Ç.K.Y. Bir Olay 20

2K 45 11
                                    

     hastaneye annem, babam, yildiray abi ve ben dordumuz gelmistik. babam: -oglum sen git esyalarini topla, biz de kaydini

aldiralim, dedi. annem de doktorumla gorusmek istedigini soyledi. -tamam, dedim. musayit vakti varsa gorustururum sizi. ...

odamin bulundugu kata ciktim. odamin kapisi kapaliydi, yavasca kapi kolunu cevirerek actim. icerde hic de beklemedigim

biriyle karsilasmistim: ercan. zamaninda bana cok iyi davranan bu genc asker, carsaflarindan yastigina herseyi

degistirilmis yatagimin basucundaki sandalyede oturuyor ve agliyordu. elinde sımsıkı birsey tutuyor, ve tuttugu sey her

neyse, ona simsiki sarilmis vaziyette agliyordu. -ercan??? dedim saskinlik icerisinde. ne isin var senin burada? ercan

aglamaktan kipkirmizi olmus sirke satan bir suratla bana bakti: -yok birseyim.. ... yavasca yerinden dogruldu, sanki butun

ailesi birden ayni gun ölmus gibi kederli bir hali vardi. -benim icin mi geldin buraya? dedim merak icerisinde. ofkeli bir

sekilde bana bakti. -carsi izni.. dedi. bu kadar guleryuzlu ve iyi kalpli birinin boylesine degisik davranmasina epey

sasirmistim dogrusu. birden elinde tuttugu seyi ucundan goruverdim ve o anda saskinligim ikiye katlandi. kollarinda

simsiki tutup sarildigi sey, sedefin bana hediye ettigi "ozgurluk" ismindeki kitapti. kitabimi tuttugunu gordumu farkeder

farketmez kitabi komidinin ustune seri bir hareketle birakti ve bir o kadar seri sekilde oturdugu yerden kalkti.

gozyaslari hic dinmiyor, elleriyle surekli yasaran gozlerini siliyordu. -bir sorun mu var kardes??? dedim garip garip

bakarak. -yok, dedi. kusura bakma, kusuruma bakma.. \ bunlari soyledikten sonra bir ok gibi firlayarak odayi terketti..

allahallah, dedim. lan bu herif ne ariyor burda amk? diye dusunmeden edemedim birden ilgimi cekiverdi bu kitap. hic acip

dogru duzgun okumamistim. yavasca kapagini kaldirdim, kitabin kapaginin altinda "seni okyanuslar kadar seven askin sedef"

yaziyordu. kitaba detayli bir sekilde goz atmaya basladim: bir delinin anilari anlatiliyordu kitapta. ya da onun gibi

birsey. assagi yukari yarisina yakini cikan yanginda yanmis olan bu garip kitabin butun sayfalarini hizli hizli cevirip

daha ayrintili goz atmaya basladim. sonlara dogru bir sayfada kalakaldim, cunku sayfa arasinda bir not vardi: sedef

tarafindan yazildigini dusundugum bu notta, tam olarak soyle yaziyordu ". "ancak okudukca anlar, okudukca farkeder insan.

"oku!" emirlerin ilki degil midir? oyleyse okumadan bilemez, anlayamaz insan. okumadan rahata eremez insan." altinda da

arap harfleri oldugunu dusundugum muhtelif harflerle yazilmis yazilar vardi. ilk once, nasil okuyacam ben bunlari amk

diye icimden gecirsem de, sonrada her satirin altinda parantez icinde turkce okunuslarinin yazili oldugunu farkettim.

isin en uzucu tarafi ise, bu duanin yarisindan cogunun yanip kule donmus olmasiydi. -herneyse, dedim. kitabi ve diger

esyalarimi cantama tiktiktan sonra assagi kata, hilal hanimi bulmak icin yola ciktim.
     buyrun nasil yardimci olabilirim?... hilal hanimin sevimli sekreterine umarsiz bir bakis attiktan sonra: -hadi ama, beni taniyorsun, dedim gulerek. ...

Türkiyede Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olaylari 2 (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin