Sabahın ilk ışıklarında gözlerimden uyku akarken yemek masasına oturmul elimdeki fulara bakıp duruyordum.
Korkuyor muydu? Eziyet mi ediliyordu? Aç mıydı? Su veriyorlar mıydı?
Bana kızıyor muydu?
Ya da bana ihtiyacı var mıydı?
Bundan sonra ya sadece kokusuyla yetinmek zorunda kalırsam?
Fularını avcumun içerisinde sıkarak burnuma doğru götürdüm. Buram buram parfüm kokuyordu.
Kokusu yaz ayını anımsatıyordu. Kışın da aynı parfümü kullanıyordu. Sahi ne zaman kokusunu alsam yaz ayını hatırlıyordum.
"Haktan?"
Koltukta Aras ile avuç avuça uyuyakalan Gümüş uyanmış ve bana seslenmişti. Sesini duyar duymaz fuları masanın altına alıp ona baktım.
Dağılan saçlarını geriyr atarak ayağa kalkıp uykulu gözlerle bana doğru gelmişti.
"Sen hiç uyumadın mı?" diyerek çaprazımdaki sandalyeye oturduğunda ona bakmaya devam ettim.
Sarıya boyattığı saçları ve beyaz teni...
Uykudan uyandığı zaman o kadar masum oluyordu ki zamanında onun bu halini görmek için can atıyordum.
"Saklamana gerek yok. Aldığın ilk saatten beri biliyorum sende olduğunu."
Fulardan bahsediyordu, ona bakmayı kesip avcumun içerisindeki fuları yeniden masaya çıkardım.
"Sana ettiğim ihanetten sonra yaptığın ve yapacağın hiçbirşeye karışma hakkım yok."
Fulara bakmaya devam ettim.
"Zola'dan hoşlanıyorsan eğer bunu bana söyleyebilirsin. Özümde kötü bir kadın olabilirim ama sevgiye saygım vardır."
"Senin mi?" dedim alayla.
"Evet benim, çünkü bende zamanında seninle bir ilişki yaşadım. Sevgini hissettim ve senin bana sunduğun sevgiden sonra bütün sevgilere saygı duymaya başladım."
Esneyerek arkasına yaslandı.
"Tabi ben sevgiyi sevmem orası ayrı. Çünkü bana göre sevgi güçsüzlüktür ve bizim işimizde zaaf olarak kullanılır."
Yeniden fulara döndüm, ben Zola'dan hoşlanıyor muydum?
"Zola'nın kaçırılması zerre umrumda değil ama senin için bir değeri olması onu kurtarmam için bana yeterli. Bu yüzden bana söyle, Zola'dan hoşlanıyor musun? Yoksa ona arkadaş olarak değer mi veriyorsun?"
Bilmiyordum, ben Zola'dan hoşlanıyor muydum?
Ona gıcık olduğum kesindi ama değer de veriyordum.
Peki bu değer hangi anlamdaydı?
"Seni düşündüren nedir? Hislerini bilmiyor musun?"
Gümüş'ün ardı ardına soru sorması beni şaşırtıyordu. O rahat bir kadındı ve herşeyi kolay kolay merak etmezdi.
"Değerden bahsetmişken..." diyerek gözlerine baktım.
Renkli gözlerine...
"Sen bana hiç değer verdin mi Gümüş?"
"Konumuz ben değil sensin."
"Hayır konumuz biz." diyerek fuları cebime sıkıştırdım.
Gerçekten öğrenmek istiyordum. En son ki görüşmemizde bana hiç değer vermediğini söylemişti. Bunu bir kez daha duymam gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTUNAMAYAN ELLER🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ III)
Novela Juvenil"Sana dokunamam." dedi ellerini ellerimin arasından çekip. "Ne? Neden?" "Sana dokunamam çünkü kalbim sana ait değil." ...... "Bana dokunma." dedim korkuyla. "Sana söz veriyorum sen istemeden sana dokunmayacağım." Arkadaşının ölümünden sonra iki aşk...