"Geliyorum bebeğim! Geliyorum!"
Sözlerini şiddetle söylerken dudaklarından kısık bir inilti çıkmıştı. Ardından içimden çıkarak kendini yanıma atmış ve başımı göğsüne koymuştu.
O kadar yorulmuştum ki gözlerim kapanıyordu.
"Şimdi duşa girebiliriz."
"Çok yorgunum." dedim mırıldanarak.
Başımı nazikçe göğsünden kaldırıp yüzüme baktı.
"Uyumak yok sevgilim, hadi kalk."
"Gerçekten halim yok."
Benden önce kalkarak bedenimi yataktan kucağına almıştı. Ani hareketi kasıklarımı acıtmıştı.
Acıyla dişlerimi sıktığımda alnımdan öpmüştü.
"Bir kaç saat oturamayabilirsin."
"Neden?" dedim mırıldanarak.
Banyonun kapısını açıp içeri girerken cevap verdi.
"Anlarsın."
Beni yavaşça yere indirdiğinde kasıklarımda derin bir sızı hissetmiş ve yüzümü ekşiterek inlemiştim.
"Ah! Canım acıyor..."
Emre suyu açarak üzerimize akmasını sağlarken ellerini belime dolayıp alnımdan öptü.
"Korkma geçecek sadece duş alana kadar dayanman lazım."
Başımı göğsüne koyup ılık suyun üzerimize akmasına izin verirken gözlerimi kapattım.
"Keşke bu şartlar altında tanışmasaydık ve bu günümüzü gizli geçirmeseydik."
"Savaş'ın verdiği karar en doğrusuydu güzelim." diyerek başımı öptü.
"Benim olduğunu biliyorum ve hep benim olacaksın. Artık benim kadınımsın ve gizli de olsa hep seninle olacağım.
"İlişkimizi gizli yaşamak istemiyorum Emre."
"Zorundayız güzel kızım, zorundayız."
Diyerek beni kendinen ayırarak duş başlığını eline alıp önüme eğildi.
"Bacaklarını aralayabilir misin?"
Başımı sallayıp bacaklarımı araladığımda suyu bacak aralarıma tuttu. Yere akan suda pembemsi bir leke gördüğümde gözlerimi kapattım.
....
Beni nazikçe yıkadıktan sonra bedenimi bornoza sarıp arkamdan beline havlu dolayarak bedenimi bir kez daha kucağına almıştı.
Boynuna sarılıp yorgun şekilde onunla birlikte banyodan çıktım.
Oda yerine beni mutfağa götürüp tezgaha oturttuğunda şaşkın şaşkın ona baktım.
"Neden geldik?"
Gülümseyerek dudağıma bir buse kondurdu.
"Kahve içip ayılmamız gerek çünkü..." diyerek mutfakta ki saate baktı.
"Henüz beş saatimiz var."
"Uykusuz kalmak çok zor."
Benden ayrılıp kahve yaparken güldü.
"Biliyorum."
"Sen hiç uykusuz kaldın mı?"
"Hemde defalarca."
"Nasıl?"
Sıkıntıyla nefes vererek kahveyi yapmaya devam ederken soruma cevap verdi.
"Sensiz kaldığım her gece bana haram oldu. Uyuyamıyordum, en fazla on dakika sonra yeniden uyanıyordum."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTUNAMAYAN ELLER🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ III)
Novela Juvenil"Sana dokunamam." dedi ellerini ellerimin arasından çekip. "Ne? Neden?" "Sana dokunamam çünkü kalbim sana ait değil." ...... "Bana dokunma." dedim korkuyla. "Sana söz veriyorum sen istemeden sana dokunmayacağım." Arkadaşının ölümünden sonra iki aşk...