Toplantı salonuna girer girmez herkesin bakışları bize dönmüştü. Savaş ağabey her zaman ki gibi keskin yüz hatlarıyla bakıyordu. Cinsiyet partisinde çarpıştığım adamın burada ne işi vardı? O da en az Savaş ağabey kadar keskin bakışlarıyla beni süzmüştü. Şule hanım gayet rahat ve ciddiyetini koruyordu her zaman. Emre ise...
Öldürücü bakışlarını üzerimde gezdirmişti. Bu bakışların sebebi ben değil ortamdı.
Burası kurtlar sofrasıydı ve ben kurban gibi hissediyordum kendimi.
"Hoşgeldiniz."
Hepsi o korkunç bakışlarıyla başlarını sallarken sekreterleri başlarını önlerinden ayırmıyordu.
"Sekreterim Zola bugün ilk iş günü. Zola şöyle geçebilirsin."
En köşeye oturmamı istediğinde biraz rahatlamıştım. Yerime oturup önümde ki dosyaya bir bakış attım.
Ateş hemen söze başlamıştı. İş hakkında o kadar ciddi konuşmalar gerçekleşmişti ki bir an nefesimi tutarak dinlemiş ve önemli olduğunu düşündüğüm yerleri not etmiştim.
Toplantının sonlarına doğru reklam üzerinden konuşmaya başlanmıştı ve konuya ilk Ateş girmişti.
"Emre bey reklam için bir manken bulmuş ve reklamın tamamı Emre bey ile Şule hanıma ait."
"Evet gerekeni yapacağız ama manken konusunda henüz emin değiliz."
Şule hanımın sözleri üzerine Emre konuşmuştu.
"Elimizden gelenin en iyisini yapacağımıza dair şüpheniz olmasın. Zira bu ortaklıkta bütün her bölümü bilem bizleriz. Manken konusunda da eminiz."
Emre'nin attığı zehirli ok masada ki herkesi germişti. Söze o adam katılmıştı.
"Ondan şüphemiz yok Emre bey fakat kendinizden bu kadar emin olmayın. Bizler sizin gibi küçük reklam şirketlerine bu şansı veriyoruz unutmayın."
"Küçük şirketler derken neyden bahsediyorsunuz Koray bey biraz daha açın lütfen."
Şule hanımın ettiği hitap üzerine şaşkınlığımı gizlemeye çalıştım. Çarpıştığım adam Koray Şan mıydı?
Koray Şan o korkunç yüzüne rahat bir ifade yerleştirerek Şule hanıma döndü.
"Şirketimiz holding olabilecek kapasitede ve Emre bey bilgileriyle bizim gibi güçlü insanları ezmeye çalışıyor. Demek istediğim konumunuzu unutmayın, ne derler bilirsiniz. Nereden geldiğini unutanlar bir zaman sonra geldikleri çöplükten daha kötü bir bataklığa düşerler."
"Bizler konumumuzun gayet farkındayız Koray bey siz rahat olun. Önümüze nice teklifler gelirken sizi biz seçtik sizde bunu unutmayın. Önemli olan bulunduğunuz durum ve kurduğunuz şirket değildir. Önemli olan..."
Emre eliyle şakağını gösterdi.
"Akıldır, güçten daha büyük tek şey zekadır."
"Bu kadar konuşma yeterli, toplantı bitmiştir."
Savaş ağabey sonunda bu gerginliğe son verdiğinde fark etmeden tuttuğum nefesimi bıraktım. Savaş ağabeyle birlikte hepimiz ayağa kalkarken Koray Şan ceketini düzelterek tehlikeli bir bıyık altı sırıtış bırakmıştı yüzüne.
Savaş ağabey önden giderken arkasından sırasıyla herkes gidiyordu. En arkalardan çıkarken Şule hanım kolumdan tutarak çıkmama engel olmuştu.
Herkes bize dönmüştü.
"Kusura bakmayın küpemi düşürmüşüm. Zola bana yardımcı olur musun?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTUNAMAYAN ELLER🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ III)
Novela Juvenil"Sana dokunamam." dedi ellerini ellerimin arasından çekip. "Ne? Neden?" "Sana dokunamam çünkü kalbim sana ait değil." ...... "Bana dokunma." dedim korkuyla. "Sana söz veriyorum sen istemeden sana dokunmayacağım." Arkadaşının ölümünden sonra iki aşk...