür dilerim abla. Sende beni affet."
Gözyaşları ablasının yüzüne damladığında daha fazla dayanamayıp yanına çöktüğümde beni hissetmiş ve burnunu çekerek kendini toparlamıştı.
"Git buradan."
Sesi çok soğuktu ve yüzüme bile bakmadan konuşmuştu.
"Seni bu halde bırakmam-"
"DEFOL!"
Gür sesiyle bağırdığında yerimden sıçrayarak geri çekildim.
"Emre-"
"Zola!"
Deponun içerisine giren Savaş ağabey benim sesimi haykırdığında ona döndüm. Hemen arkasından Koray da gelmişti. Bizi gördüklerinde oldukları yerde kalmışlardı.
Emre ablasının yüzünü okşayarak onu severken elimle ağzımı kapatarak onu izlemeye devam ettim.
Koray koşar adımlarla bana gelmiş ve kolumdan tutarak ayağa kaldırmıştı. Emre sanki dünyadan kopmuş gibiydi.
"Seni buradan götüreceğim."
"Hayır-"
"Koray seni götürsün bende burayla ilgileneceğim."
Koray kolumdan tutarak nazikçe beni uzaklaştırırken Emre asla tepki vermeden ablasını sevmeye devam ediyordu.
"O artık senin olabilir."
Buz gibi sesiyle ablasını sevmeye devam ederken konuşmuştu.
"Çocuğumu doğurana kadar benimle olacak sonra ne yapmak istiyorsanız yapın."
Yüreğim sancımaya başlamıştı. Savaş Emre'nin yanına çöküp elini omzuna koyduğunda Emre bakışlarını Savaş'a çevirdi.
"Seni buradan uzaklaştırmamız lazım."
Cevap vermeden ablasına döndü ve yanağına uzun bir öpücük bırakarak ablasının bedenini yere bıraktı.
"Zola hadi gidelim."
Koray beni hafif çekiştirirken son gördüğüm şey ablasının yanından kalktığıydı. Dışarı çıktığımızda kolumu Koray'ın kolundan kurtarıp olduğum yerde durdum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTUNAMAYAN ELLER🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ III)
Teen Fiction"Sana dokunamam." dedi ellerini ellerimin arasından çekip. "Ne? Neden?" "Sana dokunamam çünkü kalbim sana ait değil." ...... "Bana dokunma." dedim korkuyla. "Sana söz veriyorum sen istemeden sana dokunmayacağım." Arkadaşının ölümünden sonra iki aşk...