10-"Yardım et"

7.4K 461 9
                                    

İyi okumalar...

Sena

İçimde tarifini verebilmediğim öyle bir acı,yangın var ki.Hiçbir harf,kelime ve cümleyle ifade edemem.Kalbimin orta yerine düşün öyle bir alev var ki.
Hiçbir şey o alevi söndüremez.
İçimdeki acı da,alev de beni yakıyor.Sanki tükeniyorum.
İliklerime kadar üşüyorum.
Ama biliyorum üşümemin nedeni.
Ama garip olan bir şey var.O da bu söylediklerim herbir şeyle yıllardır yaşıyorum.Şimdi ben oluşan bu değişiklik neyin nesi.
Acılarım bu kadar mı ?
Beni rahatsız edecek kadar derinleşdi mi?
Yoksa asıl acıyı şimdimi duyuyorum?Şimdiye kadar hisetiklerim ya da hisetdiğimi sandığım acılar sadece yanılgı mı?Düşüncelerimi alt üst eden onca düşünce neyin nesi?
Ya da gördüğüm o rüya neydi?
Bir rüya bu kadar gerçek gibi ola bilir mi?
Annem,babam,ablam o kadar özledim,o kadar hasrettim ki sessinize,yüzünüze,gülüşünüze,konuşmalarınıza.
Beni özlediniz mi hiç?

Geçmiyor. Gözümün önünden gitmiyor.Babamın bakışları.
İlk defa gördüm babamın gözlerindeki nefreti.
Hele o nefretin bana yöneldiğini bilmek,görmek,duymak.
Yakıyor içimi,kavuruyor yüreğimi.
Baba beni affet ben böyle olmasını istemedim.
Böyle olacağını düşünmedim.
İnan bana olur mu?
Yine kapasam gözlerimi,kendimi uykuya teslim etsem,gelirmisin rüyama.Ama bu sefer tutarmısın ellerimi?Isıtırmısın buz tutmuş ellerimi.En önemlisi nefretle değil sevgiyle bakarmısın gözlerime?Hasret kaldığım şevkatini göre bilirmiyim.
Bir kaç dakikada olsa bana yeter.
Hatta bir kaç saniye de olsa yeter.Ben bir kaç dakikanı ya da bir kaç saniyeni bir kaç saat gibi düşünür,onunla ovunurum.

Anne sen de bana kırgınsın biliyorum.O kırgınlğını yeşil gözlerinde gördüm,ama bir şey de gördüm.O da anne şevkatiydi.
İşte annelik bu.Evladının suçlu olduğunu bilsen de,kırgın olsan da anne yüreğin izin vermez kızmana.
Acı çekse de yüreğin yapamazsın evladına.
Bana yapamadığın gibi.
Çünki sen annesin,kalbimin sultanısın.
Sen çok iyi bir anne oldun.Ne yazıkki ben nankör evlad oldum.
İsteyerek ve ya istemeyerek sana layik olamadım.
Yalnız zor ya anne.Yakıyor yüreğimi,küle dönderiyor.Bilmiyorum beni duyuyorsun yoksa yok.Ama bil ki pişmanım.
Bundan sonra hayatım nasıl olur bilmiyorum.Beni nelerin beklediğini de bilmiyorum.
Yaşantımın iyi mi, kötü mü olacağını da bilmiyorum.
Anne baksana ne çok şey bilmiyorum.Sen olsaydın bana öyretirdin ne yapacağımı,nasıl davranacağımı.
Öksüzüm,yetimim anne.Sizin acınız geçmiyor,bir bıçak gibi saplandı yüreğimin tam orta yerine.

Ablam sen de kızgınsın bana.Haklısın ne diye bilirim ki.
Çoçukken de kızardın yapa dediğin şeyleri yaptığımda.
Kızardın sonrada kocaman sarılırdın.Şimdi de öyle olsaydı ne olurdu sanki ?

Sorular güzeldir ama cevabları olunca.Sorularınızı cevaplayacak birileri olmayınca ne anlamı var soruların.

Oturduğum yerden kalmayı denesim ama boşunaydı.Sanki ayaklarım kuru dala dönmüştü.
Bir kaç denemeden sonra kendimi toparlayıp,oturma odasına geçtim.
Masanın üzerindeki sürahiyi nasıl susadığımı anladım.
Bir bardak suyu içeçiğim sırada telefon çaldı.
Telefonu açtım.

"Alo Sena.
Selamün Aleyküm."

Ne kadar kendimi toparlamaya çalışsam da ses tonum beni ele veriyordu.

"Selam Ecrin."

"Senin sesin neden öyle geliyor.
Bir sıkıntın varsa söyle."

"Hayır,hayır iyiyim."

"Ya ben seninle ne yapacağım acaba."

"Neden."Artık fısıltı gibi çıkıyordu sesini.

"Neden mi? Çünki yine yalan söylüyorsun."

"Ben iyiyim.Uykudan yeni uyandığım için biraz tuğaf geliyor sesim.Yoksa bir şey yok."

"İlaclarını almayı unutmuyorsun İnşAllah."

"Hayır."

"Senin derdini şimdi öyrene bilmesem de yarın mutlaka öyreneciğim."

"Yarın geliyormusun?"

"İnşAllah canım.Zaten seni yalnız gitmek içme sinmedi.Çok şükür teyzem de annem de iyi.Burada kalmamızın anlamı yok."

"Eğer kalmak istiyorsan kal.Ben başımın çaresine bakarım."

"Sena Allah'a emanet.Teyzem beni çağırıyor."

Neyse en azından yarın kadar dayana bilirim.
Ecrin'e anlatsaydım mı?
Ne söylüyorsun Sena?
Senin ne hakın var kendi derdlerinle Ecrin'nin canını sıkmaya.
Göyden düşer gibi girdin hayatlarına.Daha fazla alt üst etme hayatlarını.

Ecrin

Teyzem çok şükür iyiydi,annem de.Onları iyi gördüğüme sevindim.Annem de,teyzem de bu hayatta en değer verdiğim insanlar.
Allah onları başımızın üzerinden eksik etmesin.

Teyzemin evinin yakınlarında çok güzel bir park vardı.
Eee bunu duyan Beyza Hanım rahat durur mu.Kafamı yedi bitirdi,sonunda beni ikna etmeyi başardı.

"Hadi minik cimcime montunu giy gidelim artık."

"Tamam hala.
Hala kaydırak kayarmıyız."

"Bakarız sen uslu olursan düşüne bilirim."

"Ya Hala."

"Halaya ya yok."
"Ya hala o uff değilmiydi.?"

"Bayan bilmiş ikisi de halaya söylenmez."

"Ya uff hala."

"Senin dilin fazla uzanmış galiba.Babana söylecem makasla kesin."

"Hala babam bana kıyamaz."

"Baban kıyamazsa ben kıyarım.
Hadi çık dışarıya."

"Anne,teyze biz parka gidiyoruz.Bir saate geliriz."

"Tamam kızım.Dikkatli olun."

"Tamam canlarım."

Cimcimem beni yine bitirmişti.
Parkda o kadar gezindik ki ayaklarıma kara sular indi.
Bundan sonra parka gitmeyi 2 kere düşüneceğim.Kız sanırsın atom bombası.Enerji bitmiyor.

Namazımı kıldıktan sonra Sena'yı aramadığım aklıma geldi.
Telefonu açınca sesinin tuhaflığından anlamıştım bir şeyin olduğunu.
Ama yine anlatmıyordu.
İçim yanıyor,ona yardım edemediğim için.
Acıları büyük anlıyorum,ama bu kadar kendisini yıpratmasına dayanamıyorum.
İçime kurt düşdü bir defa.
Sabaha kadar bekleyemem.Melihe söylesem de geri dönsek.
Kendisi de sabah söylüyordu.

"Melih akşam geri dönelim mi?
Hem sen de hastanla ilgilene bilirisin."

"Olur.Fikrini ne değiştirdi."

"Aklım Sena'da kaldı."

"Tamam hazırlan o zaman.
Aklında Sena'da kalmasın.Öyleleri başlarının çaresine çok güzel bakarlar."

"Melih merak ediyorum."
"Neyi."
"Taşlaşmış bir kalple nasıl yaşıyorsun?"
"Şimdi de taş kalpli mi olduk?Ben gerçeği söylüyorum."

"Gerçek buysa yalanı tercih ederim.Neyse Melih ben odadayım.Çıktığında haber verirsin."

Sonunda eve gele bilmiştik.
Yolculuk sessiz,sakin geçmişti.
Beyza'nın tatlı konuşması da bize eşlik ediyordu.

Anahtarla kapıyı açıp içeriye girdim.Arkamdan da Melih ve kucağında Beyza girdiler.

Nerdivenlerle yukarıya çıktım.Gece olduğu için büyük ihtimal uyuyor olmalıydı Sena.
Odasının kapısını açıp,içeriye girdim.İçeri karanlık olduğu için etrafı tam seçemiyordum.Işığı açınca pencerenin önünde yerde öylece yatan Sena'yı görünce yanına koşup başını dizlerim üzerine koydum.

Sena nolursun uyan beni bırakma.
Sena!!!
Sena!!!
Melih!!!
Ne olur yardım et!!!

Selamün Aleyküm arkadaşlar.
Nasılsınız.
2 aylık aradan sonra ben geldim.
Sizi çok bekletdiğim için özür diliyorum.Telefonum bozulduğu için bölüm yazamıyordum.
Bilmiyorum yeni bölüm bekleyenler varmı?
İnşAllah beyeneceğiniz bir bölüm olur.Yorum yapmayı unutmayın.Yorumlarınız benim için çok önemli.
Kendinize iyi bakın Allah'a emanet.

Bir Şans Daha/[TAMAMLANDI]/Karanlıktan Aydınlığa-1Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin