40'🩸

456 20 70
                                    

Omuzlarını silkerek cevap verdi.

"Acele etme bir günün var."

"Sağol çok iyisin." dedim öfkeyle.

"Evet şimdi benimle geliyor musun?"

"Hemen şimdi mi?"

"Evet."

Başka şansım var mıydı? İki hatta üç insanın hayatı buna bağlıydı. Zorla yutkunarak yeniden koltuğa oturdum. Yapmak zorundaydım...

"Cevabını bekliyorum."

Bakışlarımı yerden çekip ona çevirdim. Şule gerçekten hayatımda gördüğüm en kötü insandı.

Ortada bir bebek söz konusuydu. Ailesiz büyümesini asla istemiyordum. Haktan'dan iliklerime kadar nefret ediyordum. Gümüş'ten de öyle....

Ama o bebek için yapmak zorundaydım...

Gözyaşlarım yanaklarımdan yeniden süzülürken cevap verdim.

"Geliyorum." dedim istemeden de olsa.

"Güzel..." diyerek tam dibimde durmuş ve yeniden konuşmuştu.

"O gözyaşlarını sil ve elini yüzünü yıka. Ardından üzerine güzel bir şeyler giyin ve kardeşime güzel görün. Seni zorla götürdüğümü anlamasın."

Sinirle ayağa kalkıp burnumdan soluyarak dibinde olduğum kadının gözlerine baktım.

"Emredersiniz!"

Omzuna çarparak sinirle salondan çıkarak odama girdim. Kapıyı arkamdan sertçe çarparak sinirle soyunmaya başladım.

Hayatımda gördüğüm en acımasız insandı. Ondan o kadar nefret ediyordum ki onu öldürmek istiyordum.

Dolabımı açıp içerisinden elbiselere bakmaya başladım. Ama sonradan olduğum yerde durup yere fırlattığım elbiseye baktım.

Emre'nin üzerime en çok yakıştırdığı renk pembeydi.

Üzerimden çıkardığım elbiseyi yeniden giyinip akan makyajımı sildikten sonra yeniden temiz bir makyaj yaparak odadan çıktım.

Salonda pencereden dışarıyı izleyen Şule geldiğimi hissederek yeniden bana döndü ve beni aynı görünce kaşları çatıldı.

"Neden dediğimi yapmadın?"

"Emre'ye güzel görünmemi istedin değil mi?"

Dikkatlice beni dinliyordu.

"Tenime en güzel yakışan kumaş ve rengin pembe ve saten olduğunu söylerdi. Bu yüzden değiştirmedim, beni böyle görünce tepkisinden sende anlarsın."

Şule'nin yüzünde sinsi bir gülümseme yerleşmişti.

"Unutmamışsın, bundan ne çıkarmalıyım?"

"Cehenneme git Şule!"

"Çok sevdiğim diziden bir replik geldi aklıma."

Yeniden kollarını göğsünün altında birleştirip karşımda dikildi.

"Bunu söyleyen çok oldu ama gidemiyorum."

Gözlerimi devirerek ondan önce davranmış ve evden çıkmıştım. Hemen arkamdan geliyordu asansöre binerek yanımda aynı oksijeni soluyan kadına baktım.

Bana bakmadan konuşmaya başladı.

"Benim arabamla gidiyoruz ve eve girmeden önce telefonunu bana vereceksin."

"Nedenmiş?"

"Her an kardeşime ihanet edebilir ve işleri rayından çıkartabilirsin."

"Yapmayı çok isterdim ama bir bebeğin hayatı söz konusu o yüzden istesem de yapamam."

TUTUNAMAYAN ELLER🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ III)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin