"Konuşacak bişey kaldığını sanmıyorum Gülce evime gitmek istiyorum. Beni evime bırakır mısın?"
Gülce alayla kaşlarını kaldırıp bir kaç saniye yüzüme baktı. O alaycı bakışıyla yeniden önüne döndü.
"Yok mu? Bu kadar emin olma."
Arabanın hızını artırdığında kalbim yerinden çıkacaktı. Bugün yaşadığım korkuyu hayatım boyunca hiçbir şeyde yaşamamıştım.
"Nereye gidiyoruz?"
"Birazdan görürsün."
Titreyen nefesimi dışarı bırakıp kollarımı göğsümün altında birleştirdim. Ben gittikten sonra biri yaralanmış mıydı? Emre iyi miydi? Ateş ya da Savaş ağabey? Koray Şan çok korkunç bir adamdı, ya beklenmedik bir anda hepsini öldürürse o zaman bu vicdan azabıyla nasıl yaşayacaktım?
Çok geçmeden Emre ile son konuştuğumuz yere yani deniz kenarına gelmiştik. Arabayı durdurup bana dönmüştü.
"İn."
"Neden? Burada da konuşabiliriz."
"İn dedim sana."
Elini pantolonuna sıkıştırdığı silahına uzatınca başka çarem olmadığını anlayarak indim. Bu kızın derdi neydi?
Arkamdan bankların önüne geldiğinde kollarımı yeniden göğsümün altında birleştirip ona döndüm.
"Ne konuşmak istiyorsun Gülce? Yeterince derdim var bir de seninle uğraşmak istemiyorum."
"Evet dört tane güçlü adam senin için orada birbirine silah çekti. Bundan büyük dert olamaz değil mi?"
"Ne demek istiyorsun? Yeterince büyük bir şey değil mi?"
"Senin gibi kızları o kadar iyi tanıyorum ki Zola. Şımarık, kendini bulunmaz hint kumaşı sanan ve erkekleri birbirine düşürmekten hoşlanan sürtüklerdensin."
Anında kaşlarım çattı ve ona doğru bir adım attım.
"Sen ne dediğinin farkında mısın? Biri öz ağabeyim gibi diğeri dostumun eşi ve o korkunç adamı da zerre tanımıyorum. Sen kimsin de beni böyle bir kalıbın içerisine sığdırmaya çalışıyorsun?"
"Peki ya Emre? Ya da Şule? Onları neden saymıyorsun? Dur ben söyleyim..."
Omzumdan iterek öfkesini yüzüne yerleştirdi.
"Emre'yi köpek gibi kullanıyorsun ve sevdiğini söyleyerek onu elinde oyuncak ediyorsun. Şule ise oyuncağının oyuncağı! Kardeşi için her şeyi yapıyor ve bu durumda o da senin oyuncağın oluyor. Sen nesin, kimsin de bu kadar önemli biriymiş gibi herkes senin için birbirine düşüyor?"
"Emre'yi kullandığım falan yok Gülce. Bence sen Emre'ye olan sevginden dolayı böyle görüyorsun. Ben..."
"Sen ne? Sen ne Zola!"
Bir kez daha itmişti beni.
"İtalyan sürtüğün tekisin Zola! Müslüman bile değilsin!-"
"Müslümanım! Hemde bu Ülkeye geldikten bir sene sonra müslüman oldum!"
"Kim müslüman yaptı seni? Dur tahmin edeyim altında inlediğin Haktan."
Bu sefer ben itmiştim onu, bu kadarı yeterdi.
"Sözlerine dikkat et! Elimden geldiğince seni alttan almaya çalışıyorum ama imaların haddini aştı!"
Kollarımdan tutup beni kendine çekerek sarsmaya başladığında elinden kurtulmaya çalıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTUNAMAYAN ELLER🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ III)
Teen Fiction"Sana dokunamam." dedi ellerini ellerimin arasından çekip. "Ne? Neden?" "Sana dokunamam çünkü kalbim sana ait değil." ...... "Bana dokunma." dedim korkuyla. "Sana söz veriyorum sen istemeden sana dokunmayacağım." Arkadaşının ölümünden sonra iki aşk...