Bonus Bölüm

3.2K 227 16
                                    

İyi okumalar...

"Bir rüzgar aldı götürdü geçmişe..."

2 yıl önce...

Giydiği beyaz gelinlikle yüzü gülüyordu.Topuklu ayakkabıların tahta zeminde çıkardığı kulak tırmalayan sese aldırış etmeden koltukta oturan kadınların ve arkadaşının yanına geldi.Etrafında bir tur dönerken mağazadaki herkesten güzel sözler duyuyordu.Aynadaki yansımasına gözleri takıldı,elini gelinliğin işlemeleri üzerinde gezdirdi.Nedense hoşuna gitmişti-işlemeleri görmek ve hissetmek.Hafif bir gülümseme eşliğinde kendini süzdü birkez daha,bugün giydiği kaçıncı gelinlikti unutmuştu ama hepsi de ayrı güzeldi.
İçinden "Acaba o da mı beğenir mi? diye geçirdi.Bencilce düşüncelerine birisini daha ilave ederken düşündüğü bir tek kendisiydi genç kızın.
Kalkıştıkları şeyin mantıksızlığını kavrayamıyordu hiçbiri...
Ne Halime, ne Emine Hanım,
ne de Defne...

"Kızım bence bunu alalım."dedi Emine Hanım,Halime Hanım da kardeşini onayladı.
Kendilerini nasılda kaptırmıştılar böyle.Gerçek bir düğün olacakmış gibi hazırlık yapmakta neyin nesiydi?
Halime Hanım oğlunu,Emine Hanım da yeğenini iyi tanıyordu ama kalkıştıkları iş akıla mantığa sığmıyordu.Melih'in ne tepki vereceğini bile bile kalkışmıştılar bu işe.

Nişan için kiyafet almak için geldikleri mağazadan gelinlik alarak çıkmıştılar.Şimdide nişan kiyafeti almak için bir mağazaya gelmiştiler.Halime Hanım çalan telefonuyla mağazaya girmekten vazgeçip, telefonunu isteksiz bir şekilde açtı.Arayan Ecrin'di.Yarın için planladıkları nişan için alışverişe çıktıklarını öğrense soluğu Melih'in yanında alırdı.Melih öğrenmesi her şeyin sonu demekti.Oğlunu tanıyordu annesi ama yine de böyle bir işe soğukkanlıkla bulaşmıştı hatta halinden bile memnundu.

"Anne nerdesin?"dedi Ecrin bir yandan da ikizlerini sakinleştirmeye çalışarak.Halime Hanım duyduğu bebek sesiyle yüzü asıldı.Bir anneanne böyle yapar mıydı hiç! Torunlarından sevgisini esirgermiydi? Ama söz konusu Halime Hanım'sa evet esirgerdi.

"Hiç öylesine dışardayım.İşlerim var kapatmam gerekiyor."deyip kızının yüzüne kapattı telefonu ve mağazaya girdi.
İçeriye girdiği gibi Defne'nin üzerindeki petröl yeşili elbise dikkatini çekmişti,yüzünde memnun olmuşluğun verdiği bir ifadeyle Defne'nin yanına geldi.
"Güzel kızıma her şey yakışıyor."dediği gibi Defne'nin elini tuttu "Sana söylemiştim,benim gelinim sen olacaksın."dedi.
Defne bu lafı ilk söylediği zamanı hatırladı-Melih nişanlanırken söylemişti.Ve o günden çok zaman geçse de unutmamıştı hele ki son zamanlarda çokça bu lafı duyuyordu teyzesinden.

Alışveriş bitince Emine Hanım'la Defne evlerine gitmişti,Halime Hanım da Melih'in evine.Saate bakınca Beyza'nın okuldan gelmesine az kaldığını gördü.Beyza şimdilerde 11 yaşına yeni girmiş derslerinde başarılı bir öğrenciydi.
Biraz sonra çalan zile kapıyı açtığında torunu karşısındaydı.
Beyza babaannesini gördüğü için mutlu olmuştu,zaten çoçukluğundan beri böyleydi.Hep babaannesinin onu seveceğini beklemiş durmuştu.Eskiden hep babasına sorardı "Baba babaannem neden beni sevmiyor?" Melih'se kızının kalbinin kırılmaması için "Hiç öyle şey mi olur? söylerdi.
Zaman geçtikçe Beyza bu soruyu sormamaya başladı,belki de küçükken bilmediği sorunun cevabını şimdi bulmuştu...
Halime Hanım torunuyla vakit geçirmek yerine televizyon izlemeyi seçti.

Önlüğünü giyerken bir yanda da adımlarını hızlandırdı.Koridoru dönerken başhekimin tok sesini duymasıyla arkasın döndü.
"Sena! Nerdesin sen!"
Stajı nerdeyse burnundan getirmişti yaşlı başhekim.
Son günlerde de bundan vazgeçmek gibi niyeti yoktu.

Bir Şans Daha/[TAMAMLANDI]/Karanlıktan Aydınlığa-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin