Pişmanlık
MelikeSelen9 bölüm senin için kardeşim.İnşAllah beğenirsin.
Yaşlı adam rahatsızca kımırdandı oturduğu koltukta.Biran kalbinin sıkıştığını hatta göğüs kafesinden çıkacağını düşündü.Belki geçer diye yutkundu.Ama nafileydi.Geçmiyordu.Geçmeyecekti belki.Son nefesini verene kadar geçmeyecekti.Vicdan azabı geçer miydi hiç? Geçmezdi,geçemezdi.
Önündeki dosyaya baktı.Öyle dikkatle bakıyordu ki sanki öyle bakınca orda yazanları yalanlayacak bir şey bulacaktı.Baktı...baktı...Ama bulamadı.Sinirle dosyayı kapatıp geri yaslandı.
Önceleri bir ihtimaldi her şey.Şimdiyse gerçek...
Sena ameliyat olduktan bir süre sonra Hasan Bey dosyasını incelerken dikkatin çekmişti soyismi,ismi,doğum tarihi.İşte o zaman kafasından kaynar sular dökülmeye başladı.Unuttuğu geçmiş yıllar sonra karşısına mı çıkıyordu.Büyük günah işlemişti hem çok büyük.Birkaç gün yok saydı ihtimalleri,vicdanının saklandığı köşeden çıkma çabalarını .Sena'nın durumunun iyiye gitmediğini görüyordu hatta yaşayacağına inanmıyordu.Bu yüzden daha fazla düşünmemeye çalıştı.İsim benzerliği deyip geçişdirdi.Üzerinde durmadı...Taşlamış kalbi biraz daha taşlaştı...
Nadir insanlardan biriydi kalbinin taşlaşdığı gerçeğini kabul eden.İlk defa otoriter olamıyordu.Bir kalemde silip atamıyordu.Halbuki geçmişte tereddüt etmeden silip atmıştı.Şimdi de öyle olmalıydı.Evet evet öyle olmalıydı.
Yaşlı adamın unuttuğu bir şey vardı hâlâ vicdanın küçük kırıntılarına sahipti.İşte bu yüzden böyleydi.İlk defa "neden?" sorusuna cevap aramak istiyordu aklı.Ya kalbi? Kalbi zaten dünden razıydı.
Aceleyle ayağa kalkıp önlüğünü çıkardı.Gideceği yer beliydi adamın...
Cam vitrinden içeriye baktı.Ordaydı işte.Onun nerede olduğunu bilen bir tek kişi tanıyordu.Zaten ona sormuştu ve istediği cevabı almıştı.Ama arkasında tedirgin bir adam bırakmıştı yaşlı adam.Dünki konuşmadan sonra normal bir şeydi bu.Yaşlı adam son anda anlatmaktan vazgeçip gitmişti.Sadece "belki daha sonra" diyebilmişti adam.
Kafasını aşağı salmış çalışıyordu genç kız.Birinin onu izlediğinden habersiz.En önemlisi de o adamın ağzından dökülecek kelimelerin bir gün kalbini kasıp kavuracağını bilmeden.
Yaşlı adam deli cesaretiyle içeriye girmeye karar verdi.Ne yaptığını anladığında kendisini içerdeki masalardan birinde çay beklerken buldu "Buraya gelmemeliydin Hasan..." kendi kendine söylendi.
Genç kıza bir açıklama yapması gerekiyordu.Geçen sefer hastaneye çağırmasına bir şeyler bulup söylemişti.Şimdi ne söyleyecekti.Geçiyordum uğradım...Tescili yalanı geldi aklına.
Kız çayla pastayı getirdiğinde beklemeden söyledi.Sanki birazcık geç söylese genç bir şeyleri anlayacaktı.Genç kız gülümseyip ayrıldı yanından.Yeni farketmişti yaşlı adam bu kızın cehresinin solgunluğunu.Doktor olduğu için aklına gelen ilk şey "hastamı acaba?" oldu. Sonra kendine güldü o kadar tahlil yapılmıştı,eğer bir hastalığı varsa mutlaka çıkardı.
Kulaklarına vicdanın cılız,bir o kadarda zayıf sesi geldi...
"O kız senin yüzünden bu halde...Onun gözünden akan her damlanın sorumlusu sensin..."Eli titredi yaşlı adamın.Bardaktaki çayın bir kısmı masanın üzerine dökülmüştü.Çay bardağın yerine bırakıp aniden ayağa kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Şans Daha/[TAMAMLANDI]/Karanlıktan Aydınlığa-1
SpiritualUçurumun kenarında bir genç kız. Sena. Tek bir şansı var ya o uçurumdan aşağı savrulacak,ya da bir yardım eli onu bu hayatın içinden çekip alacak. Ben Sena. Bu kocaman hayatta yalnızım. Hiçkimsem yok. Ne bir annem, ne bir babam, ne bir ablam, ne...