Canakkalenin Bir Koyunde yasanan Olay 2

4.1K 93 18
                                    

     Ertesi sabah herkesten gec kalktigim icin kahvaltiya en son ben katildim. kuzenlerle havadan sudan konusuyorduk, dun geceki olaydan bahsetmek istedim ama belki dalga  gecerler diye uzerinde durmamaya karar verdim. butun gun koyun arka bahcesinde mac yaptik, koy yine ayni koydu, bu kadar paranoyayi bosuna yaptigima inanmaya basladim. aksam olunca malum bahcede gozleme yaptilar,en sevdigim sey hemen yumuldum miss gibi derken bizim kuzen dedi tuvalete gitmem lazim benim gozlemeyi tutar misin. tamam dedim. bu kostura kostura bahcenin sag tarafina gitmeye basladi. lan dedim dur nereye gidiyorsun? tuvalete dedim ya dedi. lan tuvalet surasi degil mi? dedim dun geceki kulubeyi gostererek. kuzen gulumsemeye basladi, dalga mi geciyorsun haci?
     kuzen daha fazla beklemeden tuvaletine gitti. ben yanimdaki insanlardan da cesaret alarak agir adimlarla malum kulubenin yanina kadar gittim. uzun uzun seyretmeye basladim. kapinin uzerinde dev gibi bir muhur vardi, yani x seklinde iki tahta cakilmisti. isik falan da yoktu. -neye bakiyorsun?? birden irkildim. yanimda amcam gulumsuyordu. niye baktin buna bu kadar? amca dedim, bu nedir allahaskina? dun gece isigi yaniyordu. amcam guldu, burasi bizim bahceye ait degildi, onumuzdeki su yikintiyi goruyor musun? iste orasi serfin yengenin eviydi, kadincagiz olunce biz de bahceyi genisletiverdik. bu da kadincagizin eski tuvaleti. 3 senedir kapali. yikicaz zaten bunu artik isi yok burada. amca dedim, dun gece isigi yaniyordu, kapisinda da muhur falan yoktu?? dedim/ yanlis gormussundur oglum olur mu oyle sey dedi.
     donakaldigimi hissettim. ama asil surpriz ellerime bakinca beni en umarsiz yerimden yakaladi. ellerimdeki gozlemelerin yerinde yeller esiyordu. ne yapmak istedigini bilmez bir sekilde alelacele saga sola kosturmaya basladim. delirmek uzereydim. bahcedeki herkese tek tek. defalarca kez sordum ama herkes gozlemelere ne oldugunu bilmedigini soyledi. bir bardak tuzlu ayran icip sakinlestikten sonra olayi kuzene anlattim o da bir anlam veremedi. herhalde dusurdun bir yerde, onemi yok dedi. bir sigara ver madem de icelim. cebimden paketimi cikardim, iki marlboro uzun yaktik ve yurumeye basladik. biraz dolasip hasret giderelim madem dedi kuzen. beraber buyudugumuz icin kardes gibiydik. bizimkilere haber verdikten sonra derhal yola koyulduk.
     yolda yururken kuzen: bak dedi, orada herkesin icinde soylemek istemedim ama, ben de birkac anormal olay yasadim. o yuzden gunlerdir huzursuzum.  her gece kabus goruyorum sebebini bilmiyorum dedi. oss yi bir turlu tutturamadim, bu sene de olmayinca bizimkiler surat yapiyor, sanirim onun stresinden dedi. tam ne gibi kabuslar? diyecekken karsidan bir traktor sesi sozumu kesti. ilyas amcam (koyun bakkali) komsu koye gidiyordu, bizi alelacele cagirdi, cabuk gelin lan benim tarlanin borulari patlamis yardim edin. hemen kostuk, traktore atladik, aslinda benim yapailecegim hicbirsey yoktu, gecenin korunde kapkaranlik tarlada ne isim var benim sehirde buyumusum anlamam etmem zaten tirsiyorum ama ses cikarmadim, cunku aksi halde oradan eve tek basima donmek zorunda kalacaktim.
     korkaranlikta gidiyorduk.  daracik patikalardan zar zor geciyordu. tam ilyas amcalarin tarlaya vardik ki traktor istop etti.  basiyor basiyor marsa calismiyor. traktor cok pis bir yerde kalakaldi. ilyas amca: bosverin kalsin burada, iki adimlik yol zaten, once acil olani halledelim sonra traktorun caresine bakariz dedi. hersey daha da kotuye gidiyordu ve cok hizli gelisiyordu cep telefonlariyla isik yaptik. tarlanin ortasina dogru gidiyoruz. ilyas amca eski topcu, hizli hizli kosuyor muallaksi, kuzen de koy cocugu, alisik. bir tek ben sigara ictigimden midir nedir geride kaldim  kuzen arada arkasini donup hadi olm kos borular mahvedecek butun hasilati diye acele ettiriyordu ama ben yerimdem kipirdayamiyordum. bacaklarima kramp girdi diye dusundum. kuzen gittikce kayboluyordu. bir sure sonra sadece silueti gorunmeye basladi.. derken tamamen kayboldu.
     nefes nefese kalmistim. bogrum inip inip sisiyordu. beynim dolmustu resmen, ben salya sumuk nefes almaya calisirken, gecenin korunde issiz bir sessizlik her yanimi kusatmisti. yalnizca kendi nefes sesimi duyuyordum. hemen cep telefonumdan birilerini aramak istedim ama sebeke yoktu . ayaga kalktim, kuzenlerin gittigi yoldan kosup takip etmeye basladim. 10 dakika kadar dinlenmeli sekilde kostum ama heryer birbirine o kadar benziyordu ki. bir an kosmayi biraktim, nefesimi de tuttum ve sesleri dinlemeye basladim, gidecekleri yerde koskoca tarlanin su motorlari olmaliydi , dinlemeye basladim.,evet, sesler vardi. ama ne motor sesine benziyordu, ne su sesine, ne de insan. gozlerimi kisip seslere iyice kulak kabarttim.
     kalabalik bir ugultu sesi geliyordu. daha cok duduk sesi gibiydi ama tiz degildi. zar zor duyuluyordu, sanki bir senlik ugultusu gibiydi ama muzik desen degil, ensturman desen hicbirine benzemiyor,  ne oldugunu anlayamadim, her ne ise sanirim motorun sesi bu dedim. isin garip yani, ses kuzenlerin gittigi yonden degil, bizim geldigimiz yonden geliyordu. kararsiz kaldim, ne yapacagimi bilmiyordum. ben de sesin oldugu tarafa gitmeye karar verdim.
     kalp atislarim arttikca sesler de artiyordu, nefes alis verislerim hizlandikca seslerin civiltisi daha duyulur hale geliyordu. kostura kostura bir nehir kiyisina kadar geldim. nehir nereeee tarla nere diye dusundum bir an. nehrin karsisinda sari ve los isiklar vardi. cumbus sesleri tam olarak buradan geliyordu. bir an bu iste bir terslik oldugunu anladim. nehrin benim tarafimda olan kisminda bizim koyden elvin teyze vardi, yasli ve kambur olan bu ihtiyarin bu saatte burada ne yaptigina anlam veremedim. kendisinden beklenmeyecek kadar hizli ve atik yuruyordu. hizlica yanima yanastim. git cocugum, git oglum buradan, evine git oglum dedi. yuzu ve bakislari normalinkinden cok daha diriydi, boyu da biraz daha uzundu, git oglum dedi. elleri arkasindaydi. birsey sakliyormus gibiydi, ama goremiyordum. ne konusabiliyordum, ne de hareket edebiliyordum. tam o sirada suratimda cok siddetli bir samar hissettim
      gozlerimi actigimda ilyas amca beni tokatliyordu. kalk oglum kalk artik be cocugum dedi. hava aydinlaniyordu, birden evimin bahcesinde oldugumu gorunce sevindim. -ne oldu bana? dedim. seni baygin halde bulduk dedi kuzen. dedem ilyas amcaya oyle sinirli bakiyordu ki benim bile korkudan odum bokuma karisti. -nasil! dedi. -nasil bu kadar sorumsuz olabildiniz! kuzen: valla pesimizden geliyor sandik ne bilelim dedi. -neredeydim? dedim. elvin teyze nerede? o ne alaka yahu dediler. beni traktorun tekerlerinin arasinda bulduklarini soylediler. bunun dogru olmadinigi, nehir civarina kadar gittigimi soyledim, bayilmanin etkisiyle olmustur dediler. isin en garip yanini ise, koyun nehrinin koyun oteki yakasinda, tarlalardan arabayla 25 dakika mesafede oldugunu ogrenmemle yasadim. derhal ayaga firladim, beni elvin teyzeye goturun! dedim. nedenini sorsalar da soylemedim. simdi yat dinlen madem, sabah olunca gidersin dediler.

Türkiyede Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olaylari 2 (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin