İyi okumalar...
Multimedyada Ecrin'nin yaşadığı mahalle var...
Sena
Mutluluğun en küçük zerresiyle mutlu olmak isterim.
Yeter ki küçük şeyler olsun hayatımda mutluluğa neden olan.
Çok büyük mutluluklar istemem.
Küçük mutluluklar isterim etkisi büyük olan...Uzun süre oluyordu böyle mutlu olmamıştım.Tüm vücudumu kaplayan öyle bir mutluluk hissi varki. Onca zaman mutluluğun zerresini bile yaşamayan biriydim ben.Mutluluk hep benden öndeydi arkasından koşsam da yetişemiyordum ona.
Çünkü o güclüydü bense zayıftım.
Her anlamda o benden güclüydü.
Bir süre sonra ben de kabullenmiştim onun güclü benim gücsüz olduğumu.Sessiz sakin kendi karanlık köşeme çekilmiştim.Mutlulukta beni öyle görünce o da kendi köşesine çekilmişti.
Her şeyle aramızda uçurum oluşduğu gibi mutlulukla benim aramda ulaşılmaz bir uçurum oluşmuştu.Mutluluğun arkasından koşamayan ben aramızdaki uçurumu nasıl geçebilirdim ki?
Mutluluk benden çok uzaktan durmuş bana göz kırparken ben sadece göz yaşlarımı içime attım.
Sessiz sessiz ağladım.
Ama sonra anladım ne kadar sessiz sessiz göz yaşı döksem de mutluluk benim tarafıma dönüp bile bakmadı.Kabullenmişti tüm ruhum,vücudum,kalbim,aklım mutluluğun benim karanlığıma uğramayacağını.
Çünkü karanlık siyahdı,mutluluk beyaz.
Beyazın siyahın,siyahında beyazın yanında işi yoktu.
Beyaz siyaha zıttı tıpki mutluluğun hayatıma zıt olduğu gibi.Saniyeler saniyeleri,dakikalar dakikaları,saatler saatleri,günler günleri,haftalar haftaları,aylar ayları,yıllar yılları kovalamış zaman kavramı yitip gitmişti.
Yıllar geçiyordu bense düşdüğüm uçurumun dibine daha çok batıyordum.Mutluluğun uzaktan görünen ışığı bile yoktu artık.
İşte öyle bir zamanda bana uzatılan bir el çekip çıkardı uçurumun dibinden beni.
Artık mutluğun zayıf ışığını uzaktan görebiliyordu gözlerim.
Bana uzatılan el sıkıca tutuyordu elimden inadla bırakmıyordu beni.Sokaklarda savrulup yok olmama izin vermiyordu.Ecrin...
Ecrindi bana elini uzatan.
Tanımadığı,bilmediği biri için her şeyi yapmıştı.Biran bile tereddüt etmeden bıkmadan usanmadan.Benim için yaptıkları o kadar değerli ki o kadar...
Şimdi eğer bu hâldeysem ve mutluluk yüzüme gülüyorsa onun sayesinde.
Onun sayesinde anladım hayatın değerini,yaşamağın,nefes almağın değerini.
Mutluluğun,umudun ne olduğunu.
En büyük kötülüğün insanın kendine yaptığı kötülük olduğunu anladım.
Bir insanın kendi eleriyle nasıl kendini uçuruma savurduğunu anladım.
Ben suçluyu etrafımda ararken o suçlu kendimmişim haberim yok...
Sadece kendim başkası değil sadece kendim...Küçük kollarıyla bana sarılmaya çalışan birisi vardı arkamda.
Küçük kollarını ayaklarım hissetdiğimde hemen gözlerimi açıp arkama döndüm."Beyza."
Bacaklarımı kırıp eğildim Beyza küçük kollarını boynuma dolarken ben de kollarımı küçük vücuduna doladım.
"Sena."
"Sena ben seni çok özledim."
"Ben de seni canım."
Beyza'yı kucağıma alıp ayağa kalktım.Ecrin'ni görünce yüzümdeki gülümseme daha da büyüdü kocaman bir şey oldu.
"Selamün aleyküm Sena."
"Selam Ecrin.Beyza'yı da getirmişsin."
"Beyza gelmek istedi ben de getirdim."
"Teşekkür ederim."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Şans Daha/[TAMAMLANDI]/Karanlıktan Aydınlığa-1
SpiritualUçurumun kenarında bir genç kız. Sena. Tek bir şansı var ya o uçurumdan aşağı savrulacak,ya da bir yardım eli onu bu hayatın içinden çekip alacak. Ben Sena. Bu kocaman hayatta yalnızım. Hiçkimsem yok. Ne bir annem, ne bir babam, ne bir ablam, ne...