Fatih ve Okan, Atilla'nın yanına gitmeye çalışıyorlardı ama hayal ürünü insanlar buna olanak vermiyorlardı. Her adımlarında, biri araya giriyor ve Fatih ile Okan'ı birkaç adım geri itiyordu. Fatih'i bileğinden tutmaya devam eden Ethem, onlara ayak uyduruyordu ama Atilla'ya müdahale etmekten çekiniyordu. Genç adamın durumu hiç normal gözükmüyordu. Düşmanlarla savaşmak açısından iyi bir şeydi belki bu ama kendileri de tehlike altında olabilirdi. Dikkat etmek zorundaydı.
"Bırakın onu." diye bağırdı Ayhan. Okan ile olan teması sonlandığı zamandan beri yaptığı gibi gözlerini bembeyaz yaptı ve keyifle metrelerce uzağındaki savaşı izlemeye devam etti. "Ömür ve adamları kaçacak yer arıyorlar. Ati içlerinden geçiyor!"
Durum gerçekten de onlar açısından çok avantajlı görünüyordu. Yüzlerce hayali insan, koşar adımlarla Ömür, fedaileri ve ölü askerlerin bulunduğu alana gidiyordu. Düşmanın tek bir adım atmasına olanak vermiyor hatta ellerine ne geçirirlerse, onlara doğru fırlatıyorlardı. Ömür bile olduğu yerden bir adım öteye geçemez hale gelmişti. Darbe almıyor, asla yaralanmıyordu ama köşeye sıkışmıştı. Çaresizliğin yarattığı öfke yüzünden delirmek üzereydi.
"Okan! Bana hemen elini ver! Ömür'ü alt edebiliriz!" diye bağırdı Ayhan. Arkadaşını birkaç saniye bekledi ama isteği yerine gelmeyince gözlerini normale çevirerek diğerlerine baktı. Atilla'nın insanları tarafından her bir tarafları çevrelenmişti. Üstelik bu insanlar hiç dost canlısı görünmüyorlardı. Dikkatle Fatih, Okan ve Ethem'i izliyorlardı. Tek bir hareketlerinde, onlara saldıracakmış gibi bir izlenim bırakmışlardı Ayhan'ın üzerinde.
"Bir şey yap." diye mırıldandı Ethem. Bakışlarını karşısındaki hayallerden alamıyordu. Onlara bakmayı bir an olsun bıraktıklarında, hayal insanlar daha çok yaklaşıyorlardı ve gözlerindeki şüphe ve öfke artmış oluyordu. Ethemleri de düşman sanıyor, en ufak hareketlerinde onlara karşı da savaşmak için hazır bekliyorlardı.
"Atilla saçmalama!" diye bağırdı Ayhan. Arkadaşına doğru gitmeye kalktı ama aniden önüne beş hayal insan çıktı. "Bizler dostunuz!" dedi bu kez yavaşça. "Düşmanla baraj yolunun orda savaşıyorsun. Biz de sana yardım edeceğiz."
Tüm hayali insanlar aniden başlarını sağa çevirdiler. Bundan yararlanan Ethem, Fatih ve Okan, çevrelerini saran hayallerden uzaklaştılar. Ayhan hemen Okan'ı bileğinden kavradı ve hayal insanların baktığı yöne çevirdi güç dolu gözlerini. Ecel gelmişti. Ömür'ü hayal insanların arasından kurtarıyordu. Dokunduğu hayal insan hızla simsiyah oluyordu ve dumana dönüşerek etrafa yayılıyordu.
"Ona yardım etmeliyiz!" diye haykırdı Ayhan. Okan'ın gücüne de konsantre olarak Ecel'in siyah dumana çevirdiği hayali bedenleri oldukları noktada topladı. Her bir duman parçasını diğeri ile birleştirerek, misket büyüklüğünde simsiyah mermiler meydana getirdi. Gözlerini bu mermilerden ayırmadığı sürece, onları istediği gibi hareket ettirebiliyordu. Bu sayede diğer hayalleri korumaya çalışıyordu.
Ayhan içinden 'gözler' diye geçirdi ve Okan, arkadaşının ne demek istediğini hemen anladı. Savaş alanındaki ölü askerlerin gözlerine Ayhan'ın gücü ile konsantre oldu ve onların üzerine baskı uygulayarak, ölü askerleri kör bıraktı.
O sırada Ethem ve Fatih, ellerini havaya kaldırarak Atilla'ya doğru ilerlemeye başlamışlardı. Genç adamın yüzü kalın, simsiyah damarlarla kaplanmıştı. Gözlerinin beyazı, çatlayan damarlardan sızan kan yüzünden kıpkırmızıydı. Saçlarından yayılan ışık etrafa saçılıyordu ama onun yüzünde oluşan karanlığa etki edemiyordu. Atilla bambaşka biri gibi görünüyordu artık. Her şeyi yapabilecek kadar muktedir ama eski halinden eser olmayan biri gibi...
Onu durdurması gerektiğini hissediyordu Ethem. Kontrolsüz bir gücün hiçbir işe yaramayacağını, aksine hepsinin sonunu getireceğine inanıyordu. Fatih'i kolundan tekrar tuttu ve onun tereddüdüne rağmen genç adam ile güçlerini birleştirdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cem'in Oğlu
Mystery / ThrillerKimsenin bilmediği bir tarihte Artık köy olmayan bir ilçede Kimsenin hatırlamadığı bir adam öldü. Yıllar sonra ise oğlu geri döndü. İntikam ya da hesap sormak değildi isteği. Tek bir dileği vardı; Öğrenmek... Babası kimdi? Nasıl biriydi? Ve onu öldü...