Bölüm 20

4.4K 94 8
                                    

     Büyük dedemle beraber kalmaya başladık. Aslinda rahat ettim. Yasina rağmen eski asci oldugu için cok guzel yemekler yapıyordu. Beni köy yemekleri pek sevmez zannedip et,kiyma tavuk...meyveler vs...evi doldurmustu.
     Ilk birkaç gun beni her sabah ve aksam okudu. Her sey iyiydi gayette rahattim kafa dinliyordum. Okumaları da etki ediyordu ki her okunduğunda icim feerahliyordu. Beraber Her namaz vaktinde cemaat olup namaz kildik. Köy İşleri vardı odun kesme,kesilenleri evin altindaki depoya tasimak gibi işler idi iste,bunlara yardım ettim.
     Annem ve büyük annemde bizde kaliyoelardi. Onlar dada herhangi enteresan bir olay olmamis gayet rahatladi. Benim de tek sikintim telefonumun şarj cihazini yanima alamamis olup orada şarjsiz kalmamdi. Babamdan istedim bir gun sonra marketten alip getirmişti. Babam iyi olmama cok sevinmisti,sen kal burada rahat ediyorsan dedi,zaten de gitmeye niyetim yoktu. Babam eve dondugu aksam annem ve büyük ananem evde bu konuları konuşurken evin icindeki muskalari nereden buldugumuzu merak etmiş annemde göstermiş. Işıkları yakip kırik tahtayi kaldırmış annem ve ananemde eğilip baktığında birde ne görsün...
     Tahtanin altinda sayisini bilemedigimiz kadar muska daha bulmuş elini sokup hepsini çıkarmış ve hemen babama haber vermişler. Babamda beni arayip dedeme soylememi istedi. Cok tedirgin olmaya baslamistik artık. O muskalari oraya koyacak kimse de yoktu evde. Artık is cigrindan cikmaya baslamisti. O gece dedem beni cok okudu,daha farklı şeyler okudu. Ama gece hiçbir faydasi olmadigini anlayacagimdan haberim yoktu...
     Gece oldugunda yatmistim tekrar, dedem kendi yataginda yatıyordu. Ben ise yan taraftaki odada yatıyordum ama odalar arasında kapi yoktu. Gece bir rüya gördüm. Aslinda rüya olduğundan hala emin degilim. Gece rüyamda yatağımdan kalktim. Cama vuran güneş gibi bir isik vardı. Sabah oldu sanıyordum rüyamda. Kalkip perdeleri actim ama hava kap karanlık camin az ilerisinde ki agacin govdesinde sallanan uzun cok farkli bir isik vardı. Sap sarı güneş gibi ısıtıyordu.
     Kafami sag tarafa cevirdigimde dedemlerin harmaninda (bahcesinde) tipki evine gittigimiz cadi diye tabir ettigim kadinin orda ki gibi uzunlu kisali Gölgeler senkronize bir şekilde dönüyorlardi,çember olmuşlardı. Bir tane kısa boylu sivri kulakli dili ucgen gibi ve ayakları ters olan cin cama yaklasti. Sesi o kadar cekiciydi ki beni dışarı çağırdı. Sende bize katil dedi. Bu konusmanin tamami türkçe oldu. Bende tamam geliyorum dedim,çok ama cok iyi hatırlıyorum. Sonra cikmak icin dedemin yattigi odadan gecmem gerekiyordu tam geçerken dedem uyandi. (Bakin bu anlattigim rüya) sonra dedem nereye dedi,dışarı çağırdılar çıkıyorum dedim. Dedem bana bir tokat atti ben uyandim...
     Uyandigimda ayni pozisyondaydik..Ben ayakta dedem benim yanimdaydi. Bu rüyamiydi yada gerçek miydi? Ben bilincimi tamamen kaybetmis miydim? Bilmiyorum. Resmen beynim uyuyor bedenim ele geçirilmişti.
     Dedem ben uyaninca,ne olduğunu anlat dedi. Cama gel dedim direkt cama baktik dedem isigi görünce bu ne Allah Allaaaahh Bismillaaahh dedi...
     O çok Korkmuştu ama bana hala dışarı çıkmak gerçekten oraya katilmak cazip geliyordu.
     Dedeme birde buraya bak dedim dedemde benim gördüklerimin aynisini gördü ama sayıları fazlalasmisti 2 daire seklinde dönüyorlardi.
     Isin su an bana tuhaf gelen tarafı ise...Sanki ben oraya aitmis gibi,hic ama hiç korkmuyor olmamdi...
     Dedem olanları görünce sesi titreye titreye sesli sesli dua okumaya basladi. Dedem okumaya basladiginda her sey durdu. Onların tamami olduğu yerde çakıldı kaldi. Tek bir hareket dahi etmiyor ama oradan da ayrilmiyorlardi. Dedemin sesi kisilmaya başladı. Sanki biri bogazina bastırıyor gibiydi. Nefesi gidiyordu gözlerimin icine bakti bana döndü,dede dedeee dur dur diye bağırdım ben süreleri okumaya başladım. Ben okudugumda sanki duman oldular. Tipki o mutfakta gördüğüm gibi sadece iz gibi bir sey kalmisti. Dedem duzelmeye başladı,sürekli nas süresini okumaya basladi. Şoka girmişti gözleri kocaman olmustu,susmuyordu sokun etkisi ile beni hiç duymuyordu tekrar ediyordu. Hemen mutfaga kostum surahide su vardı onu aldim basindan asagi doktum o an sustu dede dede diye bağırdım Allah rızası icin kendine gel dedim. Dedeme birsey olacak diye cok korktum,bunlar benim yuzumden olmustu. Onunda basini bu dertlere sokacaktim. Durup dururken adaminda hayatinin icine etmistim.
     Biraz kendine gelir gibi oldu. Kekeleye kekeleye bana sanki ben görmemişim gibi gördüklerini anlatmaya baslamisti. Ama gördüğümuz şeyler ayni şeyler degildi. Ben sadece kara kara uzunlu kisali Gölgeler gördüm,dedem ise bana bahsettigi küt saçları,yana uzun gözleri,içe yumuk kulaklar ve boyu cok kisa belleri büyük iki buklum cinlerin oynadıklarını soylemisti. Aralarında kara çarşaf ile dönen çemberin tam ortasında oturan bir cinin oldugunu ve dugun yaptıklarından bahsetti. 
     Dedem bunları soylediginde aklimi oynatacaktim. Koydeyken pencerenin onunde gelip benimle konusan tipler ile ayni tiplerdi bunlar. Dedemin bahsettigi tek fark ise kulaklarının büyük olmasiydi,benim gördüklerimde kulakları sivriydi. Dedem gerçekten cok Korkmuştu perdeleri cekti yere bagdas kurdu  ve sürekli agzi bir şeyler okuyordu. O an yine transa gecti sandim seslendim bana bakti gozu ile iyiyim işareti yapti ama agzindan tek kelime cikmadi. Gözlerinden o korku hala silinmemisti. O gözler zaten hiçbir zaman gecmedi...
     Sabah oldu,dedem bana babami aratti,babam gelip bizi köyden aldi olanları anlattik. Babam artık son raddesini yaşıyor olacak ki,o adamin agzindan hiç duymadigim küfürler duydum. Hocaya oyle küfürler etti ki,hoca hak etse de babamin agzina yakışmıyordu. Hemen bizim koye geldik. Buyuk ananemde oradaydı. Babam gelir gelmez annemin telefonu ile hocanin evi sattigi adamdan aldigim telefonu aradı. Bunu yapmasindaki amac benden ve kendisinden daha once aramış ulasamamisti. Farklı bir numara olur da telefonu da acik olursa açar diye düşündük. Düşündüğümüz gibi de oldu...
     Hoca telefonu acti babam agzina ne geldi ise söyledi. Hic konusmadan dinledi. Babam ile bir şeyler konuşuyorlardi ama babamin yuksek sesinden telefonda ne konusuldugunu duymuyorduk. Hoca babama ben oraya gelecegim deyip kapatmis.
     Babam telefon yuzune kapatilinca sinir kupune döndü ve evde eline ne geçirdi ise fırlattı. Basta telefon olmak üzere...
     Dedem uslu olarak onu sakinlestirmeye calisti,buyuk ananem ve annemde etmedik beddua birakmadilar. O gece dedemlerde bizde kaldılar. Ananem yasi gereği erken yattigi için,aldigi ilaçların da verdiği bitkinlik ile uyudu. Dedem ve babam da bir araya gelip beni iki taraftan da sürekli okuyup kagida bir şeyler yazip,bardağa su koyup yazdıklarını suyun icine attılar. Aradan 10 15 dakika gectikten sonra bana o suyu icirdiler.
     Onlar okudukca ben rahatliyodum fetahliyodum ama ben olan şeylerden korkmamaya baslamistim. O durumlar bana cazip gelmeye,sanki benim onlar çağırdıginda gitmem gerekiyormuş hissi olusmaya devam ediyordu ve bu his her an daha da artıp icim icime sigmiyordu. Dedem bu olanların farkında oldugunu o zaman belli etti. Zira beni o gece,ben dışarı cikmaya çalışırken yakalamisti. Aslinda o bana rüya gibi geliyordu ama olan buydu..

Türkiyede Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olaylari 2 (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin