İyi okumalar...
Sena
Uykudan uyandığımda gözlerim odada bir tur attıktan sonra yine kapattım.Uyumak istiyordum ama uyayamacağımı da biliyordum.
Yerimden doğrulup yatakta oturur pozisyona geçtim.Saate baktığımda saat 12'e geliyordu.Bu kadar nasıl uyanilmiştim?
Ah ah Sena bu kadar uyumak mı olur?Sözde erken kalıp iş aramaya gidecektim.Aferin Sena aferin.Odadan çıktığımda etrafa hakim olan sessizlik tuhaf hissetmeme neden olmuştu.
Düne kadar Zehra'yla Beyza'nın neşeli kahkahaları dolduruyordu evi.Şimdiyse kocaman bir sessizlik.Sessizlik kötü ya.
Şimdiden özlemeye başlamıştım
kalbi büyük kendisi küçük kızı.Evin tüm odalarına bakmıştım ama Ecrin yoktu.Okula gitmiş olmalıydı.Neden beni uyandırmadan gitmişti?Ya da uyandırmış da ben uyanmamışım.
Mutfaka geçtiğimde buzdolabının kapağına açıp geri kapattım.Bugün kahvaltı yapmasam bir şey olmaz.Masanın üzerindeki ekmek poşetini elime alıp ekmekten küçük parça koparıp mutfaktan çıktım.
Evin çok büyük olmayan arka bağçesi vardı.Kapıyı açıp bağçeye çıktığımda Ecrin bağçedeydi.
"Günaydın Ecrin.Ne yapıyorsun?"
"Günaydın canım.Yaz geldi ya biraz bağçeyle uğraşmak istedim."
"Kolay gelsin.Okul yok mu bugün ?"
"Sağ olasın canım.Bugün cumartesi haliyle okulda yok.Sen kahvaltı yaptın mı ?"
Elimdeki ekmeği gösterdiğimde göz devirip konuşmaya başladı.
"Sena!"
"Efendim."
"Bir de efendim diyor.Bir parça ekmekle kahvaltı mı olur hiç?
Zaten doğru düzgün yemek yediğin yok.""Ama canım istemiyor."
"Hanımefendi ben anlamam şimdi marş marş mutfaka kahvaltı yapmaya."
"Ecrin gerçekten iştahım yok."
"Sena!İştahım yok ne demek zaten incecik bir şeysin bir de yemek yemiyorsun."
"Bak bak hâlâ duruyor.Kız seninleyim hadi mutfaka.Tamam kahvaltı bugünlük yapma ama sadece bir defalık bir şey hanımefendi.Dolapta börek var onu ye."
"Anladım bu böyle olmayacak."
Ecrin elindeki eldivenleri çıkarıp koluma girdi"Sena bebek iş başa düşdü.Ben başının üstünde durmasam yemek yemeyeceksin.
Koluma girip beni mutfaka sürükledi "Otur bakalım şöyle."deyip musluğu açıp ellerini yıkadı.
Dolaptan çıkardı börekleri masanın üzerine koyup bir sandalye çekip önümde oturdu.
"Hadi bakalım ye yemeğini.Afiyet olsun."
Bir şey söylemek istesem de bakışlarını görünce doğal hakkım olan susma hakkımı kulandım.
"Ha şöyle Sena Hanım biraz söz dinlen."
"Ellerine sağlık.Ama şimdiden anlaşalım bir tane daha yiyeceğim kalanların da sen yersin."
"Öyle bakma Ecrin bunlar bana fazladan da fazla."
"Elindeki bitsin bakarız sonra."
Montumu giyip odadan çıktım.Umarım bugün bir iş bulurdum.
Her yerde iş bulmak zor ama İstanbul gibi büyük ve kalabalık şehrde iş bulamak bire on kat daha zor.Bu gereçeği son bir ayda daha iyi anlamıştım.Kaç universite bitiren insan iş bulamıyor ben gibi liseyi bile bitirmeyen biri nasıl iş bulur ya da bulacak.Belki de kendimi kandırıyor boşuna kürek çekiyorum.Merdivenleri inip kapının önüne geldim.Bir yandan ayakkabılarımı giyor bir yandan da Ecrin'e sesleniyordum.
"Ecrin ben çıkıyorum.Kendine iyi bak beni merak etme geç kalmam."
"Bir dakika bekle." dedi Ecrin.
Merdivenleri inip yanıma geldi.
"Dikkatli ol.İnşAllah hayırlı bir iş bulursun.Geç kalma sonra meraklanıyorum bir şey oldu diye."
"Tamam dikkatli olurum.Merak etme erken gelirim."
"Allah emanet ol."
"Sen de."
Bugün girdiğim kaçıncı yerdi burası? Üç mü? Dörd mü?Galiba dördüncü yerdi ve sonuç hepsinde aynıydı.Yürümekten yorulmuştum burası sahilce yakındı belki biraz deniz havası iyi gelir?Evet evet zaten bugün de iş bulmak işi hayal oldu galiba.
Mis gibi deniz havasını ciğerlerime çekip banklardan birine geçip oturdum.Karşımda eşsiz bir deniz manzarası vardı.
Masmavi deniz, uçuşan martılar, uzaklarda beliren vapurlar, balık tutan insanlar, annelerinin elini tutan çoçuklar, arkadaşlarıyla güzel havanın tadını çıkaran insanlar, benim gibi dinlenmek isteyen insanlar...Gözlerimi kapatmış dalgaların o muhteşem sesini dinliyordum.
Hep burada kalabilirirm.Bu sesi dinleye bu muhteşem maviliği izleyebilirim.Hiç bıkmadan hem de.Bankta bir haraketlik hissetdiğim de gözlerimi açtım ve karşımda gözleri dolmuş bana bakan Hatice Teyze'yi gördüm.
"Hatice Teyze."
Hatice Teyze'yi çok özlemiştim.
Bana yardım etmek isteyen bana şefkat gösteren tek kişiydi Hatice Teyze."Sena kızım."deyip yutkundu.
"Nerelerdesin bunca zamandı.
Ben sana bir şey oldu sandım.O günden sonra senden bir haber almadım.""Anlatacam Hatice Teyze her şeyi.
Sen ne yapıyorsun? Yine mi aynı yerde çalışıyorsun?""MaşAllah seni iyi gördüm kızım.
Hiç kızım aynı şeyler işte.Hayır artık çalışmıyorum.""Bir şey mi oldu çalışmıyorsun?"
"Hayır aslında oldu.Ama iyi bir şey oldu.Oğlum çok değişti artık çalışmamı istemiyor.O kadar mutluyum ki oğlumun değişmesine her gün şükür ediyorum."
"Çok sevindim Hatice Teyze."
"Sağ ol kızım.Sen anlat bakalım neler yaptın bunca zaman ?Şey yine o şeyleri kulanıyormusun?Yapma kızım genceciksin yazık etme kendine."
"Hatice Teyze biliyormusun ben tedavi oldum.İyleştim artık."
"Kızım gerçekten mi?Allah'ım sana şükürler olsun."
"Gerçekten.O kadar pişmanım ki boşa geçen zaman için."
"Kızım üzülme en önemlisi pişman olmuşsun.Eee nasıl oldu tedavi oldun ?"
Hatice Teyze'ye her şeyi baştan anlatdıkca yaşadığım onca şey gözümün önünden geçip gitti.
"İşte böyle Hatice Teyze."
"Sena, Ecrin kızım neyi birisiymiş.Allah ondan razı olsun.Böyle insanlar hâlâ varmış."
"Öyle Hatice Teyze Ecrin karşıma çıkmasaydı ne olurdu bilmiyorum düşünmek bile istemiyorum.Ben uçurumun kıyısındaydım sadece bir adım kalmıştı düşmem için.Sadece bir adım kalmıştı.Ecrin tam da o an ellerimden tutup çekti beni uçurumun kenarından.Ben ne yapsam benim için yaptıklarını karşılığını veremem.Benim için o kadar şey yaptı yapıyor ki söylemekle bitmez.Hem de tanımadığı bilmediği biri için..."
"Senin için çok sevindim kızım.
Bundan sonra hep mutlu ol İnşAllah.Bundan sonra ne yapacaksın?""İş arıyorum bir süredir maalesef bulamıyorum."
"Nasıl bir iş arıyorsun?"
"Bilmem iş olsun yeter."
"Kızım iş olsun yeter deme önce de çalışıyordun ne oldu sanki."
"Biliyorum ama ne yapabilirim ki?"
Hatice Teyze başörtüsü düzeltip konuşmaya başladı.
"Pastane de çalışırmısın?"
Selamün aleyküm arkadaşlar.
Nasılsınız? İyisiniz İnşAllah.
Yeni bölüm geldi.Umarım beğeneceğiniz bir bölüm olur.
Kendinize iyi bakın.Allah'a emanet.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Şans Daha/[TAMAMLANDI]/Karanlıktan Aydınlığa-1
SpiritualUçurumun kenarında bir genç kız. Sena. Tek bir şansı var ya o uçurumdan aşağı savrulacak,ya da bir yardım eli onu bu hayatın içinden çekip alacak. Ben Sena. Bu kocaman hayatta yalnızım. Hiçkimsem yok. Ne bir annem, ne bir babam, ne bir ablam, ne...