37- Bağ

36 7 72
                                    

"Gücü bırak!" dedi Şenol sertçe. Kaan'ın bakışlarında çılgınlığı görebiliyordu. Genç adam hiç olmadığı kadar kendisine güvenli ve her şeyi yapabilecek kadar kararlı görünüyordu.

"Hiç sanmıyorum." dedi Kaan. Derin bir nefes aldı ve bir an hayatın tadını içine çektiğini hisseder gibi oldu.

"Aras!" diye haykırdı bu kez Şenol.

Aras gözlerini Kaan'dan ayırmak istemiyordu. Kendisinden çektiği gücün doruğuna çıkmak üzereydi genç adam. Bakışları, duruşu, hatta nefes alıp verişi bile değişmişti.

"Gücü ondan çek!"

Kaan aniden kollarını havaya kaldırdı ve işaret parmakları ile Şenol ve Aras'ı gösterdi. "Sakın kıpırdamayın. Ben iyiyim ve Ecel'in karşısında, elinizdeki en iyi silah benim." Gülümseyerek onları izledi ve tereddüt ettiklerini görünce, haklı olduğunu anladı.

"İnsanları kurtarmalıyız." dedi Aras yavaşça. Ses dalgalarına odaklanarak onları Kaan'ın kulaklarında defalarca yankılattı. Onun zihnine girmesi artık imkansız gibiydi ama sesini kullanarak az da olsa onu kontrol edebilirdi. "Tüm sülalen bu köyde ve yardıma muhtaçlar. Onları teker teker Ecel'den kurtarmamıza yardım edebilirsin."

"Benim amacım da bu." dedi Kaan yavaşça. İçinde yükselen coşkunun farkındaydı ama onu kontrol etmek için elinden geleni yapıyordu. Artık kendisi gibi hissetmiyordu ve bu muhteşem bir keyifti. Bu duyguyu asla kaybedemezdi. Coşkunun artabildiği kadar artarak yeni Kaan'ı tam anlamıyla oluşturmasına yardım edebilirdi. Zirveyi görebilirdi. Daha fazlasını... En fazlasını...

Kaan'ın cildinin parlamaya başladığını fark eden Şenol, çaresizlikten ellerini başına götürerek saçlarını yoldu ve "Aras!" diye bağırdı dişlerini sıkarak. "Onu kaybediyoruz!" Aniden Ethem'in Kaan'a yaklaştığını gördü ve içine düştüğü dehşet, doruk noktasına ulaştı. "Dokunma ona!" diye haykırdı Şenol. Ethem'i omzundan tutarak geri çekmeye çalıştı ama başaramadı.

"Onu bayıltabilirim." diye mırıldandı Komiser Ethem. Şenol kendisine ulaştığında çoktan gözlerini kapatmış ve Aras'ın gözlerini hayal meyal önünde seçmeye başlamıştı bile. Kendi gözlerini açmadan kolunu Kaan'a doğru uzatırken Şenol'a karşılık vermişti ama genç adama dokunduğu anda, her şey beklediğinden çok farklı gelişmişti. Gücü çok daha yoğun hissediyordu artık ve gözlerini açmadığı sürece bayılmayacağına inanıyordu. Onunla olacaktı. Gerekirse kalan hayatını gözleri kapalı geçirecekti ama bir daha güçten ayrılmayacaktı.

Tam o sırada, Aras aniden yere çömeldi. Kaan ve Ethem'in ondan çektiği enerji her zamankinden çok dana fazlaydı ve bu onu inanılmaz güçsüz kılıyordu. Diğerleri de yakınlarda olmadığı için sevindi ve ellerini yere dayayarak derin derin nefes almaya başladı.

"Kaan." dedi Ethem gözleri kapalı gülümseyerek. Duyduğu haz sürekli artıyordu ve daha öncekine göre oldukça farklıydı.  "Gücü hissediyor musun? Bırak onu kontrol edelim. O bizi kontrol etmesin. Daha fazlasına gerek yok. Bana konsantre ol ve beraber tüm evleri gezelim."

Kaan'ın gözleri açıktı ama gücün verdiği sarhoşluktan dolayı hiçbir şey göremeyecek haldeydi. Ethem'in sesi zihninde yankılanıyordu. Onunla beraber bambaşka bir his de oluşmuştu içinde. Ne olduğuna karar veremiyordu ama kendisini kaplayan gücün bambaşka bir boyutu olduğunu düşünmeye başlıyordu. Ethem Komiserin sesi ile beraber giderek güçlenen bu his, yavaş yavaş öne çıkmaya çalışıyordu.

"Bırak sana yardım edeyim." dedi Ethem. Artık sesi daha güçlü çıkıyordu. "Gözlerimi açmama izin ver ve beraber kurtaralım herkesi."

Kaan zihninde yankılanan sese karşılık vermek istedi ama konuşamadı. Güç hareket etmesini engelliyordu. Yapabileceği tek bir şey var gibi hissediyordu. O da Ethem Komiserin söylediği şeyi yapmak ve onun gözlerini açmasına izin vermekti.

Cem'in OğluHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin