"Haktan?"
Aras çok geçmeden gelmiş ve hemen karşıma çökmüştü. Yüzünde derin bir endişe vardı.
"Ne oldu kardeşim? Zola iyi mi?"
Elimi yüreğimden sonunda çekmeyi başarmıştım. Aras'tan destek alarak ayağa kalmış ve omzundan tutunarak o ağzımdan çıkacak sözü sonunda tek seferde söylemeyi başarmıştım.
"Ayaz yaşıyor olabilir..."
Aras'ın saniyeler içerisinde rengi atmıştı. Şok içerisinde bakıyordu bana ve ne diyeceğini bilememişti.
"Bana seçim yapmamı istedi. Ayaz'ın yaşadığını ve onu istiyorsam Zola'dan vazgeçmemi söyledi."
Aras beni iterek Gümüş'e bakmıştı.
"Dalga mı geçiyorsunuz lan siz benimle?"
"Kimsenin dalga geçtiği yok Aras. Haktan'ın öyle bir hali mi var? Şirketten çıktığından bu yana böyle."
Aras ellerimi başına koymuş öfkesini dindirmeye çalışırken yeniden bana dönmüş ve bağırmaya devam etmişti.
"Nasıl lan! Nasıl!" diyerek bize doğru yaklaşmış ve devam etmişti.
"Benim ikizim o depoda altında patlayan bombanın kurbanı oldu! Kurtulmasının mümkünatı yok!"
Sözlerinin ardından yakama yapışmıştı.
"Kadın seninle dalga geçmiş! Sen bunu nasıl yersin lan! Nasıl bana umut vermeye çalışırsın!"
Daha fazla dayanamamış bende onun yakasına yapışmıştım. Kardeşi öldüğü için gösterdiğim sabrım artık taşmıştı.
"Sana umut verdiğim falan yok! Bende inanmadım zaten! Kanıt getireceğim dedi!"
"Siktir git lan!"
Beni bir kez daha iterek kendinden uzaklaştırdığında Gümüş sadece uzaktan izlemişti.
"Benimle oyun oynamayı kesin artık lan! Kafayı yememek için kendimi zor tutuyorum! Beni delirtmek için bahane olmayın!"
"Sana yalan borcum mu var lan! Kadın emin konuştu diyorum sana!"
"Haktan!"
İşaret parmağını bana doğru sallayarak acıyla dolan gözleriyle bakmıştı.
"Siktir git! Bundan sonra benimle işin kalmadı senin!"
"Aras saçmalıyor-"
"Sen kes sesini lan! Herşeye burnunu sokup durma!"
Gümüş bu tarz konuşmaları alttan alacak kadın asla değildi. Tahmin ettiğim şeyi yaparak Aras'a sert bir tokat atmıştı.
"Kendine gel! Karşında Haktan yok senin, benimle böyle konuşamazsın!"
Aras yediği tokatla sanki sirkelenmiş gibi sessizce Gümüş'e bakmıştı.
"Haktan'ı senelerdir tanıyorsun. Onun bu konudan emin olmadan sana gelmeyeceğini de net biliyorsun. Acın var anlıyoruz ama onun da acısı var. O da kan bağı olmasa da Ayaz'a kardeşim dedi. Kadın kanıtla geleceğim dediyse ve bu kadar emin konuştuysa o kanıtı beklemekten başka çaremiz yok. Kardeşinin yaşama ihtimali seni güçlendirmeli, düşürmemeli."
Aras sanki bunları duymaya ihtiyacı varmış gibi Gümüş'ü dinlemiş ve sessiz kalmıştı.
"İki çocuk gibi birbirinizi yemeyi kesin ve kanıt geldikten sonra ne yapacağınızı düşünün."
"Diyelim ki benim ikizim yaşıyor. Kanıtı da aldık, onu kurtarmaktan başka düşünecek neyimiz var!"
"Var Aras emin ol var..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
TUTUNAMAYAN ELLER🩸 (+18) (TOXİC SERİSİ III)
Ficção Adolescente"Sana dokunamam." dedi ellerini ellerimin arasından çekip. "Ne? Neden?" "Sana dokunamam çünkü kalbim sana ait değil." ...... "Bana dokunma." dedim korkuyla. "Sana söz veriyorum sen istemeden sana dokunmayacağım." Arkadaşının ölümünden sonra iki aşk...