Sözleri kalbimi derinden yakmıştı. Nasıl olur da bu sözü canımı yakardı?
Zorla gülümseye çalışırken başımı salladım.
"Amacını biliyorum Emre Tomurcuk."
Kaşlarını alayla kaldırıp cevap vermişti.
"Soyadımı değiştirdiğimi duymuşsun."
Ona doğru bir adım attım.
"Önce parayla cezandan kurtuldun, sonra kendine bir kurban buldun ve tam karşı daireme koydun. Şimdi de kurbanınla birlikte gelerek benden intikam almak için-"
"Ne intikamı? Zola sen kendini ne sanıyorsun? Sen kimsin de senden intikam almak isteyim?"
Çok aşağılayıcı konuşuyordu.
"Madem amacın intikam değil o zaman neden sevgilinle tam karşı daireme taşındın?"
Bana doğru yeniden yürümeye başladığında geri çekilmek yerine olduğum yerde kaldım. Tam karşımda durarak yüzümü incelemişti.
"Çünkü seni koruyan birileri olması gerekiyordu."
"Benim senin korumana ihtiyacım yok. Ama illa koruyacaksan önce kendinden koru."
Mimikleri bir anda yok olmuştu. Can alıcı yerinden mi vurmuştum yoksa?
"Ayrıca asıl sen kimsin de beni korumak istiyorsun? Üç ay önce benim iki erkeği elimde tutmaya çalışan ve yalnızca kendi isteğiyle hareket eden bir fahişe olduğumu söyleyerek evden kovmadın mı? Şimdi karşıma geçmiş beni korumak istiyorsun öyle mi?"
Gülerek işaret parmağımla omzuna dokundum.
"Gözümde daha fazla küçülemezdin."
Sözlerimin ardından kaşları çatılmıştı.
"Şimdi benden uzak dur yoksa bu sefer ben senin canını yakarım."
Sinirle nefesini bırakarak gözlerimin içine öfkeden ateş saçan gözleriyle baktı.
"Bir daha kendine fahişe dersen ve bir daha o adama yaklaşırsan sana yemin ediyorum yeniden katil olmak uğruna o adamı öldürürüm duydun mu beni?"
"Ateş oldan cürmüm kadar yer yakarsın."
Sözlerimin ardından arkamı dönüp odadan çıkmak istediğimde yeniden seslenmişti.
"O zaman günah benden gitti!"
Sesi o kadar öfke ve ateş içeriyordu ki olduğum yerde durup yeniden ona döndüğümde hızlı adımlarla yanımdan geçmek istemiş ama elimi göğsüne koyarak durdurmuştum.
"Arkadaşımın bu güzel gününü mahvetmene izin vermem."
Cevap vermeden elimi itip geçip gittiğinde arkasından bakakalmıştım. Merdivenleri bir hışımla inip gitmişti.
Ağlamamak için kendimi zor tutuyordum. Bugün çok kötü bir gündü.
"İyi misin?"
Kalın bir ses beni yerimden sıçratmıştı. Sesin geldiği yöne baktım. O adamdı...
Tüylerim diken diken olurken nefesimi tutarak başımı salladım.
"Ben iyiyim teşekkür ederim sorduğunuz için."
Banyonun ağzında duruyordu. Daha fazla muhattap olmamam gerektiği için gitmek istemiştim ama kolumdan yakalamıştı.
"Seni rahatsız mı ediyor?"
Kolumu hızlıca elinden kurtarıp yutkundum.
"Hayır, lütfen bir daha bana temas etmeyin."
Sözlerimin ardından hızlıca koşar adımlarla merdivenleri indim. Emre'nin ortamı mahvetmemesi için ona yetişmem gerekiyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTUNAMAYAN ELLER🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ III)
Teen Fiction"Sana dokunamam." dedi ellerini ellerimin arasından çekip. "Ne? Neden?" "Sana dokunamam çünkü kalbim sana ait değil." ...... "Bana dokunma." dedim korkuyla. "Sana söz veriyorum sen istemeden sana dokunmayacağım." Arkadaşının ölümünden sonra iki aşk...