neyse işte bu deli böyle hergün birşeyler kovalarken dedem buna soruyormuş ne kovalıyorsun diye. deli de "kötüyü kötüyü kovalıyorum sen niye kovalamıyorsun hergün burda bu çok kötü bu" diyormuş. dedem anlamış gördüğünü. başta da kovalamadığı için memnun olmuş o sıra. dedem bu deliye baya bi bakmış. hergün yemek çay felan verirmiş. deli eve girmek istemezmiş ama birkaç defa girmiş pek beklemeden çıkmış.
bunun demesine göre evde bile nerelerde gezdiğini belirlemiş dedem. bu deliyi akşamleyin bir kaç defa eve sokup nerelerde bunlar şu an demiş. deli genellikle tavanı , tuvaleti banyoyu ve ahirı (ahırlar karadeniz evlerdinde evin altında olur. yani evler dubleks gibidir ama alt katı sadece hayvanlar içindir , halen bu şekildedir) göstermiş dedeme. dedem nasıl kurtuluruz diye sormuş buna. buda "ben arkadaşlarıma söylerim onları" demiş. tamam demiş dedem.
sonrasında bu deli bizim evin oralardaki mısır tarlasında ileri geri koşmuş bağırmış konuşmuş birşeyler yapmış birgün. dedemde yanına gitmiş "hayırdır ne oluyo" demiş ama deli onu görmemiş bile. dedemin demesine göre "bana bakıyor ama bana bakmıyordu. sanki uzaklara bakıyor ama arada ben varım" diyordu. bunu fizik okuyan biri olarak size "diğer alemleri görüyor" olarak açıklayabilirim. yani o anda ne tarlada olduğundan nede karşısında dedem olduğundan haberi var. ruhu öbür alemde fakat bedeni bu alemdedir. dolayısıyla dedemi görmemektedir. aslında bizim dünyamızı görmemektedir. fakat bedeni halen bu dünyadadır. bu yüzdende ermiştir.
bu deli tarlada sabaha kadar bu şekilde dolanmış. dedem akrabalarını arıyarak "burda merak etmeyin" demiş , onu rahat bırakmış. dedem sahaba kadar gözünü kırpmadan bunu izlemiş. saat gece yarısını geçmiş ama adam halen tarlada dolanıp duruyormuş , kendi kendine birşeyler konuşuyor hatta bazen bağırıyor kavga felan ediyormuş. adam sabah ezanı okunurken tam secdeye durmuş bir anda. ama tam kıbleye. sonra orada birşeyler demiş kalkmış yerinden. sonra etrafına bakmış dedemi görmüş yanına gitmiş "neresi burası" demiş dedeme , dedem de "ben ziya tanımadınmı beni?" demiş. deli de "seni tanıyorum ziya , burası neresi diye sordum etrafımı göremiyorum tarla buralar" demiş "benim evin altındaki tarla burası" demiş dedemde , sonra da "acıktıysan gel birşeyler vereyim" sana demiş deliye oda olur demiş.
girmişler eve babannem birşeyler hazırlamış ve bunlara vermiş. arada bi yerlere bakıp bakıp gülüyormuş deli. dedemde "gözüküyorlar şımarıyorlar herhalde hergeleler" diye düşünmüş. birde hiç rahat olmazdı bizim evde bu sefer çok rahat diye düşünmüş dedem. "ne oldu rahatsın bu sefer" demiş dedem deliye. o da "haa hallettm ben o işi ziya" demiş dedeme ve devam etmiş bir iki kaşık daha aldıktan sonra çorbadan "ben dedim onu arkadaşlarıma. bunlar çok güçlüleriymiş onlarlada konuştum. kanları bağlanmış bi yerde de haklılar ama. senin mehmet ali deden varmış bi tane onun yüzünden olmuş bunlar. çocuk yapmış , evlenmiş bunlardan biriyle sonrada öldürmeye kalkmış" demiş. dedemin suratı kızarmış bozarmış ne diyeceğini bilememiş. bizim sülale ve birkaş komşu haricinde kimse bu olayı bilmemektedir çünkü.
sonra "ben konuştum baya bi ısrar ettiler bende arkadaşlarıma söyledim. artık bu evin ocağının külü olduğu yere giremezler , bu ocağın külünün olduğu yerde benim şefaatçilerim olcak ziya" demiş. o günden sonra abimin ünide psikolojik olarak çöküp ateist olması ve bu külü unuttuğumuz zamanlar haricinde başımıza hiçbirşey gelmedi.
abimin ateist olduğu zamanlar başına gelenler de bi bu kadar yazı alır sanırım. 3 ay hastanede deliler koğusunda yattı. en ağrı depresif ajanları kullandı. minör depresyon ve şizofreni teşhisi konuldu.bunun dışında benimde başıma birşeyler geldi fakat hiç bu kadar büyük olaylar olmadı. sadece ciddi olarak ablam hamile iken bi ziyaretime geldiler. o sıra ablamada paralel olarak gelmişler. aynı gece oldu bu olay.
bunun dışında bu evin ocağında yanan kül ile dedem sara hastalarını bile iyileştirmiştir. ama asla ve asla para almamış , medyum gibi , hoca gibi bu işten para alan adamlara da ana avrat sövmüştür her zaman.
bu külden bende bol miktarda vardır beyler. her köye gidip gelmemde alıyorum. bu arada bizim evin dibinden dereyolu (karadeniz - akdeniz yolu) geçmekte. su an için evi transit geçit dibinde ama bir 10 yıl sonra yolu genişletelin derlerse ev yıkılacak. bu yüzden depolayabildiğim kadar depoluyorum bu külden.isteyen ihtiyacı olan olurda "ciddi söylüyorum" adresini versin kargo ile yollayayım. eğer psikolojik değilse "keza %80 oranında psikolojiktir" derdi kalmayacaktır kimsenin. hatta sara hastalarına bile yardımcı olacaktır (beyin anormalliklerinden ötürü değilde bu yüzden sara hastası olanlarda)
şaka yapmıyorum. varsa birilerine yardım edebilirim.
hatta sunu diyeyim ben bunu ilk duyduğumda , yani birisi kül istediğinde 16 yaşında felandım. babama "baba kocaman adamsın , üniversite bitirmiş adamsın ne külü bu gözünü seveyim" dedim , babam "işe yarıyor öyle deme kaç kişide yaradığını ben gördüm" dedi beni şok geçirtti. sonradan arayıp o külü isteyenlerin bu rahatsızlıklarından kurtuldukları söylenmişti. bir süre sonra bende de bir takım karabasan , goncolus gibi olaylar baş gösterinde yatamadan önce benimde yastığımın altına koymaya başladık ve bir daha olmadı. ama bu külü herhangi bir şekilde almayı unutursam yanıma , yani misafirlik tatil vb yerlerde sabaha kadar ırzıma geçiyorlar beyler. görmediğim cinslikte rüya , boğularak uyanmalar , karabasanlar ne varsa denk geliyor . o yüzden yanımdan ayırmıyorum hiç bi yere gideceksem. öyle süpriz misafirliklerde de kalmam hiç bu yüzden.
o yüzden bu şekilde sıkıntısı olan bana ulaşabilir.
bunun dışında abimin başına gelenler ile devam edecem. maalesef bende bu çeşit şeyler hiç olamadı. her zaman önlemini almaya çalıştım. ama abim bi ara "ateist" olup da bunları kaldıydı. asıl hikayeler abimdedir beyler. dedemler felan hikaye kalmaktadır yanında haberiniz olsun.
abim bir sıra ateist olmuştu. 9 yaşındayken çok ciddi bir trafik kazası geçirmişti. hayatta kalması bile mucizeydi. o kadar ki 6 ay boyunca midesine bağlı bir hortumla ve damardan beslendi , hatta bağırsaklarına bağlı hortumlarla dışkıladı ve işedi. o derece kötü bir durumdaydı. bir şekilde yaşama tutundu fakat vücudu çok kötü durumdadır. dışardan bakınca bir şey yok gibi dursada senelerce denize bile gidememiştir. çünkü göbek deliği yoktur ,karnında kocaman bir yarık izi vardır , bunun dışında vücudunda o hortumların sokulduğu deliklerin yerleri halen durmaktadır. bu durumdan ötürü abim kendi vucudunu dışladı ve tanrı sorgulamasına grdi. üniversiteye gidince de bir şekilde aileden uzaklaştığı ve kendi başında kalınca , birde etrafında kotu arkadaşları olunca ateist oldu. olaylar ateist olmasıyla birlikte tetikleniyor..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Türkiyede Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olaylari 2 (Düzenleniyor)
HorrorBu topraklarda yasanmis garip ve aciklanamayan olaylar