74'🩸

386 14 8
                                    

Yeni ev yeni kararlar...

Bu büyük evde ağabeyimle hayallerim varken onsuz yaşamak bana acı verse de artık alışmak zorundaydım. En azından karnımda ki bebek için yapmalıydım bunu.

Koray ile anlaşmamızın üstünden üç gün geçmişti ve yarın pazardı. Emre'den ses seda yoktu, ne gittiğini duymuştum ne de kaldığını. Ateş de bir şey söylememişti.

Tam üç gündür evden dışarı adımımı atmıyordum. Kimseyle konuşmuyordum çünkü annemin yazdıklarını hala sindirememiştim.

3 Gün Önceki Gece...

Arzu ve Ateş'in yol arkadaşlığıyla hemen yanlarında ki villaya geçmiştim.

"İşte yeni evin." diyen Ateş'e baktım.

Evin içerisine bakıyordu. Arzu ise yanımda beni izliyordu.

"Buraya kadar geldiğiniz için teşekkür ederim ama evi kendim gezmek istiyorum."

"Emin misin?"

Arzu'nun şefkat dolu sözlerine başımı sallayarak cevap verdiğimde son kez bana sarılıp vedalaşarak gitmişlerdi.

Onlar gittikten hemen sonra ellerimi eşofmanımın ceplerini koyarak evin avlusuna göz gezdirdim.

Küçük avlusu vardı avlunun içerisinde gri koltuk takımı ve büyük ekran televizyon, duvarlar beyazdı. Etrafta sade süslemeler vardı ve yemek masası avlunun içerisindeydi. Arka bahçeye bakan boydan camın hemen önündeydi.

Arzu'ların evinin aksine tek kişilik bir villaydı. Bana göre tasarlanmış ve yerleştirilmiş olmalıydı. Mutfağın nerede olduğunu bulmak için bir adım attığımda telefonum çalmış ve olduğum yerde durmuştum.

Telefonu çıkartıp baktığımda farklı bir numara ve numaranın İtalya'ya ait olduğunu görerek hemen açmıştım.

"Ciao."
(Merhaba.)

'Come hai potuto farci questo? Come hai ucciso tuo fratello?'
(Bunu bize nasıl yaptın? Kardeşini nasıl öldürdün?)

Bu annemdi... Ağlıyordu ve öfkeliydi.

"Mamma?"
(Anne?)

'Non ho più una figlia come te.'
(Artık senin gibi bir kızım yok.)

Sözleri ok gibi kalbime saplanırken konuşmaya devam etti.

'Mi hai portato via mio figlio!'
(Oğlumu aldın benden!)

"Mamma sono triste. Non mi perdonerò mai-"
(Anne üzgünüm. Kendimi asla affetmeyeceğim.)

'Sei morto con mio figlio, mi capisci? Non abbiamo più una figlia.'
(Sen oğlumla birlikte öldün, anlıyor musun beni? Artık bir kızımız yok.)

Telefonu yüzüme kapattığında acı içerisinde kendimi koltuğa doğru sürüklemiş ve ağlamaya başlamıştım.

Bunun olacağını bilmeme rağmen yine de güçlü kalamamıştım.

3 Gün Sonra Bugün...

Zor olmuştu ve sindiremesem de atlatmak zorundaydım. Sıcak sütümle birlikte arka bahçede ki masada otururken olanları düşünmeye devam ediyordum.

"Zola hanım?"

Arkamdan gelen sesle çığlık çığlığa yerimden sıçrarken seslenen kişi sakinleştirmek için bana yaklaşmıştı.

TUTUNAMAYAN ELLER🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ III)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin