Gece mavisi yırtmaç detaylı askılı elbiseme aynadan son kez baktım. Yırtmacı kalçama geliyordu, bu tarz elbiseler bana göre değildi fakat Arzu alıştırmıştı beni de.
Beraber düğün alışverişi yaparken beğenmiştik bunu. Saçlarımı ensemde topuz yapmıştım. Perçemlerimi ufak ufak çıkarmıştım. Bence güzel olmuştum.
Makyajım ağırdı, koyu bir makyajdı ve hoş görünüyordu. Sabahın beşinde hazırlandığım için iyi mi yapmıştım emin değildim ama Arzu'nun yanına geldiğimde erkenden hazırlanmamın iyi fikir olduğunu anlamıştım.
Arzu'nun hazırlanması tam üç saat sürmüştü. Düğün için fotoğraf çekimleri vs çoğu şeyi halletmiştik.
Savaş ağabey Ateş'ten daha çok çekinmişti. Yine ortam gerilmiş ve gerginlikler sınırını aşmıştı. Sonunda Dilay abla olaya müdahale edince gerginlik azalmıştı.
"Ne çok baktın kendine Zola."
Arzu'ya döndüm, o kadar güzel görünüyordu ki gelinliğinin sadeliğindan asalet akıyordu.
Ona doğru adımlayıp ellerini tuttum.
"O kadar-"
Sözümü yarıda kesen kapı paldır küldür açılmıştı. İçeriye üst üste Ateş ve Kerim ağabey girmişti. İkisi de aynı anda girmeye çalıştığı için düşmekten son anda kurtulmuşlardı.
"Kerim ağabey bak büyüğümsün diye birşey demiyorum ama derdin neydi de üstüme çıkmaya çalışıyorsun?"
Ateş ciddiyetini bozmadan Kerim ağabeye kızarak takım elbisesini düzeltirken Kerim ağabey üzerini çırparak cevap vermişti.
"Oğlum acelem var asıl senin derdin ne? Gelin odasına damadın girmesi yasak."
Ateş sabır çekerek bize döndüğünde bakışları Arzu'da takılı kalmıştı.
"Arzu Zeyno burada mı?"
"Yok amca değil."
"Çok güzelsin."
Ateş konuşmanın arasına girdiğinde sırıtarak Arzu'ya baktım. Yüzündeki o ciddiyeti asla bozmuyordu. Düğün gününde bile.
"Sizin burada ne işiniz var?"
Savaş ağabey arkalarından girdiğinde Ateş hala Arzu'ya aşık aşık bakıyordu.
"Ben Zeyno'yu arıyordum."
Savaş ağabey Kerim'e başını sallayıp Ateş'e döndüğünde kaşlarını çatmıştı.
"Sen ne arıyorsun lan burada?"
Ateş cevap vermeden Arzu'ya bakmaya devam ederken Arzu kaşlarıyla babasını işaret ediyordu.
"Şşş alo sana diyorum!"
Savaş ağabey Ateş'in omzuna vurduğunda Ateş istifini bozmadan Arzu'ya bakarak cevap vermişti.
"Bir saniye baba şu an çok güzel bir manzaraya bakıyorum."
Arzu elini alnına vurarak olacakları beklerken Savaş ağabey beklemediğimiz birşey yapmıştı.
"Baba mı? Manzara mı?" diyerek Ateş'in kulağından tutmuştu.
Ateş acıyla Savaş ağabeye döndüğünde gülmemek için elimi ağzıma koydum.
"Acıyor hani." dedi Ateş sakin bir tonda.
"Düğün gününde sana makyaj yapmamı ister misin Ateş?"
"Makyaj?" dedi Ateş anlamadan.
"Anlatılmaz göstereyim-"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTUNAMAYAN ELLER🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ III)
Teen Fiction"Sana dokunamam." dedi ellerini ellerimin arasından çekip. "Ne? Neden?" "Sana dokunamam çünkü kalbim sana ait değil." ...... "Bana dokunma." dedim korkuyla. "Sana söz veriyorum sen istemeden sana dokunmayacağım." Arkadaşının ölümünden sonra iki aşk...