43'🩸

442 25 21
                                    

Evin önüne geldiğimizde arabadan inmek için kapıya yöneldiğimde Şule kapıları kilitlemişti. Ona dönmeden sakinliğimi korumaya çalışarak konuştum.

"Kapıyı açar mısın?"

"Beni dinlemeni istiyorum."

Ona dönüp kaşlarımı çattım.

"Dünya saçması bir anlaşma yüzünden sürtük yerine konulduğumun farkında mısın? Daha neyi konuşacaksın benimle?"

"Bulunduğun durumun ne kadar kötü olduğunu anlayabiliyorum ama Emre kolay bir dönemden geçmiyor Zola-"

"Umrumda değil Şule, ne yaşadığı artık umrumda değil. Beni kullandı, eski sevgilisine benzediğim için beni elde etmek istedi ve istediğini vermediğim için sürtük konumına soktu. Benim için Emre diye biri yok artık. İlk işim bu ülkeden defolup gitmek!"

"Hepsini öfkeden söyledi bunu sende biliyorsun. Haktan'ı öptüğünü öğrenmiş ve deliye dönmüş. Bu yüzden senden intikam almak istiyor ama sana zarar veremediği için intikamını sözlere dökmeye çalışıyor. Eğer cezası olmasaydı inan bana Haktan'dan alırdı bütün öfkesini."

Kendimi toparlayıp Şule'ye öfkeyle baktım.

"Bana bakın, sen ve o psikopat kardeşin bizden uzak durun. Sizin saçma fantezili intikamlarınızdan da etrafıma zarar saçmalarınızdan da bıktım. Rahat bırakın beni ve hayatımda ki herkesi. Defolup gidin hayatımdan!"

Ona gerek kalmadan arabanın kilidini açarak dışarı attım kendimi. Sözlerim Şule'yi öfkelendirmiş olmalı ki indiğim anda basıp gitmişti.

......

Emre'den....

Elimde ki viski bardağını öfkeyle yere fırlatarak ellerimi saçlarıma geçirdim. Bu ev hapsi iyice canımı sıkmaya başlamıştı.

Burada eli kolu bağlı beklemek artık be zorluyordu. Herkesten nefret ediyordum. Haktan'ı öldürmek istiyordum. Kemiklerini kırıp Zola'yı öpen dudaklarının derisini soyarak ona yedirmek istiyordum.

Zola'nın beni sevmemesi beni delirtiyordu. Artık sabrım kalmamıştı. Herşeyi yıkıp dökmek ve benim olmasını istediğim her şeyi kimsenin istediğini umursamadan almak istiyordum.

Tüm benliğiyle bana gelmişti. Benim olmaya hazır gibiydi ve onu ne kadar arzuladığımı bildiği halde yeniden benden uzaklaşmıştı.

"Sikeyim belirsizliği!"

Masanın üzerindeki malzemeleri yere fırlatarak yeniden ayağa kalktım. Orada atak geçirirken yanına bile gidememiştim. İstediğim hiç bir şeyi yapamıyordum artık ve bu beni delirtiyordu.

Kapı deli gibi çalmaya başladığı anda yüreğime bir ağırlık çökmüştü. O kadar şiddetli çalıyordu ki içimde ki his daha da çoğalıyordu.

Kapıyı hızlı adımlarla gidip açtığım anda Şule göğsüme sertçe vurmuş ve beni geriye itmişti.

"Yaptığını beğendin mi!"

Kaşlarımı çatarak onu izlemeye devam ettim.

"Kızı tam elde etmişken tamamen kaybettin!"

Yüreğim daha çok ağrımaya başladığında sessizliğimi korumaya devam ettim.

"O kız senden hoşlanıyordu! Ve şimdi onu tamamen kaybettin! Artık senden nefret ediyor ve gidiyor!"

"Nereye?" diyebildim sadece.

"Kendi ülkesine dönüyor! Defolup gitmesini istedin ve defolup gidiyor artık rahatça hayatına bakabilirsin!"

İtalya'ya mı gidiyordu? Bütün sözlerimi duymuş muydu?

TUTUNAMAYAN ELLER🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ III)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin