83'🩸

515 18 13
                                    

FİNALE SON BİR BÖLÜM

2 Gün Önce...

Mutfakta küfürler yağdırarak kanamamı durdurmaya çalışırken yanıma gelmişlerdi. Sinirle onlara döndüğümde Kerim alay ederek gülmüştü.

"Fena benzetmiş seni."

"Ya sabır!" diyerek burnuma peçete tutarken Savaş tezgahın diğer tarafına geçip karşımda durmuştu.

"Haktan'a karşı olam davranışlarını takdir ettim. Böylesine sinir hastası olan bir adamın savaştığı sabır sevdiği kadını gerçekten istediği içindir."

"Bence o biz buradayız diye öyle yaptı."

Ateş'e dönüp öldürücü bakışlar attım.

"Kimden korkacağım lan? Kendi isteğimle yaptım size özel değildi."

Ateş aldığı cevaptan memnun şekilde başını sallarken Savaş omzuma dokunup konuşmaya devam etti.

"Arzu ve Ateş Zola'nın ailesi olacak. Ben ve Dilay ise hem senin hem Zola'nın ailesi olarak katılacağız düğüne. Eğer başka birini düşünmüyorsan nikah şahidin de Kerim olacak."

"Düşündüğüm biri var." dedim peçeteyi daha sert bastırarak.

"Kim?"

"Ayaz."

"Ayaz? İkizler Ayaz?"

Ateş'in sorusuna başımı salladım.

"O adam harbiden çok delikanlı, her zaman yanımda oldu. Şimdi de mutlu günümde yanımda olsun."

"Aras ne der bu işe? Çünkü bildiğim kadarıyla Haktan ile arası çok iyi ve senden ölesiye nefret ediyor."

"Umrumda mı?"

Verdiğim cevap Ateş'i biraz bozmuş olsa da çaktırmamıştı.

"Magazinlerin ve haberlerin karşısında yalnız olmamanı istiyorum Emre. Ne de olsa artık bizden birisin."

"Evet, Zola'yı ölmek uğruna asla yüz üstü bırakmadın. Helal olsun sana."

Kerim'in sözlerini fazla kale almadan Savaş'ı dinlemeye devam ettim.

"Ailemiz büyüyor artık sende ailedensin."

Savaş'a sinirle kaşlarımı kaldırarak cevap verdim.

"O kadar iyisiniz ki çok sağolun."

"Bunu ciddi mi söyledi? Yoksa dalga mı geçti? Ben anlayamadım da."

"Boşver Kerim sen anlamasan da olur."

Savaş'ın sözlerine karşı Kerim başını sallamıştı.

"O zaman daha fazla oyalanmadan düğün yerini seçip organizasyon ayarlayalım."

"Organizasyonu sekreterim yapar. O bu konuda iyidir."

"Ooo ağabey? Dilay yenge duymasın."

Savaş bir sinirle tezgahta bulunan bardağı Kerim'e fırlattığında refleks olarak geri çekildim. Kerim de alışmış olacak ki yere eğilerek bardağı atlatmıştı.

"Seni öldürürüm oğlum!"

Kerim ellerini teslim olarak kaldırmış ve cevap vermişti.

"Pardon, pardon. Bir daha olmayacak."

Ateş Kerim'e alttan alttan gülerken Savaş yanıma gelip yüzümü işaret etti.

"Yüzünü temizle dışarda bekliyoruz seni."

TUTUNAMAYAN ELLER🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ III)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin