Ç.K. Yasanmis Bir Olay 6

3.3K 63 13
                                    

yine yalnizligimla basbasaydim simdi. acaba riza koye ne zaman donerdi? bi kafa yedi yamuldu herif. babam da ne kalin kafaliymis diye dusundum. nedensizce ofkeliydim ona, bir cuval inciri berbat etti . uzun marlborodan sonra tadi saman gibi gelmekte olan samsunu butun cigerlerime cekmeye calisirken sabah ezani okunmaya basladi. -aha, dedim  simdi dedem kalkar namaza. ufaktan sivisayim buradan. havanin da ufaktan ufaga aydinlanir gibi olmasindan cesaret alarak koyun ana patikasinda yurumeye basladim.

sigara bulunca keyfim yerine gelmisti, o garip ruyayi dusundum yeniden.. ruyalar garipti gercekten.. cunku uyanana kadar insan
gordugu ruyanin ruya oldugunu anlamiyordu, o anki ruya sacma bilen olsa, butun hayatin oluveriyordu. eger ruyanda olmek uzere isen hakikaten olmek uzere olan bir insan gibi panik yapiyordun, fakat uyandiktan sonra o onemli anlari zar zor hatirliyordun.

iste bu cok ilgincti ve o zaman da ilginc gelmisti bana. bu dusuncelerle yolda yururken birden durdum. 10 metre kadar uzagimda,bu sefer cok daha yakinimda bulunan o iri kiyim kapkara kopek tam karsimdaydi. hayvan ne havliyor, ne de hareket ediyordu.

sadece ama sadece gozlerimin icine bakiyordu. hayatimda ilk defa bir hayvanin gozlerinin icine bu kadar bakmistim. hayatimda bugune kadar gordugum en ciddi insandan daha ciddi gorunuyordu ve sanki bir eskiya gibi, bir alacakli gibi sanki orada oylece durmuyormus da, onumu kesmek icin bekliyormus gibi bir goruntusu vardi. ellerim bir an tufegi aradi ama onu dun gece peder beye kaptirdigimi nihayet hatirladim. tam kacmaya baslayacakken, yakinimizda bulunan camiden namaz sonrasi okunan tesbihat ve zikir sesleri duyulmaya basladi. karsimda bulunan hayvan hicbirsey yapmadan arkasini donup sakin fakat hizli adimlarla gitmeye basladi. ben bu olayi fazla umursamamistim, cunku bir kopekten en fazla ne kadar korkulursa ondan da o kadar korkmustum. dedim ya, diger turlu efsanelere hicbir zaman inanmayan, inananla da dalga gecen karakterde biriydim.
      aklima yenide gece gorduugm ruya geldi. cidden sadece bir ruyadan mi ibaretti? yoksa hakikaten o evin icerisindeki yasanmis birseyleri mi gormustum? elvin teyze o esmer kiza cok az benziyordu ama o zaman 17lerinde, simdi ise 70erinde oldugunu dusunursem ehhhh, normal yani dedim. birden aklima o bakmak icin dondugum ama son anda uyandigim ve nekim oldugunu goremedigim o portre geldi.

hakikaten boyle bir portre var miydi acaba evin icinde? bir onceki gidisimde hengameden dolayi dikkat edememisitm. belki de yillar oncesinde oradaydi ve suan yerinde yok? ya da belki de hic boyle birsey olmadi, sadece aptalca bir ruya gordum. ama o kiz, serfin..

oylesine dik ve garip bakmisti ki portreye.. elvin teyzenin evine bir kere daha gitmek ve o portreye bakabilmek icin herseyimi
verebilirdim fakat elvin teyzenin bir onceki misafirperverliginden sonra.. sanirim gordugum abuk subuk hayaller gibi, sacmasapan ruyalarimin da cok uzerinde duruyordum. bu ruyayi unutmaya karar verdim fakat tam o sirada yuruye yuruye vardigim yer elvin teyzenin evinin onuydu.  dedim tek yapmam gereken porteye bakmak ve hemen geri cikmak. zaten  koyunde evler got kadarcik. bi girip
cikacagim alti ustu. 5 saniye bile surmeyecek. zaten her ev dingonun ahiri gibi, herkes akraba, es dost akran. kimkime dumduma herkes enseye saplak gote parmak  koyunde, 2 dakika girip kacsam ne degisir??? ote yandan da olm rifat dedim hayvanligin luzumu yok eskiyamisin it dedim. arkami dondum, oradan ayrilmaya karar verdim. ilk adimi atmak uzere ayagimi kaldirdigim anda kisik tonda sesler duymaya basladim. sesler evin icinden geliyordu. biraz kulak kabartinca seslerin elvin teyzeye ait oldugunu anladim.

-ne olur yapmayin yeter artik, ne olur gidin, bir gun olsun gidin, nolur, yalvaririm nolur... birilerine yalvariyordu, hem de oyle
icten yalvariyordu ki, bu yasli ve zavalli kadina kim ne yapmak ister bu kadar diye hisimlanip sinirlendim ve iceri dalmaya karar verdim. bir ah cektim o anda, ah tufegi kaptirmak ne buyuk eseklik! kollarimi sivadim, yumruklarimi siktim. tam hazirligim bitmisti ve iceri girecektim ki icerideki ses birden kesildi.
     nefesimi tamamiyle tutmus, iceriden gelebilecek seslere konsantre olmustum fakat tuhaf bir sekilde cit bile cikmiyordu.

sanki icerdekiler her kimse, benim evin dibinde oldugumu farketmislerdi. bir an duraksadim, ne yapacagima karar veremedim.

iceri girsem mi acaba diye dusundum ama neyle karsilacagimi bilmiyordum. az onceki siddetli ofkem yerini korkuya

birakmisti. oldugum yerden pencerelere bakiyordum iceriyi gorebilmek icin, ancak en ufak bir hayat belirtisi bile yoktu. ne

yapacagimi bilmez sekilde kosmaya basladim. arkama bakmadan kaciyordum. hemen eve kosup kuzene olanlari anlatmaliydim.

ancak daha eve bile varamadan kuzeni koy cesmesinin basinda gordum. buyuk ve uzeri islemeli, oymali bir testiye su

dolduruyordu. -lan, dedim. haci napiyosun burda? kuzen elindeki gozlemeden bir isirik aldi. -su dolduruyorum kor musun?

kuzenin beni terslemesine aliskin oldugum icin lafi uzatmadan elvin teyzenin evinde olanlara getirdim fakat anlattiklarimi

ciddiye almadi. -sakin kimseye anlatmiza bunu, gulerler sana dedi. -lan kadin izdirap cekiyordu! yardim etmemiz lazim!

dedimse de -adin deliye cikar, kendini rezil edersin dedi. surekli guluyordu. davranislari o kadar aptalcaydi ki bir ondan

nefret ettim. eve gidip baska birine anlatmali ve yardim istemeliydim, hickimse olmasa gidip amcama anlatacak ve bir

sekilde hem o eve girip kadincagiza yardim edecek, hem de o portrenin kime ait oldugunu ogrenecektim.
     eve vardigimda yengemler yere kilimleri atmis, tepsilerde hamur aciyorlardi. hemen amcamin nerede oldugunu sordum.

-tarladadir aksama dogru gelir dedi yengem. fakat benim o kadar vaktim yoktu. hemen sedati aramaya basladim, bir iki adam

toplayip evi basmaliydim diye dusundum. ancak ya olay karsiliksiz cikarsa? yani icerde kimse yoksa ve hersey normal

seyrinde devam ediyorsa?? o zaman adim gercekten deliye cikmaz miydi? cikardi.. hemen sedati aramayi kestim ve daha iyi bir

plan icin kollari sivadim. anlasilan oydu ki, bu kadinin evine birileriyle beraber zorla giremeyecektim, o halde stratejimi

degistirip guzellikle girmeliydim. boylece kimseyi evdeki iskencelere, zorbaliklara, nereden geldigi mechul yalvarma

seslerinin gercekligine ikna etmek zorunda kalmayacaktim. eger, gercekten ortada bir alikoyma, bir zulum varsa bu isi

birden fazla kisiyle halledebilecektim veya en kotu ihtimalle birilerini inandirabilmis olacaktim. eger hicbir sorun yoksa

da, kimseyi panige sevketmemis ve kendimi de rezil etmemis olacaktim. derhal sedati aramak icin ara butonuna tekrar bastim.

evinde borek corek ne varsa getirmesini soyledim. butun sorularini gecistirdim. hemen ardindan dedemin kardesinin torunu

olan murseli aradim. ayni sekilde elvin teyzenin cok rahatsiz oldugunu ve ona yiyecek birseyler goturmemiz gerektigini

soyledim. ben de hemen evdeki gozlemelerden kucuk bir tabak hazirlayip yola cikmak uzere bahceye ciktim. yengemler hamur

acmayi bitirmis, hamuru kesmeye baslamislardi. -ya, dedim sizin su gozlemelerden bir iki tane verseniz de elvin teyzeye

gotursem? yengem: -oglum gozlemele yok, baska bisey goturuver, dedi. - e dedim sabahtan beri ne yapiyorsunuz? -manti

aciyoruz evladim, istersen az daha bekle de manti goturuver, dedi. bir an kalakaldim. -ne yani simdi evde hic gozleme yok

mu? -oglum, gozlemelerin hepsi gecen gun bitiverdi ya..

Türkiyede Yaşanmış Cin Ve Hayalet Olaylari 2 (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin